Özel Kuvvetler Komutanı (ÖKK) Korgeneral Zekai Aksakallı’nın 2. Kolordu Komutanlığı’na atanmasıyla ilgili pejoratife yorumlara karşı çıkmış, 2. Kolordu’nun, Türk Kara Kuvvetlerine bağlı 1. Ordu’nun kolordularından biri olduğunu ve 2. Kolordu’nun kuruluşunun Cumhuriyet öncesine Balkan Savaşlarına uzandığını, Zekai Paşa’nın yeni görev alanının Balkanlar olduğunun, 2. Kolordu’nun kuruluş tarihi ve görev alanı ve yetkileri bilindiğinde daha net anlaşılabileceğini, Avrupa Birliği’nin yeni Yugoslavya projesinin Balkan krizine dönüşebileceğini, çünkü Avrupa Birliğinin Balkanlarda kendi yörüngesine girecek uydu birlikler tasarladığını. uzmanların yeni bir Balkan savaşının eli kulağında dediklerini yazmış, özellikle Yunanistan’ın pozisyonuna dikkat çekmiş, “15 Temmuz darbe girişimin hemen sonrasında 2016 sonlarında Yunanistan Genelkurmay Başkanı Evangelos Apostolakis ile Savunma Bakanı Panos Kammenos’un Türkiye’yi görüştükleri toplantıda Yunan Genelkurmay Başkanının, “Türkiye ile bir savaşa girilmesi halinde en iyi zamanın şimdiki zaman olduğu” söylediği basında yer almıştı. Dolayısıyla Yunan ordusunun Türkiye’ye yönelik bir askeri hareket başlatmak için her ana hazırlıklı olduğu ortada.” değerlendirmesinde bulunmuştum.(1)
Çok geçmedi birkaç gün önce THY Atina ofisine saldırdılar. Maddi hasara yol açan saldırıyı Ruvikonas (Rubicon) adlı anarşist örgüt üstlendi. Dışişleri Bakanlığı’ndan konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, “Söz konusu saldırının sorumluluğunun ‘Ruvikonas (Rubicon)’ isimli anarşist bir örgüt tarafından üstlenildiği Yunan polisi tarafından bildirilmiştir. Anılan örgüt, 26 Temmuz 2016 tarihinde Atina Büyükelçiliğimize, 5 Şubat 2017 tarihinde ise Gümülcine Başkonsolosluğumuza yönelik saldırılar gerçekleştirmişti. Yunanistan’daki Türk temsilciliklerine karşı gerçekleştirilen bu eylemlerin faillerinin en kısa zamanda yakalanarak yargı önüne çıkartılmasını bekliyoruz” denildi.(2)
Yunanistan bu tür eylemlere aşina. Geçmişinde 17 Kasım terör örgütü (N17) var. N17 terör örgütü Batı Avrupa’da terör faaliyetlerinin yaygın olduğu 1970’li yıllarda ortaya çıkmıştı. Bu dönem Avrupa’da Marksist ideolojiye dayanan terör faaliyetleri, devlet destekli gerçekleştirilen suikastlar, adam kaçırma olayları ve bombalama eylemlerinin yaygın olduğu bir dönemdi. Örgütün temel felsefesi Marks’ın “eğer şiddet değişimin gerçekleştirilmesi için en etkili ve temel bir araç ise ve şiddet olmadan devrim başarılı olamayacaksa, şiddet makul ve meşru görülebilir” felsefesine dayanıyordu. ABD’i kendine düşman olarak gören örgüt, Yunanistan’ın NATO’ya katılmasına karşıydı. Örgüt Amerika’nın Yunanistan topraklarındaki üslerinin kaldırılmasını istiyor, Türkiye’nin Kıbrıs’taki askeri varlığını kaldırılmasını savunuyordu. Yunanistan’da orta ve üst sınıfın varlığını istemeyen örgüt, AB ile sıkı ilişkiler kurulmasına da karşı çıkıyordu. Marksist-Leninist ideolojiyi benimseyen örgüt, emperyalizm, kapitalizm, Amerika, Avrupa Birliği ve NATO karşıtı söylemleriyle tanınıyordu.(3)
Saldırıyı üstelenen Ruvikonas (Rubicon) adlı anarşist örgüt, 17 Kasım terör örgütü (N17)’den farklı ve Avrupa Birliği aleyhtarlığı söz konusu değil. Belki biraz ABD aleyhtarlığı var. Nitekim 08 Kasım.2016’da Ruvikonas (Rubicon) adlı anarşist örgüt, Yunanistan’ın Selanik kentinde bir grup gösterici, Selanik’te kent merkezindeki Çimiski Caddesi’nde ABD Başkonsolosluğu’nun binanın önüne gelerek, ABD Başkanı Barack Obama’nın 15 Kasım’da Yunanistan’a yapması beklenen ziyareti protesto etmiş, gösteri sırasında yaklaşık 15 kişi, güvenlik görevlilerini geçerek içeri girmiş, Konsolosluk bürolarının bulunduğu binada sloganlar eşliğinde Amerikan karşıtı pankart açarak bildiri fırlatan göstericiler, olay yerine gelen polisler tarafından dışarı çıkarılmıştı. Eylemciler bildiride ABD’nin Yunanistan’ın içinde düştüğü ekonomik krizde rolüne dikkat çekmişler, dış politikasını ve Ortadoğu’daki yayılmacı politikalarını eleştirmişti. Hatta bazı firmalara çağrıda bulunarak Amerikan ürünlerini satmamalarını istemişlerdi.(4) Daha öncede 29 Haziran 2016’da Rouvikonas üyeleri Atina şehir merkezindeki Meksika elçiliğinde de benzer protesto eyleminde bulunmuştu. Grup, Meksika’daki yolsuzluk ve insan hakları ihlallerini protesto etmiş ancak Yunan Polisi herhangi bir tutuklama veya gözaltı gerçekleştirmemişti.(5)
Ruvikonas (Rubicon) adlı anarşist örgüt adını, İtalya’daki bir nehirden alıyor. Rubicon (Latince: Rubico, İtalyanca: Rubicone, ‘rubikone’ olarak telaffuz edilir), kuzey doğu İtalya’da, Ravenna’nın hemen güneyindeki sığ bir nehir. Roma imparatorluğunda, Roma’ya dönen komutanların ordularını bırakmaları gereken sınır, bu nehirdi. ‘rubikonu gecmek’ Roma’ya başkaldırmak anlamına gelirdi ve hiçbir general kolay kolay bu sınırı geçmeye cesaret edemezdi. Julius Caesar M.Ö. 49’da ünlü bir nehri geçti ve Roma İmparatoru oldu. “Rubicon’u geçmek” deyimi, geri dönüşü olmayan noktadan ileri gitmek anlamında kullanılır ve Jül Sezar’ın MÖ 49 yılında Lejyonu ile nehri geçmesini ima eder. Nehir, Apenin Dağları’ndan Emilia-Romagna bölgesinin güneyindeki Adriyatik Denizi’ne, Rimini ve Cesena kasabaları arasında 80 km (50 mil) boyunca akar. Latince “Rubicō” sözcüğü, “kırmızı” anlamına gelen sıfat rubeus’dan gelir. Irmak, sularının çamur tortuları ile kırmızı renkte olması nedeniyle adlandırılmıştır. Ruvikonas (Rubicon) adlı anarşist örgüt, KIZIL çağrışımı ile Marksist bir felsefe ve yapıya sahip olduğu izlenimi vermeye çalışıyor. Lakin adını aldığı topraklar bu örgütün Made İn Europe olduğunu gösteriyor.
Ruvikonas (Rubicon) adlı anarşist örgütün eylem kronolojisine bakılırsa asıl hedef tahtasına oturtulan ülke hiç şüphesiz Türkiye. 05.05.2015’te Yunanistan’ın başkenti Atina’da, kendilerini “iktidar karşıtı anarşistler- Ruvikonas (Rubicon) ” olarak adlandıran anarşist örgüt üyeleri, Türk Büyükelçiliği önünde eylem yapmış, Şehit savcı Mehmet Kiraz’ın katillerinin serbest bırakılmasını isteyen göstericiler Büyükelçilik binasına giriş çıkışları engellemişti. Şehit savcı Mehmet Kiraz’ın katillerinin serbest bırakılması taleplerinin yazılı olduğu broşürler dağıtan ve pankart açan grup üyelerine polisin müdahale etmekte yetersiz kaldığı görülmüştü.. Olayla ilgili Yunan medyasına yansıyan haberlerde, Türk Büyükelçiliği önünde eylem yapan kişilerin, daha önce de meclis avlusunda cezaevlerinde açlık grevi yapan mahkûmlara destek amacıyla gösteri yapan “Rubicon” adlı anarşist grubun üyeleri olduğu belirtilmişti.(6)
26 Temmuz 2016 tarihinde T.C. Atina Büyükelçiliği, 5 Şubat 2017’de Gümülcine Başkonsolosluğu ve son olarak THY Atina ofisine düzenlediği saldırılar, bunun ispatı. Anarşist kolektif örgüt Rubicon, Gümülcine Başkonsolosluğu sal eylemini Türkiye’de tutuklanan ve kaçırılan Türk ve Kürt devrimcilerle dayanışma bağlamında gerçekleştirdiğini ifade etmişti.(7) Örgüt Türkiye’deki 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ek koruma önlemleri alınan Atina’daki Türk Büyükelçiliği’ne 26 Temmuz 2016’da boyalı saldırı düzenlemesinin ardından Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’na ait gizli bir belgeyi yayınlamıştı. Gizli belgede Vassileos Gheorgiou B’11 10674 Athens, Greece adresinde bulunan Türkiye’nin Atina Büyükelçilik bünyesinde faaliyet gösteren Basın Müşavirliğinin MİT Yuvası, burada çalışan Türk görevlilerin MİT mensubu olduğu bilgisi yer alıyordu.(8)
Avrupa Birliği’nin yeni Yugoslavya projesi gibi Akdeniz İçin Birlik projesi de var. AB, Akdeniz havzasında bütünleşme sürecini bu oluşum üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyor. Bütünleşme sürecinde engel gördüğü ülkelere yönelikte bazen yol haritası dışına çıktığı özellikle Yunanistan’da Türk hedeflere yönelik eylemlerden anlaşılabilir. 1995’te başlayan ve Barselona Süreci olarak da bilinen Avrupa-Akdeniz Ortaklığı’nın (EUROMED) devamı olan Akdeniz için Birlik (AiB), görünürde Akdeniz’de işbirliğinin güçlendirilmesini amaçlayan hükümetler arası bölgesel bir örgüttür. AiB, siyasi diyalog ve ekonomiden sosyal ve kültürel alanlara uzanan geniş bir yelpazeyi kapsayan bir işbirliği platformu. 1995’te başlatılan Avrupa-Akdeniz Ortaklık sürecinde yer alan Türkiye, söz konusu sürecin devamı olan AiB örgütüne de, kurulduğu 2008 yılından bu yana üye. İşte Avrupa Birliği Akdeniz bölgesinde, Ruvikonas (Rubicon) gibi anarşist örgütler aracılığıyla Türkiye’ye mesaj vermek derdinde. Türkiye’de karşı mesaj vermek ihtiyacı hissederse, hiç şüpheniz olmasın, Zekai Aksakallı Paşa, gereğini yapacaktır!
Bakınız:
1- 24 Ağustos 2017/ http://www.kafkassam.com/zekai-aksakalli-pasanin-2-kolordu-komutanligina-atanmasi-balkan-savasina-hazirlik-mi.html
2- https://www.batitrakya.org/bati-trakya-haber/turk-hava-yollarinin-atina-ofisine-cirkin-saldiri.html
3- 2 Eylül 2017/ http://www.kafkassam.com/vatan-sasmaz-filiz-aker-cinayetinin-papandreu-suikastiyla-ilgisi-var-mi.html
4- 08 Kasım, 2016/ http://en.protothema.gr/anarchist-group-rubicon-member-invade-us-
5- 29.06.2016/ http://www.ekathimerini.com/209989/article/ekathimerini/news/suspected-anarchists-storm-mexican-embassy-in-athens
6- 05.05.2015 -http://www.hurriyet.com.tr/turk-buyukelciligi-onunde-eylem-yaptilar-28920538
7- http://www.yenibalkan.com/dunya/gumulcinedeki-turk-konsolosluguna-boyali-saldiri-h8673.html
8- http://www.palo.com.tr/a/rubicon-yunan-
Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39