KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Zerema Memetova : Rusya’daki Türkçülük Hareketi

Zerema Memetova : Rusya’daki Türkçülük Hareketi

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 4 dk okuma süresi
310 0

Dünya çapında yaşanan köklü güç değişiklikleri ve dengenin yeniden oluşabilmesi için başta Zeki Velidi Togan, Yusuf Akçura, İsmail Gaspıralı gibi Türk Aydınları Rus baskısından kaçarak Osmanlı Devleti’ne gelip gazete ve dergiler ile Osmanlı Devleti’ni ve toplumunu aydınlatma faaliyetlerine başlamışlardır.

Rusya’da Türkler arasında İsmail Gaspıralı’nın ‚dilde, fikirde, işte birlik‛ şiarının yayılmasına yardım edebilen 25 gazete ve dergi vardı. Diğer taraftan, Türkler 5 dini, 48 hayır ve 34 tahsil derneğine de sahip idiler. Kazanlılar ve Azerbaycanlılar başta olmak üzere Rusya Türkleri arasında İktisadî inkişaf neticesinde zenginler meydana gelmekteydi ve burjuvazi sınıf olarak şekillenmekteydi. İsmail Gaspıralı’nın yolunda tüm varlığı ile çalıştığı Usul-i Cedid harekâtı da Türk ve İslâm âleminde geniş yayılmıştı. Dinde ıslahatın gerekliliğini müdafaa eden Cemaleddin Efgani, Şehabeddin Mercanı, Muhammed Abduh, Şeyh Ahmet Setyani ve diğerlerinin görüşleri müterakki bir dini zümre de şekillenmişti. Rusya Türkleri arasında mühim nüfuz sahibi olan bu müterakki ulema sınıfı İslam’ın hurafeden halas edilmesi ve modernleşmesi yolunda mücadeleye girişmişlerdi.

Balkan milliyetçilinin ve diğer milliyetçi hareketlerin doğuşunu hazırlayan en önemli unsur Rusya Türkleri arasında doğmuştur. Bu bilgiler ışığında anlaşılacağı gibi aşağı yukarı ortak ilmi kanaate göre şuurlu Türkçülük ilk defa Rusya esaretinde yaşayan Türkler, özellikle Kazan ve Azerbaycan Türkleri arasında yayılmış, sonra Çarlık Rusyası’ndan Osmanlı İmparatorluğu’na gelmeye başlayan Türkçü liderlerin tesiri altında Türkiye’de de teşekkül etmiştir.

Rusya’daki Türkçülük hareketi aslında Rusçuluk ve Farsçılığa, özelliklede Panslavizm’e karşı kendini müdafaa hareketi olarak oluşmuştur. Rusya esiri Türkler arasında çıkan Türkçü liderler yüksek tahsil almış, hatta Avrupa’da yüksek tahsil görmüş, Rus ve dünya Türkoloji ilminin başlarına derinden aşina olan, Çar Rusya’sındaki inkılabı demokratikleşme süreçlerine rağbet besleyen Avrupa’yı ve Şark’ı aynı seviyede tanıyan şahsiyetlerdi. İsmail Gaspıralı, Yusuf Akçura, Ali Bey Hüseyinzade, Ahmet Ağaoğlu, sadece Rusya esiri Türkler arasında değil Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Türkçülüğün, milliyetçilik düşüncesinin teşekkülünde de ciddi rol oynamışlardı.

Bu aydınlar milliyetçiliği ekonomik, kültürel ve bilhassa dil alanında savundukları görülmektedir. Osmanlılaşmaya eğilim, Rusya destekli Panslavizm’in karşısında Kırımlı bir Tatar yazar olan İsmail Gaspıralı’nın Pantürkizm diye adlandırılan Türk halklarının birliği fikriyle desteklendi. Balkanlardan Çin’e kadar bütün Türklerin anladığı ortak bir dil, bu amaca ulaşmanın ilk şartıydı ve İsmail Bey gazetesi Tercüman’da bu tip bir ortak şive geliştirdi. Her ne kadar sade bir söz dizimi kullanılarak ve fazla yabancı kelimelerden arındırılarak yazılsa da, Osmanlıca yani İstanbul Türkçesi temel olarak alınmıştı. Tercüman dışında ortak lehçe, Rusya’daki çağdaş veya Cedidci Müslüman okullarının müfredatlarında da desteklenmiştir.
Zerema Memetova

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir