Mehmet BOZKUŞ: KRİZ KAOS İSTİKRAR VE GÜÇ EKSENİ 8
KRİZ KAOS İSTİKRAR VE GÜÇ EKSENİ 8
ANAHTAR ÜLKE TÜRKİYE 2
İsrail İran arasındaki 12 gün savaşları sonrası bölgemiz yeniden
şekillenme sürecine girerken Türkiye ‘’Terörsüz Türkiye’’ aşamalarının
sahada devletin etkin ve kararlı politikalarıyla beraber uygulanmaya
başlandığı görülmektedir.
15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası başlayan Türkiye’nin bağımsız
devlet politikalarıyla beraber;
Terörle mücadelede değişen doktrinleri,
Sahada Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Türkiye’nin kendi savunma
sanayisi ürünlerinin terörle mücadelede kullanılması,
Kararlı ve etkin mücadele ile beraber Türkiye’nin içinde terörün bitirilme
sürecine girmiş,
Bölge ülkelerinde varlıklarını Batı ve bölge ülkelerinden aldıkları güçle
sürdüren terör örgütü yapılanmalarının bütün unsurlarının sınırlarımızın
dışında yürütülen operasyonlar,
Etkin diplomasi ile önce Irak sonrasında Suriye’de oluşan yönetimlerle
yeni stratejik işbirliğine dayalı bölgenin topyekün terör odaklarından
arındırılması ve kalkınması ve refah politikalarını ortaya koymaktadır.
İsrail ve İran yaklaşımlarında bölgedeki çıkar ve menfaatlerinden
vazgeçmedikleri görülmektedir.
İsrail’in yayılmacı politikalarının önüne geçilmesi için Lübnan ve
Suriye’nin toprak bütünlüğünün savunulması, İsrail’in bölgedeki yeni
hakim güç olma emellerinin de önüne geçmektir.İsrail İran savaşı ile bölgede yeni bir güvenlik doktrini oluşturulmasının
öneminin İsrail’in son Suriye saldırılarıyla beraber Arap ülkelerinin
İsrail’in kendileri içinde bir tehdit unsuru olarak gelecek süreçlerde
saldırı düzenleyebileceği gerçeğini ortaya çıkarmaktadır.
İsrail’in hukuk tanımaz politikaları ve Netanyahu’nun siyasi geleceğini
uzatmak ve ABD’de Netanyahu yönetimine azalan destek karşısında
ABD’nin ve Trump yönetiminin tekrar İsrail ile aynı politikaları izlemeye
zorlama ve küresel sistem üzerinde bölgenin en etkin gücü İsrail olduğu
algısını yaratmak istemesidir.
Parçalanmış Suriye ve Lübnan ile kendi güvenliğinin tehlikeye girdiğini
bu nedenle güvenli tampon bölgeler oluşturarak kendini uluslararası
toplumda ve sistemde haklı gösterme politikalarını sahneye
koymaktadır.
ABD ve Çin için bölgenin kriz ve kaos ortamına girmesi ve bölge
ülkelerinin İsrail’e karşı topyekün bir birlikte hareket ederek savaş
riskinin ortaya çıkması hem ABD hem de Çin’in bölgedeki çıkarlarını
derinden etkileyecektir.
Türkiye bölgenin en istikrarlı ve güçlü ülkesi olarak kendisine karşı
oluşabilecek bütün riskleri görmekte hem İsrail hem de terör
örgütlerinin attıkları bütün adımları yakından takip etmekte ve gerekeni
gerektiği zaman cevabını vereceğini ifade ederek bölge güvenliğini
İsrail’in risklerine bırakmayacağını ifade eden politikaları ortaya
koymaktadır.
Bölgenin geleceğinde huzur ve barış isteniyorsa yeni güvenlik yapısının
ortaya çıktığı gerçeğini bütün ülkelerin görerek tehdit ve risk oluşturan
İsrail’e karşı ortak hareket etme ve uluslararası kurum ve kuruluşlar ile
hukuk sistemini harekete geçirerek gerekli cevapların verilmesi ile
İsrail’in asla uslanmadığı gerçeğini görmeleri gerektiğidir.
Bölge oluşacak yeni ittifak ve güvenlik yapısı ile bölgenin geleceğini ve
sınırların korunmasının,bölgede faaliyet gösteren bütün dış güçlerin
çıkarılması ve bölge ülkelerinin kendi kaderlerini kendilerinin çizeceği
bir güvenlik yapısının oluşturulmasıdır.
Hem Arap Ligi Ülkeleri hem de İslam Ülkeleri kendi güvenlik yapılarının
içerecek ortak bir güvenlik ve finans sistemi ile işgalci ve sömürgeci
zihniyetinin önüne geçmesi için elindeki en büyük stratejik hamlelerdir.
Dünya enerji merkezi olan bölgenin, yeni ticaret ve enerji yollarının
bölgenin geleceğini garanti altına alınması Türkiye ve bölge ülkeleriçok değerli politikaların geleceğini ortaya çıkarmaktadır. Açıklanan
projelerin Batının kayıp etmesi anlamına gelmektedir.
İsrail için en büyük tehdit bölgenin en güçlü ülkesi Türkiye’yi
görmektedir.
Suriye’de Türkiye’yi müdahaleye zorlamakta ve kendini haklı göstermek
için uluslararası toplum üzerinden kendisini tehdit eden Türkiye
unsurunu ön plana sürerek haklı çıkarmak istemektedir.
Suriye’de bu plan ile başarılı olabilseydi Suriye’nin bölünmesi için
destek vereceği yapıları destekleyecek ve Suriye’nin stratejik
noktalarının işgal edilemesine başlayacağı bir plan ile hareket etmeyi
planladığı görülmektedir.
Türkiye,Türk devlet aklı ile hareket ederek Suriye’ye her türlü destek
verilmesi ve Suriye Ordusunun İsrail’in desteklediği bütün yapılara karşı
görevini içeride tamamlamasını sağlamaktadır.
Bölgede oluşturulmak istenen IMEC projesinin uygulanabilir olması için
Türkiye’nin hinterlant alanının dışa atılması gerektiğini bu projeyi
oluşturanlar için büyük bir tehdit olarak görülmesidir.
Zengezur Koridoru, Kalkınma Yolu Projesi ve IMEC projesi bölgenin yeni
JEOPOLİTİK güç mücadelesinin adlarıdır. Küresel ölçekli güçlerin
çekişme ve varlıklarını sürdürme ve kabul etme stratejileridir.
Yeni koridorlar Jeocoğrafik yapılanma içinde etkin ve hakim güç
olmanın kaidesidir.
Türkiye bu proje ile bölgesel merkez olacak ve bölgenin huzur ve
kalkınmaya kavuşmasıyla JEOPOLİTİK güç olarak yerini alacak anahtar
ülke konumundadır.
Mehmet BOZKUŞ
Stratejist-Siyaset Bilimc
Share this content:
Yorum gönder