Şimdi yükleniyor

ORHAN FİDAN: TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ BAŞKOMUTAN VE MİLLİ GÜVENLİK KURULU BAŞKANLIĞI ÖNCÜLÜĞÜNDE TÜRKİYE YÜZYILI VE TERÖRSÜZ TÜRKİYE STRATEJİLERİ DOĞRULTUSUNDA HAZIR OLMALIDIR

Yeni yüzyılın değişen ve gelişen süreçleri göz önüne alındığında birden çok konuların hızla değiştiği ve geliştiği siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler nezdinde bilinen bir gerçektir.

Nitekim bu konuda Türkiye’nin jeo-stratejik konumu gereği çok hassas bir şekilde yol alması önem teşkil ediyor.

Türkiye kıtaların birleşme noktasında yer alan ve dünyanın kalbi konumunda hava, deniz, kara ulaşımında önem teşkil eden bir lojistik üstünlüğe sahiptir.

Bu yüzden her açıdan konulara odaklanmak gerekiyor. Başta afet, acil durumlar, deprem, salgın, saldırı ve olağanüstü haller evresinde ve her türlü kaos sürecine yönelik tedbirli bir şekilde hazır durumda olmak demek yeni yüzyılın Türkiye Yüzyılı ve Terörsüz Türkiye’si olması demektir.

Dünya Afganistan’ da rejim değişimi, Kazakistan’da hükumet değişimi, Ukrayna ve Rusya arasında savaş süreci, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Karabağ sürecini konuşurken İsrail’in Filistin’de mazlum insanlara yapılan zulüm ve soykırım süreci, Doğu Avrupa ve Balkanlarda Arnavutluk üzerinden Alevi Bektaşi Devleti konusu, Suriye’de rejim değişikliği, Lübnan’daki degisimler, Irak’ta istikrarsızlık ardından İsrail’in İran’a saldırısı, Hindistan ve Pakistan, aynı zamanda Hindistan ve Çin arasındaki gerğinliği takip ederken Zengazur Koridoru konusuna dahil olan ABD yeni yüzyılın yeni sorunlarına ateş tutuyor.

Bu yüzden yeni bir gündem ortaya çıktı. Bu günden jeo-lojistik ve jeo-güvenlik olarak ele alınmalıdır.

Tüm çatışma süreçleri Bi Kuşak Bi Yol Projesi, Zengazur Koridoru, İMEC, Davut Koridoru ve İbrahim Paktı ile şekil alırken tüm bu denklemlerin ortasında olan Türkiye’nin milli güvenlik politikaları doğrultusunda iç ve dış güvenlik stratejileri ile hareket etmek için Türkiye Yüzyılı ve Terörsüz Türkiye konusunu çok iyi bir şekilde anlamak gerekiyor.

Türkiye’nin tarafsız duruşu ve kendi sınır güvenliği ekseninde gerekli tedbirleri alması, iç politikayı güçlendirmek ve 40 yıldır devam eden terör konusunu Terörsüz Türkiye hedefleri doğrultusunda çözmek istemesinden rahatsız olan iç ve dış etkenlerin yeni hedeflerine yönelik stratejiler geliştirilmelidir.

Özellikle doğal gibi gösterilen ama doğal olup olmadığı bilimsel olarak araştırılacak olan konulara daha hassas bir şekilde bakmalıyız.

Nitekim her ailenin olağanüstü haller ekseninde gıda, su, sihiye ihtiyaçları, sığınak ve korunaklı ortamları devletimiz tarafından temin edilecek nitelikte planlamalar hız kazanırken dijital obeziteyle mücadele etmeden toplumun ve milletin gerçek manada oluşan ve gelişen süreçlere tam olarak idrak etmesini sağlayamayız.

Bu çalışma genel manada hepimizi aydınlatırken gerekli tedbirler evresinde izlenecek adımları atma sürecinde devletimizin koordinasyon eşliğinde ilerlerken ayık bir zihin ve kaos ortamına intikal etmeden sistemli bir dönüşümle yol almamıza olanak sunacaktır.

Özellikle bil hassa Türk Silahlı Kuvvetlerinin hazır ve aktif bir durumda afet, acil durum, saldırısı, savaş süreci, kaos ve iç güvenlik krizlerine ve en önemlisi olağanüstü haller ekseninde önleyici bir şekilde milleti, vatanı ve devleti Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başı, Cumhurbaşkanı, Başkomutanı ve Milli Güvenlik Kurulu Başkanı öncülüğünde muhafaza ve müdafaa etmeye hazır bir şekilde olmalıdır.

En önemlisi İsrail’in Filistin’de devam eden zulmü ve İsrail Başbakanı “Suriye’de kiminle savaştığımızı biliyoruz” diyerek tehditkar olarak hareket etmesi güvenlik politikaları açısından ele alınmalıdır.

Günümüzde iç siyaset malzemesi olan ve asıl hedefinden dezenformasyon ve kara-propaganda sürecleriyle saptırılmak istenen Türkiye Yüzyılı ve Terörsüz Türkiye hedefinin ne kadar stratejik bir konu olduğunu belirtmek ve kamuoyunu aydınlatmak için uzun zamana yayılan saha incelemesi ve stratejik analizler eşliğinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Türk Milletine ve derun-i düşüncelerin aydınlanmasına önem teşkil eden bir yol haritası olarak “Türkiye Yüzyılı ve Terörsüz Türkiye Vizyonuna ihtiyaç duyulmaktadır.

Medya, basın, sosyal medya üzerinden bireysel egolu düşünceler, siyaset görüşündeki farklılıklar, etnik yapılar arasındaki zıtlıklar sistemsel bir dönüşüm ile devletimizin kontrolünde sulh ile sonuca varacak şekilde seyir almalıdır.

Bugün Trabzon Spor ile Amedspor arasında bir sorun yokken fenomenlerin şov yapıp kaosu tetiklemesi gibi Türkiye Yüzyılı ve Terörsüz Türkiye hedeflerine muhalif olan ama bizim gibi görünen fakat zihniyet evresinde devşirilmiş düşüncelerin etki ajanligi tesiriyle seyir aldığı günümüzde at izi ile it izinin bir birine karıştığı zaman evresinde at ile iti ayırmak devletimizin asli vazifesidir.

Dogru yol, doğru rota, doğru istikamet sizleri refaha, huzura, sağlıklı bir şekilde saadete eriştiren, güvenliği temin eden, ihtiyaç ve zaruri hallerde sorunları çözecek analitik yolları sunan, milli ve manevi değerleri muhafaza ederek tarihi hafızaya alan bir denge stratejisi içerisinde her türlü süreçlere hazır ve nazır bir sistem ile ilerleyerek yeni yüzyılın Türkiye Yüzyılı olması için gayret etmeliyiz.

Bu süreçte öncelikli olarak terörsüz bir Türkiye ile yürüyerek değil koşarak hedefe, vizyona, seyir evresinde sirayet eden remzi ile Kızılelma’ya ulaşacağız.

Türkiye Yüzyılı vizyonuna ulasmak; Terörsüz Türkiye hedefine ulaşmaktır. Terörizmle mücadele evresinde başarıya ulaşmaktır. Kültür ve medeniyet ekseninde Kürt ve Türk halkı arasında millet bütünlüğünü temin ederek kardeşlik hukukunun güçlenmesini sağlamaktır. Suriye’de istikrar, Irak’ da stratejik güç dengelerini artırmak ve Terörsüz Ortadoğu hedefinin Türkiye öncülüğünde tesis edilmesi demektir.

İsrail başta olmakla birlikte Türkiye’nin jeo-stratejik gücünün farkında olanların Türkiye Yüzyılı ve Terörsüz Türkiye hedeflerini baltalayacak kara-propaganda ve dezenformasyon süreçlerinden korumak için ayık olmak gerekiyor.

Ülkemizi, milletimizi, devletimizi, vatanımızı, yurdumuzu, ordumuzu ve kamu sistemimizi güçlü bir şekilde muhafaza ederek süreçlere ve olaylara odaklanmalıyız. Bunun için her sürece haiz gerekli tüm tedbirlerin temin edilmesinin yanı sıra vatandaşlarımızın bilinçli bir şekilde hareket etmesi önem teşkil eden bir adımdır.

ORHAN FİDAN
Araştırmacı Yazar

Share this content:

Yorum gönder