KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. Yalçın Hatunoğlu: Türk milliyetçilerinin önündeki soru

Yalçın Hatunoğlu: Türk milliyetçilerinin önündeki soru

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
73 0

KORKAK MISIN?
MİLLİYETÇİ Mİ?

Terörsüz Türkiye sürecinin
Ankara da yarattığı akıl tutulması ile
Türk milliyetçileri bu konuda derin bir korku ve endişe ile hemen ikiye bölündüler.
Birinci gurup içlerine çok sinmese de süreci çok kavradıklarından da değil, parti disiplini ve Türk milliyetçiliğinde ki lidere tabi olma geleneğinin gereği olarak suskun bir olumlama ile kabullendiler.

İkinci gurup daha hiç bir şey bilinir değilken bile paranoya varan bir tepki ile eski liderlerinden bugüne bir çok insanı zan altında bırakan ajanlık, kriptoluk, suçlamalarını aralarında konuşmanın ötesinde sosyal medya hesaplarından bile yazdılar.
Ve böylece esas akıl tutulmasını da Türk milliyetçileri yaşayarak, tamamen korkularının esiri oldular.

Terörsüz Türkiye süreci ve Türk milliyetçilerinde ki derin korkuların yarattığı akıl tutulması, delilik seviyesine varmış bir paranoya ile iç içe yürüyüp gidiyor.

Peki bu paranoya normal bir tepki mi?

Evet bu normal, çünkü milliyetçiliğin esas kaynağı; milletin güvenliğine ilişkin hissettiğimiz duyguların bir kısmının, tarihsel ve konjonktürel sebeplerle korku doğuracak bilgiler olması ve bu bilgilerle kuşatılıyor olmamızın da etkisi ile korkuya gark oluyor olmamız.
Korku; insandaki doğal biyolojik savunmanın ürettiği bilinç dışı diye de niteleyebileceğimiz, kontrolü zor bir duygudur.
Ama bazı duygular vardır ki bireysel yâda toplumsal olmaları sebebiyle ona vereceğimiz değeri ve nitelemeyi belirler.
Milliyetçilikten kaynaklı millete ilişkin korkular bireysel endişelerden uzak başkalarının hayatını güvenliğini hukukunu gözettiği için asil korkulardır.
Bu nedenle ortaya çıkan bu asil korkuya sadece ve sadece çok cesur insanlarda şahitlik edebilirsiniz, ancak cesur insanlar milletin varlığını kendi varoluşlarının önüne koyarak fedakarlık yapabilirler korkaklar bırakın başka birini korumayı kendini bile korumaktan acizdirler, çünkü korkuyu akıl ile yönetilebilir kılmayı öğrenememiş her birey bu duygunun esareti altında duygunun yarattığı panikle kendilerini bile koruyacak bir tepki veremezler.
Kısacası kadın erkek fark etmez bu anlattığımız nedenlerle milliyetçilikten kaynaklı korkularını akılla kontrol etme yetisi kazanmış olma sebebi ile milliyetçilik cesurluğu karaktere dönüştürmüş insanların dünya görüşüdür.
Türkiye kürt etnik kimliğine mensup büyük bir sosyolojik kitlenin tercihi olmayan, ama bu etnik kimliğin adına üretilmiş bir örgütün terör faaliyetlerine maruz kaldığı için, genel Türk kitlesinde, etnik kimliğe karşı bir tepki oluşmasa da, bilinç dışı olarak Türkiye’yi koruma refleksi ile vatanperverlerde bu etnik kimliğe karşı bir tereddütün bilinç dışı oluştuğu bir evreye girdi diyebiliriz.

“Terörsüz Türkiye sürecinin” Yol haritalarını bilmiyor olmam beni de endişeye sevk etmiyor değil.

Lakin tarih boyunca akıllı devlet adamlarının öncülüğünde Türk milletinin her tür problemini akıl ile çözdüklerini tarihe dair bilgilerim bana söylüyor.

Neden akıllı devlet adamları vurgusu yaptığımı ise Türkiye’de hiç kimsenin cesaret edemeyeceği Türkiye’nin son elli yılında ki terör problemini cesaret ve akılla çözme yöntemine Sayın Devlet Bahçelinin cesaretle kalkışmış olmasıdır.

Peki sayın Bahçeli bu problemi çözmeye nasıl cesaret buldu diye sorarsanız onu da sayın Alparslan Türkeş’in şu cesur ve sahiplenici yaklaşımının “Onlar ne kadar Kürtse ben de o kadar Kürdüm. Ben ne kadar Türk’sem onlar da o kadar Türk’tür” ilhamı ile olmalı ki terör örgütünün bu sosyolojiyi kontrol etme ihtimalinin önünü kesme çabası olarak gerçekleştirmeye çalışıyor diye düşünüyorum.
Şimdi şu soru, Türk milliyetçilerinin önünde duruyor.
Korkularını aklı ile yöneten milliyetçiler mi olacaklar yoksa korkularını kontrol edemeyen korkaklara mı dönüşecekler?

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir