Şimdi yükleniyor

Vahe Davtyan: Ermenistan: Sanayisizleşmenin Endişe Verici Konturları

Ermenistan’ın sanayi sektörü, Ocak-Eylül 2025 döneminde yıllık bazda %5,7 düşüş kaydetti; bu oran, bir önceki yıl kaydedilen %12,6’lık güçlü büyümeye kıyasla daha düşük.

Ermenistan İstatistik Komitesi’ne göre, sanayi üretimi 2,055 trilyon dram (yaklaşık 5,3 milyar dolar) olarak gerçekleşti. Ancak, %5,1 artışla 285,4 milyar dram (745,4 milyon dolar) seviyesine ulaşan Eylül ayı büyüme oranı büyük ölçüde teknik niteliktedir; düşük baz etkisi ve tek seferlik dalgalanmalar genel düşüş eğilimini değiştirmemektedir.

Endüstriyel kalkınmanın stratejik çekirdeği olan imalat sanayi en çok zarar gören sektör oldu. Bir önceki yıl %18,9’luk büyümenin ardından, %10,2 düşüşle 1,4 trilyon dram hasılat elde etti. Eylül ayında yerel üretim %9,6’lık bir büyüme kaydederek 205,8 milyar dram seviyesine ulaştı, ancak bu genel düşüşü telafi etmedi.

Gerileme özellikle metalurji sektöründe belirgindi; geçen yılki %7’lik büyümenin ardından üretim %10 düştü. Bu endişe verici bir işaret, çünkü metalurji geleneksel olarak sanayi ihracatının ve döviz gelirlerinin itici gücü olmuştur.

Madencilik sektörü ise düşüşünü yavaşlattı: 2024’te %7,8 düşüş yaşarken, şu anda sadece %0,5 düşüşle 360,5 milyar dram seviyesine geriledi. Ancak bu kısmi “olumlu” işaret bile toparlanmadan ziyade durgunluğu yansıtıyor: Eylül ayında üretim tekrar negatife düştü (%0,4 düşüşle 48,5 milyar dram).

Bu bağlamda, hizmet sektörü tam tersi bir eğilim sergiliyor: Büyüme %5,9’dan %9,9’a yükselerek 2,9 trilyon dram (yaklaşık 7,5 milyar dolar) seviyesine ulaştı. Bu, hizmet sektörünün hacim bakımından sanayiyi önemli ölçüde geride bıraktığı ve GSYİH’nin ana itici gücü haline geldiği anlamına geliyor. Ancak, Eylül ayında hizmetlerdeki %2’lik düşüş sistemik olmaktan ziyade geçici görünüyor.

Genel tablo, giderek artan bir sanayisizleşme sürecine işaret ediyor.

Ermenistan ekonomisi, imalat ve hizmet sektörleri arasındaki dengeyi hızla kaybediyor ve endüstriyel temeli olmayan bir hizmet ekonomisine dönüşüyor. Bu sadece geçici bir gerileme değil; uzun vadeli bir ekonomik güvenlik ve sanayi politikası doktrininin yokluğunu yansıtıyor.

Bu eğilim devam ederse, Ermenistan hizmet üreten ancak ürün üretmeyen bir ülke olma riskiyle karşı karşıya.

Bu model, dış şoklara, kur dalgalanmalarına ve vasıflı iş gücü kaybına karşı savunmasızdır.

Sanayi modernizasyonuna, üretimin yerelleştirilmesine ve teknolojik egemenliğe doğru stratejik bir dönüşüm olmazsa, ülke yalnızca üretim potansiyelini değil, aynı zamanda ekonomik potansiyelini de kaybedebilir.
Prof Dr Vahe Davtyan

Share this content:

Yorum gönder