Şimdi yükleniyor

ORHAN FİDAN: TÜRKİYE’DE VE ORTADOĞU’DA NİZAM VE SULHU RİHAN TEORİSİ İLE SAĞLAYABİLİRİZ

Bugünün stratejik gidişatına baktığımız zaman Ortadoğu’da büyük bir kriz süreci oluşturmak için İsrail bir anda bölgede 6 ülkeye saldırdı; Katar, Tunus, Yemen, Suriye, Filistin ve Lübnan’da hala tansiyon devam ediyor.

İnsanlık dışı saldırırlar son derece dehşet verici olurken Netenyahu ve Hükumeti İsrail’in bölgedeki etkisini her gün biraz daha olumsuz bir sürece sevk ediyor.

Birleşmiş Milletler ve ABD’nin Netenyahu hükümetine kayıtsız kalması doğru bir diplomasi anlayışı değildir. Dünyada adalet ve nizamın sulhu için Türkiye öncülüğünde bir adım atılmalıdır.

Bunun için “Türkiye’nin Dış Güvenlik ve İç Güvenlik Stratejileri” son derece hassas bir şekilde seyir almalıdır.

Bu hususta hükumete siyasi muhalif olan yeni partilerin ve CHP’nin şaibeli kurultay ile kayyum süreci ardından halkı çatışmaya sevk etmek isteyen mahfillere karşı güvenlik tedbirleri artırılmalıdır.

İsrail’in tüm saldırı düzenlediği ülkeler İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi olması ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın sürece yaptırım odaklı adım atmasının bir göstergesi tezahür etmelidir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Selçuklu ve Osmanlı mirasçısı olan kadim bir gelenekten gelmektedir. Dış politika alanında güçlü bir süreç ilerlerken İsrail Türkiye üzerine her hangi bir saldırı cesaretine giremez.

Bunu açık bir şekilde bildiği için radikal gruplar üzerinden devşirdiği kişi ve gruplar üzerinden İslam dinine leke düşürmek ve Türkiye’nin Terörsüz Türkiye vizyonuna gölge olmak için radikal gruplarla olası bir eylemde bulunma ihtimaline karşı tedbirli olmalıyız.

Özellikle DAİŞ’in Horasan Kolu ekseninde bir eylem süreci toplumun dengelerine zarar verebilir. Bu tür dini kötüleyen oluşumları Israil gizli servisleri aracılığı ile kullanacak bir kapasiteye sahiptir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Terörsüz Türkiye ve Terörsüz Ortadoğu Hedefine  gölge düşürülen aynı zamanda CHP’nin kayyum sürecine yönelik eylemleri olumsuz bir şekilde artmış durumda yer almaktadır.

CHP’nin 15 Eylül mahkeme kararlarını tanımama gibi söylemleri ve sonraki süreçte seçmenleri sokağa dökme süreçleri İsrail’in gizli servisleri aracılığı ile olası bir eylem yapma zemini olarak görülebilir.

Nitekim son zamanlarda Türkiye’nin dış politika ekseninde verdiği mücadeleler hızla artarken iç güvenlik politikaları konuları alanları da genişliyor.

Son derece hassas bir süreçten geçtiğimiz bir dönemde Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanımız Sayın Dr. Hakan Fidan beyin yüksek gayretlerine gölge düşürmek için Türkiye’nin dış politika ekseninde gücünü kırmak için iç siyaset arenasında bir kaosu hedefleme ihtimaline karşı devlet ve millet olarak tek vücut halinde birleşmeliyiz.

Rihan, fesleğen demektir. Kokusu, dokusu etrafa huzur verir. Barışı, kardeşliği, yardımlaşma ve dayanışmayı sağlar.

Bu yüzden halkla bütünleşmek, emniyet ve jandarma ile Terörsüz Türkiye hedefleri doğrultusunda halka hitap eden çalışmalara hız vermemiz gerekiyor.

Bizlere düşen Terörsüz Türkiye ve Terörsüz Ortadoğu İçin ortak bir zeminde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hedefleri doğrultusunda güçlü adımlarla ilerlemeliyiz.

Türkiye’nin devlet ve millet olarak bütünlük içerisinde olması, çatışma yerine uzlaşı içerisinde olması üretim, istihdam, ekonomi, finans, iç güvenlik, sınır ve sinir güvenliği, dış güvenlik ve siyasi istikrar açısından güçlü bir vizyonla ilerlemesine vesile olacaktır.

İslam barış ve sevgi dinidir. İslamofobi süreçlerine engel olmak için gayret eden en etkin ülke Türkiye’dir.

Yeni yüzyılın Türkiye Yüzyılı olması için gayret etmeliyiz. Bu süreçte oluşan ve gelişen hadiselere çok hassas bir şekilde yaklaşmalıyız.

İsrail’in Ortadoğu’da zülüm süreçlerine sadece eylem ve dua olarak değil birlik ve güç bütünlüğü içerisinde mücadele göstermek gerekiyor. Tüm dünya Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinde Terörsüz Türkiye sürecinde olumlu sonuca varıldığı zaman Ortadoğu’da nifakın son bulacağını ve sulhun galip geleceğini biliyor.

Bunu bilen İsrail’in Türkiye’nin önüne set çekmek için bir anda 6 ülkeye saldırması ama Türkiye’de aktif bir eylem yapamaması radikal gruplar aracılığı ile olası bir olumsuz eyleme yönelme ihtimalini ortaya koymaktadır.

Devletimiz emniyet ve güvenlik güçleri ile gerekli tedbirleri alırken millet olarak devletimizin yanında durmalıyız. İsrail’in Gazze zulmüne dur demek ve Ortadoğu’da nizamı bozmasına karşı gelmek için millet olarak devletimizin yanındayız.

ORHAN FİDAN
ARAŞTIRMACI YAZAR

Share this content:

Yorum gönder