KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. Yalçın Hatunoğlu: Türkiye’de Kürtçülük ve PKK

Yalçın Hatunoğlu: Türkiye’de Kürtçülük ve PKK

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 6 dk okuma süresi
18 0

Aslında Türkiye de Kürt sevgisine dayalı bir Kürtçülük hiç var olmadı, bu nedenle Türkiye de olan şeyin adı Kürtçülük değil, etnik ayrıma dayalı nefret hareketidir diyebiliriz. Kürtçülük aslında yoktur ve hiç olmadı dersek yanlış bir şey söylemiş olmayız. Ayrıca sadece Kürtlerin menfaatini düşünen bir Kürt aydın sınıfı da olmadı Kürtler adına konuştuğunu iddia eden aydınların tamamı Kürtler yerine yüz yıllık Tarih boyunca İngiliz, Rus, ABD, Fransız menfaatlerini önceleyen fikirler ürettiler, ve bugünlerde de İsrail’in menfaatine olan iddiaları gündeme getiriyorlar.
Cumhuriyet tarihi boyunca bu kadar imkana ve makama sahip olmuşlarken ve hukuki olarak vatandaşlık bağı üzerinden hukuki temel haklara da anayasal güvenceye de sahip olmalarına rağmen, neden bir kısım PKK eliti, etnik kimliğe dayalı Kürt haklarından dem vurup, aslında hiç olmamış olan bir etnisiteye dönüştürüp, azınlık statüsündeymişler gibi eşit haklar gibi realite dışı iddialarda bulunuyorlar.
Devletin en önemli makamlarını İsmet Paşadan başlayarak, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlıklar ve üst düzey bürokraside ki her makama gelmiş olmalarına, iş ve siyasette bu kadar etkili ve yetkin ve zengin olmuş olmalarına, hiç bir alanda hiç bir ayrımcılığa tabi tutulmamış olmalarına rağmen, yaklaşık 40 yıldır bir kısım PKK eliti, kürt çocuklarının eline silah verip Türkiyeyi kana bulayarak binlerce insanın ölümüne sebebiyet verdi.
Aslında çok da başarılı olmuş sayılmazlar, çünkü bunca kana ve propagandaya rağmen Kürtlerin ezici çoğunluğu Türkiye cumhuriyeti devletinin vatandaşı olmaktan memnunlar.
Irakın ve Suriyenin kuzeyinde yaşayanlar da dahil olmak üzere büyük bir çoğunluğu da Türkiye de yaşamayı Irak ve Suriye de yaşamaya tercih ederler.
Irak Kürtlerinin Irakta elde ettikleri kazanımlar, sadece ABD, İsrail yada İngilizlerin sağladığı kazanımlar değildir, aynı zamanda Türkiyenin de müsade ederek, dolaylı desteklediği kazanımlardır, ve otuz yıldır her alanda verdiği desteklede, bölgesel hükümetin varlığını sürdürmesini
sağlamıştır da.
Yakın tarihte saddamın zulmünden kaçan Kürtlere de Türkiye kucak açarak bir parçası gibi davranıp soykırımdan kurtarmıştır.
Suriye Kürtleri için de farklı bir bakış açısı yoktu Suriye iç savaşına kadar da farklı olmayan durum iç savaş öncesi İsrail ve ABD müdahalesi ile iç savaş esnasında İşid bahane edilerek bölgeye PKK terör örgütünün hakim olması ile farklı bir boyuta evrildi, böylece PKK terör örgütü ABD için bu bölgede vekâlet savaşının silahlı kuvvetine dönüşmüş oldu.
Peki Irakın kuzeyinde ki bölgesel yapıyı tehlike görmeyen Türkiye
Suriye’de ABD İsrail destekli PKK (YPG) yı neden tehlikeli buluyor ve ABD ve İsraille savaşmayı bile göze almış bir durumda kesin bir müdahaleye kararlı görünüyor.
Çünkü
PKK terör örgütünü dizayn ve kontrol eden istihbarat örgütleri örgüt elemanlarının motivasyonunu Kürt sevgisinden daha çok Türk ve Türkiye düşmanlığı ve nefreti üzerinden kurguladıkları için pkk terör örgütü aynı zamanda ırkçı bir nefret örgütüne dönüştürülerek Türkiye’ye karşı uzlaşmaz bir saldırganlığın motivasyonu ile varlığını gerekçelendirmeye devam ediyor, tabi ki bu tavrı onu yöneten ve yönlendiren istihbarat örgütlerinin işini çok kolaylaştıran bir durum.

İç savaş sonrası ortaya çıkan konjonktürün şartlarını anlayamayacak kadar motivasyonlarına gömülmüş durumdalar.
Türkiye’nin Rusya ve İran’ı karşısına almadan ABD ile işbirliği yapabildiğini pazarlık yapabilme yeteneğinin ve imkanının kuzey Suriye sahasının kat kat üstünde alanları bile kapsayabileceğini anlayamamalarının nedeni ise, Kürt sevgisinden daha çok, Türkiye düşmanlığı motivasyonunun akıllarını başlarından almış olmasıdır.
Türkiye; Türk ve Türkiye düşmanlığını tek varlık sebebi gören bir örgüte, sınırının hemen kıyısında müsaade etmeyecektir.
ABD ile savaşı göze alarak o nefret örgütünü ordan söküp atacaktır.
Ve bunun da Kürtlerle ilgili bir şey olmadığını en iyi bilen de yine Kürtlerdir.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir