Şimdi yükleniyor

SERDAR BOZDOĞAN: TÜRKİYE YÜZYILI HEDEFLERİ DOĞRULTUSUNDA TARİH KÜLTÜR, MEDENİYET, KADIN VE MEDYA ARASINDAKİ İLETİŞİM YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİDİR

Geçmişten günümüze, günümüzden geleceğe ve günümüzden geçmişe baktığımızda Asya Hun ile başlayan Avrupa Hun ile devam eden Anadolu’nun yurt olması ardından Selçuklu ve Osmanlı döneminde kadim bir kültür ve medeniyet bütünlüğü ile çağa ışık tutan, çağ açıp çağ kapayan bir ceddin mirasçısı olan Türkiye’nin tarih, kültür, medeniyet, kadın ve medya arasındaki etkili iletişimi nitelikli bir şekilde stratejik analiz çerçevesinde ele almalıyız.

Toplumsal düzen, devlet ve millet bütünlüğü merkezi ve taşra yönetimi arasında uyum ve koordinasyon, sivil toplum kuruluşlarının otoriter düzen ile uyum esasları ve en önemlisi yabancı kültürel istihbarat ve casusluk faaliyetlerine karşı ciddi önlemler tertip edilmelidir.

Bir toplumu ayakta tutan, bir sistemi ilerleten, bir otoriter dengeyi güçlü kılan unsur kadınların gayretleriyle elde edilen başarıdır. Nitekim kadınların güçlü bir şekilde ilerlemesinin önünde en büyük engel medya politikaları ekseninde sirayet eden yayın politikalarıdır.

Medya zihni, ruhu, bilinç altını, hedefleri, arzu ve temennileri etkileyerek olumsuz ölçüde  sirayet eden bir süreçte ilerlerse toplumsal huzur, yerel yönetimler ve merkezi otorite, sivil toplum ve milli güvenlik politikalarına varıncaya kadar bir çok olumsuz süreci tetikleyerek harekete geçirir.

Özellikle aile bütünlüğü, eş ve çocuklar arasında uyum, toplumsal huzur ve en önemlisi aile ve kadınlara karşı şiddetin önlenmesi politikalarında medyaya karşı çok ciddi bir yapılanmaya gidilmelidir.

Stratejik gözlem doğrultusunda süreci ele aldığımızda medya dördüncü kuvvet unsurudur. Nitekim sosyal medya da medyanın bir alt katmanı olan ve milyarlarca insana sirayet eden uygulamalarla zihin operasyonları hızlı bir şekilde bu eksende tezahür ediyor.

Sanal kumar, suç ve suç unsurlarının dağılımı ve organize suç unsurlarının eleman devşirme ile propaganda metotları yine medya ve sosyal medya unsurları ile gerçekleşiyor olması açıkça bir milli güvenlik konusudur.

“Tarih, Kültür, Medeniyet, Kadın ve Medya” konulu kapsamlı bir çalışma tertip edilmelidir. Bu hususta en öncelikli adım oryantalizm ile mücadele kapsamında kadın psikolojisi ekseninde iyileştirme ve dijital güvenlik alanında tertip edilecek çalışmalar olmalıdır.

Zihni, fikri, düşünce eksenlerini koruyan ve objektif bir şekilde ilerlemeyi sağlayan bir sistem doğrultusunda ilerlemeliyiz. Özellikle Z kuşağı gençlerin ve kızların model veya trend duygusu ile sosyal medya da olumsuz yayın, duruş ve düşünce zehirlenmelerine mani olacak adımlar atılmalıdır.

İsrail ve İran arasındaki savaş sürecinde baktığımızda İsrail İran’a saldırdığı zaman basın açıklamasında İran’lı gençlere ve kadınlara sizlere özgürlük getiriyoruz derken Türkiye’nin bun sürece stratejik gözlem ve milli güvenlik stratejileri doğrultusunda ele almalıdır.

Devletimizin kara-propaganda ve dezenformasyon ile mücadele süreci en öncelikli olarak aileye ve kadın ile başlamalıdır.

Tüm süreçlerin ardından Hayme Ana ve Yeni Nesil Baciyan-i Rum Modeli eşliğinde Anadolu’nun yurt olduğu, kurtuluş savaşında kadınların verdiği mücadeleyi yeniden cumhuriyetin ikinci yüzyılında yeni yüzyılın Türkiye Yüzyılı olması için hayata geçirmeliyiz.

Share this content:

Yorum gönder