KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. YİNE GAZALİ MESELESİ: GAZALİ DİNİ-DÜNYEVİ İLİM AYRIMI YAPTI MI?

YİNE GAZALİ MESELESİ: GAZALİ DİNİ-DÜNYEVİ İLİM AYRIMI YAPTI MI?

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 4 dk okuma süresi
327 0

Geçenlerde bir başka Zeyd’in Gazali’nin Munkiz adlı eserini nasıl çarpıttığından kısaca söz etmiştim. Bu kez bir başka Zeyd’in (Zeyd-i Sânî) Gazaliciliği ve Raziciliğinden örnek verelim.
Zeyd-i Sânî diyor ki: “Gazali’nin İslam dünyasındaki bilimsel gerilemede bir etkisi yoktur. Bu uydurmadır. Gazali’nin ilimleri dini ve dünyevi olarak sınıflandırması da söz konusu değildir. Ona göre Kur’an nassı zaten tanımı gereği dini ve sağlam hadisler de tanımı gereği dini ilim. Onun çabası, şer’î ve gayr-ı şer’î olarak sınıflandırmaktır. Ona göre şer’î-gayr-ı şer’î ayrımı, dini-dünyevi ayrımına tekabül etmez. Bir ilmin şer’î olması dini olmasını gerektirmediği gibi, gayr-ı şer’î olması dinî olmamasını da gerektirmez. Şer’î olan da gayr-ı şer’î olan da dini olabilir de dini olmayabilir de. O halde Gazali’deki dini ve dünyevi ayrımı ilme değil bilgiye dayalıdır, dini ve dünyevi ilimden bahsedilmez (!!!). Ayrıca klasik dönemde Gazali’nin ayrımı dini ve dünyevi ilimler ayrımı diye anlaşılmamıştır. Buna temayül eden olsa da yaygın değildir. Üstelik dini ve dünyevi ilim şeklindeki ayrım Gazali’den çok önceye dayanıyor ve ondan önce de var zaten. Gazali’nin amacı, dini olanların bile dünyevi maksatlara alet ettiğini göstermek ve dinilik denilen şeyin peygamberane bir hayatı gerektirdiğini anlatmaktır. Ayrıca Gazali’nin tesiri daha çok kitleler üzerindedir, bütüne dairdir, bilim geleneğine değildir. Müsteşriklerin, Gazali’nin dini-dünyevi ilimler ayrımının İslam dünyasındaki fikri gelişmeyi engellediği görüşü tamamen bir yanlış anlaşılmadan kaynaklanmaktadır. Gazali’ye göre kelam da metafizik de dünyevi ilimdir, kişiyi hakikate ve marifetullaha ulaştırmaz. Her iki ilim de burhanî değildir. Çünkü nazar gücü hakikate ulaşmaya elverişli değildir. Bu yüzden ona göre kelam ve felsefeyi aynı çerçevede değerlendirmek gereklidir. Gazali’nin hayalini Razi gerçekleştirmiştir.”
Zeyd-i Sânî’nin yukarıdaki sözleri (ki kendi içinde bile çelişki vardır), tam anlamıyla düşünce tarihini sözde “dindarlık” adına çarpıtmak ve çarpık bir düşünce tarihi yazımına zemin hazırlamaktır. Bu çaba, Gazali’yi bütünsel anlamda, siyasi, sosyal ve tarihi çerçeveden ve bizatihi düşünce tarihinden soyutlayarak ehl-i reye ve aslında bilimin bizatihi kendisine karşıt olarak ortaya çıkmış bir Eşarileşmeyi onaylamaktan ve burhanî/kesin bilginin altını oymaktan başka bir şey değildir. Tek doğru olan sözü Gazali’nin rüyasını Razi’nin gerçekleştirmiş olduğu ifadesidir. Ama ne rüyası olduğu malumdur. Elbette tek suçlu ne Gazali ne Razi’dir.
İbrahim Maraş

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir