Mehmet Kurtoğlu: Gazze Hamas ve Ateşkes

Kimse palavra atmasın. Dünyanın en güçlü devleti İsrail’dir. Hamas’tan ve Yemen’den başka onun karşısında duracak ikinci bir ülke yoktur. Zaten olmadığını da bu son iki yılda fazlasıyla gördük.

Hiç kimse İslam ülkelerinin bağımsız olduğunu söylemesin. Hepsi göbekten Amerika ve İsrail’e bağlı. İslam dünyasının bağımsızlık mücadelesi geçen yüzyıldan bu yana sürüyor. Bilim ilim ve teknik olarak güçlenmedikçe hiç bir zaman bağımsız olamayacaklar. Hatta Allah’ın bir nimeti olan petrol ve doğalgaz zenginliği Müslümanları özgür yapamayacak, hatta Arap ülkelerinde olduğu gibi zenginlik başlarına bela olacaktır. Malını koruyamayan namusunu da koruyamaz. Arap ülkelerinin zenginliği ve rezilliği herşeyi açıklıyor.

Hamas savaşmaktan korkmuyor. Gazzeliler direnmekten vazgeçmiyor. Ancak geri kalan islam ülkeleri savaşmaktan direnmekten, rahattan vazgeçmiyor. Türkiye hariç, hatta meydan okumaktan dahi çekiniyorlar. Bir kınama dahi yapamıyorlar. Bir ara İran meydan okuyordu onun da sesini kestiler.

Bugün Hamas’ı Arap ülkeleri ve Amerika ateşkes dayatmasıyla masaya oturmaya zorluyor. Çünkü Gazze bataklığına saplanıp kalan İsrail, burada savaşı kazanamamış ancak Amerika’nın yardımıyla masada zafer kazanmaya çalışmaktadır. Zira İsrail’n yaptığı tek şey katliamdır. İsrail’i saplanmış olduğu Gazze bataklığından kurtarmak Amerika’ya düşmüştür. Hain Arap ülkeleri ve Amerika destek verip Hamas’ı Gazze’den çıkarıp, İsrail’e teslim edecekler.

Bilinmelidir ki bu savaş ve direnişi Hamas kaybetmemiştir. Hain Arap ülkeleri Hamas’a ihanet etmiş, Gazze’yi yalnız bırakmış ve satmışlardır. Gazzeliler direnişiyle tarihe geçecek destan yazmışlardır. Hamas emsali görülmemiş savaş taktikleriyle İsrail’e kök söktürmüştür. Onlar ateşkes masasına mecburen otursalar da biz onların kahramanlıklarına, ülkelerine olan bağlılıklarına şahidiz. Bir ülke nasıl savaşır ve nasıl direnir bütün dünyaya göstermişlerdir. Bu kahraman millet, zavallı ve rezil Arap dünyasının onurunu iki yıl boyunca kurtarmaya çalıştı. Ancak düşman içerden olunca teslim olmak zorunda kaldılar. Allah gazalarını mübarek etsin.

Burada Sezai Karakoç’un mısraını söylemeden geçemeyeceğim:
“Biz koşu bittikten sonra koşan atlarız.”