Şimdi yükleniyor

Arakçi: Avrupa’nın İrana baskısı yasal olarak temelsiz

İran, BM yaptırımları için Avrupa’nın baskısını ‘yasal olarak temelsiz’ olarak nitelendirdi

 

İran, BM yaptırımları için Avrupa'nın baskısını 'yasal olarak temelsiz' olarak nitelendirdi

TAHRAN (Tasnim) – İran, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın geri adım atma mekanizmasını harekete geçirip BM yaptırımlarını yeniden uygulamaya koyma yönündeki hamlesini kesin bir dille reddetti ve bu girişimin hukuka aykırı ve siyasi amaçlı olduğunu söyledi.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, BM Güvenlik Konseyi ve Genel Sekreteri António Guterres’e gönderdiği mektupta, Konsey üyelerini “haksız siyasi manipülasyonları reddetmeye ve uluslararası hukukun bütünlüğünü korumaya” çağırdı.

2015 nükleer anlaşması olan Ortak Kapsamlı Eylem Planı (OKEP) kapsamındaki geri alma hükmü, katılımcıların ciddi uyumsuzluk durumlarında yaptırımları yeniden yürürlüğe koymalarına olanak tanıyor. E3 olarak bilinen üç Avrupa ülkesi, BM’ye 2231 sayılı Karar kapsamında kaldırılan tedbirlerin yeniden yürürlüğe konulması sürecini başlattıklarını bildirdi.

Araqchi, iddialarının dayanağını reddederek, İran’ın Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması’nı (DRM) iddia edildiği gibi 2020’de değil, Mayıs 2018’de resmen etkinleştirdiğini vurguladı. Ardından yapılan birkaç Ortak Komisyon toplantısına işaret ederek, İran’ın o dönemde gündeme getirdiği çözümlenmemiş sorunların hala çözülmediğini belirtti.

“6 Temmuz 2018’de yapılan bakanlar düzeyindeki Ortak Komisyon toplantısında, İran’ın ‘çözümsüz’ olarak nitelendirdiği konular kabul edildi” diye yazan yetkili, E3’ün gerekçesinin “önceki düzeltici önlemlere karşı düzeltici önlemlerin ileri sürülemeyeceğini kabul ettiğini” ekledi.

Dışişleri Bakanı, DRM aktivasyonunun mutabakat gerektirdiği fikrini reddederek, bu mantığın Avrupa’nın kendi geri adım atma girişimini geçersiz kıldığını savundu. E3’ü, yükümlülüklerini yerine getirmediği ve İran’ın yasal adımlarını ifa dışı olarak gösterdiği için “kötü niyetli davranış” sergilemekle suçladı.

ABD’nin 2018’de anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesi ve yaptırımları yeniden uygulamaya koymasının ardından İran, JCPOA taahhütlerini azaltma kararını savundu. Araqchi, “Bu yasal önlemler, İran’ın JCPOA’nın 26. ve 36. paragrafları kapsamındaki haklarına tamamen uygun olarak alındı,” diye yazdı. “Anlaşmayı baltalamak değil, uyumu zorlayarak korumak amaçlanmıştı.”

Araqchi ayrıca, JCPOA’yı destekleyen ve Ekim 2025’te sona ermesi planlanan 2231 sayılı Kararın süresinin dolması konusuna da değindi.

“Karar, Fesih Günü’nde sona ermelidir,” dedi. “Başka herhangi bir girişim gerçeklere aykırı olacak, kararın amacını göz ardı edecek, kötü bir emsal oluşturacak ve Güvenlik Konseyi içindeki bölünmeleri derinleştirecektir.”

İran, kararın hükümlerinin genişletilmesi halinde “üstün ulusal çıkarlarını göz önünde bulundurarak kararlı ve orantılı bir şekilde tepki vereceğini” söyledi.

Mektupta, E3’ün “BM Güvenlik Konseyi 2231’in ilgili hükümlerinin” sınırlı bir şekilde uzatılmasına ilişkin “teklifi” reddedildi ve bunun “gerçekleri göz ardı ettiği” ve “Konsey içindeki bölünmeleri derinleştirdiği” belirtildi.

Araqchi, E3’ün geri dönüş hamlesinin “diğer katılımcılar tarafından açıkça tanınmadığı için geçerliliğinin olmadığını” vurguladı.

İran’ın uyuşmazlık çözüm mekanizmasının aktifleştirildiğini ve tüketildiğini resmen bildirdiğini kaydeden yetkili, şu anda geri adım atmaya yönelik her türlü hareketin “ne tüm katılımcılar tarafından tanınan ne de tamamen tüketilen bir çözüme karşı çözüm anlamına geleceğini” söyledi.

Araqchi, “İran’ın 26 ve 36’ncı paragraflar kapsamındaki haklarına tam olarak uygun olarak aldığı tedbirler, uyumu zorunlu kılarak anlaşmayı korumayı amaçlıyordu” dedi.

Sert eleştirilere rağmen Araqchi, İran’ın diplomasiye açık olduğunu yineledi.

“İran, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması kapsamındaki haklarına saygı gösteren ve İran halkının refahını ve refahını hedef alan haksız yaptırımlar da dahil olmak üzere tüm karşılıklı endişeleri ele alan yeni bir anlaşmaya varmayı amaçlayan anlamlı diplomatik angajmana bağlı kalmaya devam ediyor.” dedi.

Araqchi, “İleriye giden yol karşılıklı saygıdan geçiyor, zorlamadan değil” diye ekledi.

Mektup, yazışmaların Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi’nin resmi belgesi olarak dağıtılması talebiyle son buldu.

Share this content:

Yorum gönder