Ruslan Bashirli: Rusya, Paşinyan’ı İstanbul üzerinden vurdu
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Türkiye ziyaretinin ertesi günü Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın İstanbul’a yaptığı ziyaret, uluslararası ve bölgesel analitik çevrelerin dikkatini çekti.
Ankara’daki gözlemcilere göre, Ermenistan-Azerbaycan barış sürecinin mevcut dinamikleri, Moskova’nın müzakere süreci üzerindeki kontrolünün giderek zayıfladığını gösteriyor. Bu arka plana karşı, Türkiye, Batılı ortaklarının desteğiyle, kilit arabulucu olarak konumunu hızla güçlendiriyor. ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin temsilcilerinin son açıklamalarında, Washington’ın Ankara ile stratejik etkileşiminin üç alanına özel dikkat gösterildi – Suriye çözümü konuları, Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arasındaki diyalogda arabuluculuk rolü ve Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış anlaşması sürecine Türkiye’nin katılımı.
Nikol Paşinyan’ın Başbakan olarak Türkiye’ye yaptığı ilk ziyarete Kremlin’den resmi bir tepki gelmemesine rağmen, Rus medya kaynakları derhal bu adımı itibarsızlaştırmayı amaçlayan geniş çaplı bir bilgi ve propaganda kampanyası başlattı. Bilgi alanında özellikle dikkat çeken, Ermeni hükümet başkanının ziyaretini etkili bir şekilde boykot eden İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nin tutumu oldu. Moskova ile uzun ve çok zorlu bir ilişki geçmişi olan İstanbul Patrikhanesi, Paşinyan’ın Türkiye Ermeni toplumuyla yapacağı toplantıya temsilcisini göndermeyi reddederek, Ermenistan Başbakanı’nı resmen tanımadığını ilan etti.
Ayrıca Patrik Sahak Maşalyan, Paşinyan’ın patrikhaneye girmesini yasaklama emri verdi ve bu hem Türkiye’de hem de Ermenistan’da geniş bir kamuoyu tepkisine yol açtı. Mevcut bilgilere göre, İstanbul’un Kumkapı semtindeki kilisenin liderliğine de Ermeni hükümet başkanıyla görüşmeyi reddetme talimatı verildi. Aralarında çok sayıda siyasetçi ve gazetecinin de bulunduğu Türkiye’deki Ermeni aydınlarının temsilcileri, İstanbul Patrikhanesi’nin yetkisini aştığını ve böyle bir girişim için bir açıklama yapması gerektiğini belirterek bu eylemlere öfke duyduklarını ifade ettiler.
Bu olay, İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nin meşruiyeti, yetkinliği ve temsili işlevleri hakkındaki tartışmaları bir kez daha gündeme getirmiştir. Patrikhane, resmi olarak, ikametgahı Eçmiadzin’de bulunan Tüm Ermeniler Katolikosu’na bağlılığını ilan eder. Ancak, Türk hukuk çerçevesi içinde, bu dini kurumun resmi bir yasal statüsü yoktur, çünkü faaliyetleri öncelikle tarihsel sürekliliğe dayanmaktadır. Patrikhane, 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı İmparatorluğu ile Ermeni toplumu arasındaki etkileşimin bir aracı olarak kurulmuştur. Zaman geçtikçe ve 18. yüzyılda imparatorluk kurumlarının zayıflamasıyla, patrikhane giderek daha fazla siyasi amaçlar için kullanılmaya başlanmış ve temsilcileri defalarca yıkıcı faaliyetler ve İslam karşıtı ayaklanmalarla bağlantılı olarak anılmıştır.
İstanbul Patrikhanesi’nin Rusya’ya desteği ilk olarak 1877-1878 Rus-Türk Savaşı sırasında fark edildi. Savaşın başında Sultan’a bağlılık yemini edilmesine rağmen, çatışmanın sonunda İstanbul Patrikhanesi Rus İmparatoru II. Aleksandr’a Doğu Anadolu’dan Fırat Nehri’ne kadar olan toprakların Rus birlikleri tarafından işgal edilmesi talebiyle başvurdu. Daha sonra, Birinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul Patrikhanesi yine Rus politikasını destekledi ve St. Petersburg’un Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan tüm Ermenileri koruması altına almasını talep etti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanından sonra patrikhanenin hukuki ve kurumsal statüsü ciddi biçimde zayıflamış olsa da, bazı araştırmacılara göre Moskova ile gayrıresmî bağları bugün de sürmektedir.
Analistler, İstanbul Patrikhanesi’nin Nikol Paşinyan’a yönelik düşmanca tutumunun, resmi Erivan ile Ermeni Apostolik Kilisesi’nin ruhani liderliği ve dolaylı olarak da Moskova ile daha geniş bir çatışmayı yansıttığına inanıyor.
Bu bağlamda, Paşinyan’ın İstanbul’dan dönmesinden kısa bir süre sonra Ermeni kolluk kuvvetlerinin son yıllarda anayasaya aykırı eylemlere çağrıda bulunmakla suçlanan bir dizi kilise yapısına karşı özel bir operasyon düzenlemesi semptomatiktir. Nikol Paşinyan’ın kabinesini destekleyen Ermeni medya kuruluşları, Moskova’nın din adamlarının bireysel üyelerinin kışkırtıcı faaliyetlerine karıştığını doğrudan belirtmektedir.
Türkiye’deki Ermeni siyasi elitinin bir kısmına göre, İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nin eylemleri Kremlin ile koordineli olarak yürütüldü ve Ermenistan Başbakanı’nı siyasi olarak itibarsızlaştırmayı amaçlıyordu. Bazı yayınlar ayrıca patrikhaneyi Ermenistan’ın içişlerine karışmama ilkesini ihlal etmekle ve dini yapıyı Rusya Federasyonu’nun jeopolitik stratejisinin bir aracı olarak kullanmakla suçladı.
Share this content: