Turan Rzayev: Azerbaycan Ermenistan Arasında Enerji Ticareti Başlıyor
T
İki ülke arasındaki barış gündemine uygun olarak, bugünden itibaren Azerbaycan’dan Ermenistan’a petrol ürünleri ihracatına başlanıyor. Şöyle ki; 28 Kasım’da Gebele şehrinde Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Şahin Mustafayev ve Ermenistan Başbakan Yardımcısı Mher Grigoryan’ın görüşmesinde varılan anlaşma uyarınca, SOCAR tarafından üretilen Aİ-95 markalı 22 vagon benzin bugün yola çıkarılacak. Azerbaycan’ın petrol ürünlerinin Ermenistan’a ihracatı tamamen ticari niteliktedir ve benzin uluslararası piyasa fiyatlarına uygun olarak satılacaktır.
Aslında bu, tarihi bir olaydır. SSCB’nin dağılmasından sonra Ermenistan’ın Azerbaycan’a karşı askeri tecavüze başlamasına yanıt olarak resmi Bakü; benzin ve diğer petrol ürünlerinin yanı sıra doğal gaz satışını da tamamen durdurmuştu. Daha net ifade etmek gerekirse, 1992 yılından itibaren tedarikler fiilen durdurulmuş, 1993 yılında ise petrol ve gaz satışı tamamen kesilmiştir. O zamandan bugüne kadar Azerbaycan, Ermenistan’a resmi olarak ne petrol ne de gaz satmıştır. Ermenistan ise uzun yıllar enerji ihtiyacını esasen Rusya ve İran üzerinden karşılamıştır.
Şu anki durumda, özellikle de Bakü ve Erivan arasında barış gündeminin oluştuğu bir aşamada, enerji ürünlerinin ihracatı sürecin geleceği ve mantıklı bir sonuca varması bakımından olumlu bir anlam taşımaktadır.
Sürecin Önemli Boyutları:
1. Güven İnşası: Azerbaycan petrol ürünlerinin Ermenistan’a ihracatı her ne kadar tamamen ticari nitelikli olsa da, taraflar arasında doğrudan ekonomik ilişkilerin kurulması kademeli olarak güven tesis edilmesine hizmet edecektir. Enerji gibi stratejik bir alanda iş birliği, ister istemez siyasi diyaloğun pratik bir sonuca dönüştüğünü gösterir. Bu, barış görüşmelerinin sadece kağıt üzerinde değil, reel ekonomik davranışlarda da yansıdığı mesajını verir.
2. Pazar Prensipleri ve Ekonomik Kazanç: SOCAR tarafından üretilen Aİ-95 markalı benzin uluslararası piyasa fiyatlarıyla satılmaktadır. Yani ilk aşamada bir imtiyaz, insani jest veya tek taraflı bir adım söz konusu değildir. Azerbaycan kendi ürününü pazar prensiplerine uygun satmaktadır. Aslında bu, ülkemiz için yeni bir pazar demektir. Ermenistan’ın enerji bakımından kısıtlı imkanlara sahip olması karşısında bu satış, Azerbaycan için hem ekonomik bir gelir hem de bölgede enerji tedarikçisi konumunu pekiştirme fırsatıdır.
3. Bölgesel Etki ve Zengezur Koridoru: Ermenistan uzun yıllar enerji ihtiyacını Rusya ve İran üzerinden karşıladı. Mevcut aşamada Bakü’nün satış şartları bu ülkelerden ciddi şekilde farklılaşmasa da, gelecekte durumun değişmesi muhtemeldir. İleride satışların daha avantajlı şartlarla yapılması; Bakü’nün Ermenistan pazarındaki yerini sağlamlaştırabilir, yeni projeler için güven yaratabilir ve Erivan’ın enerji maliyetlerini düşürerek Zengezur Koridoru’nun Ermenistan kısmındaki çalışmaların hızlanmasına hizmet edebilir.
4. Siyasi Koz ve Bağlılık: Bu ihracat bir bağımlılık unsuru oluşturmaktadır. Enerji güvenliği modern siyasetteki temel kozlardan biridir. Ermenistan’ın Azerbaycan üretimi petrol ürünlerine ihtiyaç duyması, gelecekteki siyasi kararlarında daha temkinli davranmasına etki edebilir. Bu anlamda süreç tek taraflı bir risk değil, aksine Azerbaycan’ın elinde ek bir etki mekanizması yaratan bir faktördür.
5. Gürcistan’ın Rolü: Bu satış Gürcistan toprakları üzerinden gerçekleştirilmektedir. Bakü, böylelikle uzun süredir Tiflis’in (geçiş ücretleri vb. konulardaki) endişelerine yapıcı bir yanıt vermektedir. Yani Gürcistan hiçbir şekilde Azerbaycan’ın enerji politikasının dışında kalmıyor, aksine eskisinden daha önemli bir misyon üstleniyor. Tesadüf değildir ki, Başbakan İrakli Kobakhidze’nin kararıyla Gürcistan Demir Yolları’na, yüklerin taşınmasının tek seferlik olarak tamamen ücretsiz yapılması talimatı verilmiştir.
Sonuç olarak; bu olay tarihi olduğu kadar hassas bir meseledir ve toplumda duygusal kaygılar yaratabilir. Savaştan çıkmış bir ülkenin Ermenistan’a benzin satması, bazı insanlar için psikolojik olarak kabul edilemez görünebilir. Ancak devletler duygularla değil, çıkarlarla hareket eder. Eğer bu adım Azerbaycan’ın siyasi konumunu güçlendiriyor, ekonomik kazanç getiriyor ve barış gündeminde üstün taraf olarak yer almasını sağlıyorsa, o zaman konuyu sadece “kime satılıyor” penceresinden değerlendirmek doğru olmayacaktır.


Yorum gönder