Şimdi yükleniyor

Abdurrahim Tufantoz: BALKANLAR’DA HIRİSTİYAN TÜRKLER: GAGAUZ/GAGAVUZ YA DA GÖKOĞUZLAR

Gagavuzların 11. yüzyılda Balkanlar’a ve Ukrayna’ya göç ettikten sonra Hıristiyanlığın Ortodoks mezhebine girdikleri sanılmaktadır. Gagavuzca büyük ölçüde Türkiye Türkçesine ve ağız olarak da Balkan Türkçesine benzer. Kullanılan “otak” (ev), “tomak” (yün çorap), “sıpıtmak” (hızlı atmak). “bıldır” (geçen sene), “gücük” (Şubat ayı), sınaşmak” (alışmak), “teprenmek” (hareket etmek). “süsmek” (boynuz atmak) gibi birçok kelime ortaktır.
Gagavuz tarihi geleneğine göre Moğollar 1233’te birleşik Rus-Kıpçak ordularını yendiler. Gagavuzlar da Tuna Nehri’nden geçerek Dobruca’ya yerleştiler. Daha sonra Bulgarlarla, Peçeneklerle, Kıpçaklarla ve Kumanlarla karıştılar.
Bununla beraber Gagavuzların Konya Sultanı II. İzzeddin Keykavus’u takip ederek Bizans imparatoru VII. Mikhail Paleolog’a sığınan Türkler olduğu iddiası da vardır. Avusturyalı Tarihçi Paul Wittek (1894-1978) Gagavuz kelimesinin “Keykavus”tan dönüştüğünü söylemektedir. Orta Anadolu ağzında “K” sesinin “G”ye dönüştüğü iddia eder. Halil İnalcık, Osman Turan ve Faruk Sümer gibi tarihçiler de bu teoriyi desteklenmektedir.
Gagavuzların Türk asıllı olduğu savını ortaya atan Başpapaz Mihail Çakır (1861-1938), 1907 yılında ilk Gagavuzca gazeteyi çıkardı.
Hamdullah Suphi Tanrıöver’in Bükreş büyükelçisi olduğu sırada (1931-1944) bu Hıristiyan Türkler Türkiye’nin gündemine girdi. Atatürk büyük ilgi gösterdi ve Romanya’nın onayı alınarak Türkçe kurslar açıldı. Öğretmen ve Türkçe kitaplar gönderilerek bazı öğrencilerin Türkiye’de yüksek öğrenim görmeleri sağlandı.
Yaşar Nabi Nayır, Gagavuz adının, Gök kelimesinden gelen Gaga sözüyle Oğuz adının birleşmesinden meydana geldiğini, bunun için de bu Türklere Gök Oğuz denilebileceğini söyler.
Gagavuzlar (Gökoğuzlar) bugün Balkanlar’da özellikle Moldova, eski adıyla Besarabya’da yaşarlar.
Gagavuzlar 23 Aralık 1994’te “Gagavuz Yeri” adlı bölgeye Özerklik Antlaşması ile sahip oldular. Bu vesileyle bu tarih Gagavuzların bağımsızlık günüdür. 15.000 nüfuslu Komrat kasabası başkenttir. Gagavuz bölgesinin Yüzölçümü 1.850 kilometrekaredir. Gagavuzya 1995’ten itibaren Türkiye ile aynı alfabeyi kullanmaktadır.
Gagavuzlarda, Hıristiyanlık ve İslâmlık inancı pek çok bakımdan iç içe girmiş durumdadır. Hıristiyanlıkta olmadığı hâlde kurban kesilmesi, hayır için yol, köprü, çeşme yaptırılması, ölülerin yıkanması, domuzun pis kabul edilmesi, erkek çocuklarını sünnet ettirilmesi gibi hususlar; Gagavuzların dinî gelenekleri arasında yer alır.
Müslüman Türkler gibi Gagavuzlar da muska takarlar hatta bazen haçla birlikte taşırlar, bazen da gömleğe veya şapkaya dikerler. Nazar inancı Gagavuzlar arasında da yaygındır, nazardan korunmak için nazar boncuğu takılır.
Gagavuzlarda zengin bir halk hekimliği geleneği bulunmaktadır. Nazar, hastalık ve korku gibi durumlara karşı okuma ve dua ile tedavi yolları uygulanır. Soğuk algınlığı, ayak, bel, baş, kulak, diş ağrıları ve siğil tedavileri için bitkilerden yapılan ilaçlar kullanılır. Bunların dışında uygulanan bazı değişik tedavi yöntemleri de bulunmaktadır.
Gagavuzlardaki Allah inancı, Müslümanlıktan bazı izler taşımakla birlikte, Ortodoksluktaki teslis/üçleme inancı da varlığını korumaktadır.
İsimleri Hıristiyanlıktan alınma olsa da soyadları genellikle Türkçedir; Stefan Topal, Mikail Çakır, Aleksi Pullukçu vb.
Abdurrahim Tufantoz

Share this content:

Yorum gönder