Rusça yayın yapan “Автовзгляд” (Otobakış) sitesinde Maksim Stroker imzalı “Savaşa yalnızca ihtiyarlar gider: Türkler zırhlı tank hurdalarını Ukrayna’ya kakalıyor” başlıklı bir yazı yayımlandı.
Esasında Stroker, bu yazısında anonim kaynağa istinaden ilginç bir iddiayı gündeme getirmiyor.
Ukrayna’ya karşı ironi ve hatta bazı yerlerde nefret diliyle kaleme alınan yazıda, güya orduya Batı’dan verilen en son model tankların Ruslar tarafından imha edilmesinden ve elde az tank kalmasından sonra Ukrayna bu tankları ön cepheye sürmekten vazgeçildi.
Ancak hem ordunun tank ihtiyacının karşılanması ve hem de Rusya ile savaşa sevk edilmesi bakımından Türkiye’nin elinde bulunan M48 ve M60 tanklarının her bakımdan uygun olduğu kararlaştırıldı.
Ukrayna ordusunda artık Sovyet tanklarının kalmadığına işaret edilen yazıda İngilizlerin, “Türkiye formülü”nün üzerinde durdukları ifade ediliyor:
İsminin açıklanmasını istemeyen Türk kaynakların verdiği bilgiye göre, İngilizler şöyle bir plan düşündüler: Türkiye ordusundan öncelikle 120 kadar, ardından 250 adet M48 ve M60 tankı almak, Ukrayna askeri ekiplerini eğitmek ve tankları cepheye sevk etmek. Bununla aynı anda iki ‘tavşan’ öldürülüyor: Ukrayna’nın zırhlı tank kuvvetlerine takviye yapılırken, öte yandan Rusya ile Türkiye arasındaki ayrışma körükleniyor.
1950’li yıllarda üretilen M48 tanklarının ABD yapımı olduğuna dikkat çekilen yazıda, M60 tanklarının da aynı modelin modernizasyonu olduğu belirtilerek, ikisinin de Sovyet T-55 ve Alman Leopard tanklarıyla aynı kuşaktan olduğu ifade ediliyor:
Her şeye rağmen, bu tankların hiç değilse bir kısmını ‘huzur evi’ne göndermek yerine satma düşüncesi Türklerin hoşuna gidecek. Ve hatta Türk Cumhuriyeti, önümüzdeki sene ‘Armatı’ modeline benzer kendi en yeni Altay tank modeline kavuşacak. Zaman içinde toplamda 1000 yeni tankın M48 ve M60 tanklarının yerini alması planlanıyor.
Söz konusu yazıda Stroker ayrıca, daha sonra Ukrayna’nın Türkiye’nin eski tanklarını almasının büyük rezerv oluşturacağını belirterek, bu kadar zırhlı araca sahip olmasının yakın gelecekte Ukrayna için iyiden daha iyi olabileceğini vurguluyor:
Böyle bir senaryo yeteri kadar fantastik görünüyor. Özellikle Ukrayna’nın ‘karşı atağı’nın tamamen fiyaskoya uğraması, NATO’nun Ukraynalılara silah verme fırsatının olmaması, Ukraynalıların savaşa gitmeye toplu şekilde isteksiz olması ve Batı stratejistleri için bir dizi olumsuz durumun söz konusu olduğu mevcut ortamda… Ancak Rus yöneticiler Batı’nın vaatlerine bir daha kanarak askeri operasyonları durdurursa, ateş hattında binlerce Ukrayna emekli tankının peydahlanması tamamen gerçekçi bir durum olacaktır.
Yazının üslubundan da göründüğü üzere, “anonim bir Türk kaynak” ibaresi, esasında demagojiden ibaret.
Ve lafzı itibarıyla bu yazı, Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin Ukrayna’ya açık şekilde yakınlık sergileyebileceğinden çekinen Moskova’nın medya üzerinden “preventiv” (önleyici) girişimlerinin bir örneği.
24 Şubat’ta ikinci senesini dolduracak olan bu savaşta, Türkiye en başından itibaren doğru pozisyon aldı.
Keza, geçen temmuz ayında Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’nin Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir araya gelmesinden sonra oluşturulan yeni strateji ve taktiklerin de doğruluğu Moskova’yı endişelendiriyor.
Türkiye’nin bu stratejik taktiklerden farklı bir yola sapacağını düşünenler yanılıyor.
