KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Yunanistan’a adaları tahliye etmesi için nota verildi!

Yunanistan’a adaları tahliye etmesi için nota verildi!

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 8 dk okuma süresi
325 0

Türkiye ve Yunanistan arasındaki deniz sınırı henüz bir anlaşmayla belirlenmemiş olmasına rağmen Yunanistan Ege denizinde bulunan 18 adayı uluslararası anlaşmalara aykırı olarak işgal etti ve askeri tahkimatta bulundu. Yunanistan’ın işgal ettiği 17 ada “Koyun, Hurşit, Formoz, Eşek, Nergizcik, Bulamaç, Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba, Ardacık, Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi, Koufonisi, Venedik kayalıkları.” Ege Denizi’nde Yunanistan tarafından işgal edilen 18’inci ada olan Marathi Adası’nın, 1933’te Türk Hükümetince Milletler Cemiyeti’ne başvuruda bulunularak Türk adası olarak ve ismen tescil ettirildiği ortaya çıkmıştı. Oysa şu anda, hem Türkiye hem de Yunanistan karasularının Ege Denizindeki genişliği 6 deniz milidir. Türkiye’nin ve Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki sahillerinin coğrafi konumu birbirine yan yana ve aynı zamanda karşı karşıyadır, bu da bir sınırlandırmayı gerekli kılmaktadır. Deniz alanlarının kesiştiği ya da bir noktada birleştiği yerlerdeki yakın ya da karşıt konumlar arasında bulunan deniz alanları sınırlarının anlaşmayla belirlenmesi gerekliliği uluslararası hukukun temel bir kuralıdır.
Yunanistan’ın neden olduğu Ege sorunlarının başında 1923 Lozan Antlaşması, 1947 Paris Antlaşması ve konuya ilişkin diğer uluslararası belgeler çerçevesinde Doğu Ege Adaları’nın silahsızlandırılmış statüsü gelmektedir. Yunanistan bu anlaşması hiçe sayarak işgal ettiği adaları silahlandırmaktadır. Nitekim Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile Yunanistan arasında Ege’de birbirleriyle bağlantılı bir dizi sorun bulunduğunu vurgulayarak,” Ege’de bazı adacık ve kayalıkların aidiyeti ve bununla bağlantılı olarak Türkiye ile Yunanistan arasında geçerli bir uluslararası anlaşmayla tespit edilmiş deniz sınırlarının bulunmaması da bu sorunlar arasında yer almaktadır” demişti.
Karasularının 12 deniz miline çıkarılması, Ege Denizi’ndeki çıkar dengelerini Türkiye’nin aleyhine orantısız bir şekilde değiştirecektir. Şu anda, sahip olduğu birçok ada sebebiyle, Yunanistan’ın karasuları Ege Denizi’nin %40’ını oluşturmaktadır. Karasularının 12 deniz miline çıkarılması durumunda bu oran %70’e yükselmektedir. Bu durumda açık deniz büyüklüğü %51’den %19’a düşerken, Türkiye’nin karasuları da Ege Denizi’nin %10’undan daha az kalmaktadır. Ege’de Türkiye ve Yunanistan’a ait kıta sahanlığının sınırları henüz belirlenmemiştir. Şu anda ne Türkiye ne de Yunanistan Ege’de 6 deniz mili mesafesindeki karasularınının ötesinde, sınırlandırılmış bir deniz yetki alanına sahip değildir. Dışişleri Kaynaklarının belirtiğine göre Ege’ye ilişkin bir başka temel sorun, bazı coğrafi formasyonların yasal statüsüne ilişkindir. Ege sorunlarının dördüncüsü, Yunanistan’ın uluslararası hukuka aykırı olarak ulusal hava sahasının 10 deniz mili genişliğinde olduğunu iddia etmesi ve Uçuş Bilgi Bölgesi (FIR) sorumluluğunu istismar etmesidir. Ege sorunlarının beşinci kategorisi Arama Kurtarma (SAR) Faaliyetleriyle ilgilidir. Türkiye tüm sorunların bir bütün olarak ele alınması gerektiğine inanmaktadır ve Ege sorunlarının Uluslararası Hukuka uygun olarak barışçıl yöntemlerle çözülmesi için çalışmaktadır.
Yunanistan’ın Türkiye’ye ait işgal ettiği Ege adalarındaki gayri meşru varlığını sözde ‘adverse possession’ kuralını işleterek sahiplenme oyununu; Londra’da yaşayan Kıprıs 1944 doğumlu Avustralya vatandaşı Türk asıllı Kemal Gürpınar bozdu. Uzun yıllar Avustralya’da hakimlik yapan Gürpınar’ın halen Londra’da hukuk bürosu var. Birçok ülke adına uluslararası arabulucuk statüsüne sahip ve bu konumunun uluslararası kurumlarca tanınırlığı var. Gürpınar Avustralya’da yaşadığı dönemde Avustralya Türk toplumun ve diğer Türk soylu toplumların başkanlığını yapmış. Uluslararası hukuk uzmanı. İşte bu Kemal Gürpınar Yunanistan’a adaları tahliye etmesi için nota verdi. Yunanistan’a Nota vermesinin nedeni de şöyle açıklıyor; “’Birleşmiş Milletler Antlaşması’ BM Teşkilatına uluslararası anlaşmazlıklara hakemlik ve hukuki antlaşmalar (Madde 33) çerçevesinde barışçıl çözümler bulma ve uluslararası hukukun gelişimini ve tedvinini destekleme (Madde 13) görevi vermiştir. Yıllar boyunca, Birleşmiş Milletler 500’den fazla çok taraflı anlaşmanın ortaya çıkmasını sağlamıştır. Söz konusu anlaşmalar ülkeler arasında geniş ortak yaklaşıma işaret etmekte ve anlaşmaları ihlal eden ülkelere yasal kısıtlamalar getirebilmektedir. Yunanistan’ın Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk milletine ait adaları old bittiyle işgal ederek bir tür ‘adverse possession’ la sahiplenme teşebbüsü, Birleşmiş Milletlerin görev alanına girmektedir. Benim verdiğim nota Yunanlıların ‘olumsuz sahiplenme’ de 12 yıl süresini de hukuki olarak bozmuştur.” Neden böyle yaptığı sorusuna verdiği cevap çok ilginç diyor ki; “ben Notayı sadece Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine vermedim. Avrupa Birliği Parlamentosu Başkanlığın ve Yunanistan Savunma Bakanlığına da verdim. Amacım 3. Dünya Savaşının önüne geçmektir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği ile Avrupa Birliği Parlamentosu Başkanlığından 3. Dünya savaşının önlenmesini istedim. Ancak Yunanistan Savunma Bakanlığına Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Türk milletine ait işgal ettiği adaları bir an önce boşaltmasını, bu adalardaki asker ve sivilleri tahliye istemesini istedim.” Kendisinin kamuoyunda Turancı Lider olarak tanındığını belirten Kemal Gürpınar, amaçlarının Türk Hükümeti ve devlet politikaları dahilinde kan dökülmeden adaların Yunanistan işgalinden kurtarmak olduğunu söylüyor. Bir sonraki aşamada konuyu Londra Uluslararası Tahkim Mahkemesi’ne (LCIA) taşıyacağını belirten Turancı Lider Kemal Gürpınar; “bu mahkemenin yaptırımının olup olmayacağı?” sorusunu Yunanistan ve Türkiye’nin de anlaşma ile bu mahkemenin kararlarını uyguladığı, LCIA’nın, milletlerarası bir tahkim kurumu olduğu cevabını veriyor.

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir