KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Uygur Çocuklarını Eğiten Çinli Öğretmenin İtirafı

Uygur Çocuklarını Eğiten Çinli Öğretmenin İtirafı

Keisuke Wakizaka Keisuke Wakizaka - - 9 dk okuma süresi
319 0

Çin’in iç kısmındaki birçok Öğretmenler Çin Komünist Partisi’nin Doğu Türkistan’a “Çinlileştirme” Politikası kapsamında gönderiliyor. Fakat onların çoğu işe başlar başlamaz pişman oluyormuş.

Xiang Wei

(Çev.) Keisuke Wakizaka

Çin Komünist Partisi Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygur Türklerini asimile etmeye yönelik kapsamlı planları uygulamak için Uygur Türklerinin kültürünü ve adetlerini mahvetmektedir. Gelecek nesildeki Uygur Türklerinin koşulsuz şekilde Komünist Partisi’ni desteklemesi için Çin hükümeti onlara çocukluğundan beri “Çinlileştirme” eğitimini vermekte uzun zamandır Çin kültürünü zorlamakta ve Uygurca eğitimini yasaklamaktadır. Ayrıca, Uygur Türklerine ve diğer Türk halklarına çocukların ortaöğretimi başka vilayetlerde görmelerini teşvik etmektedir. Uygur okullarına ise aşamalı şekilde bütün derslerini Çincede vermeyi zorlamıştır.

2017 yılından beri Çin Komünist Partisi Çin’in iç kısmındaki ilkokul ve ortaokul öğretmenlerini Doğu Türkistan’a göç ettirmek için büyük ölçekli işe alım faaliyetlerini gösteriyor.

Çin’deki Uygur Türklerinin çoğu Doğu Türkistan’ın güney kısmında yaşamaktadırlar. Ayrıca bu bölgede “eğitim yoluyla zihniyeti değiştirmek” için yapılan kamplar yoğun şekilde bulunmaktadır. 2019 yılında başka bölgelerdeki 5.498 kişi öğretmen Doğu Türkistan’ın güney kısmındaki 4 bölge (Aksu, Hoten, Kaşgar ve Kızılsu Kırgız Özerk Belediyesi) içindeki okullara görevlendirilmiştir. Bu sayı 2019 yılında Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Eğitim Müdürlüğü’nün görevlendirdiği öğretmenlerin toplam sayısının %62,2’sine denktir.

Geçen yılın sonuna kadar tek Karşar Bölgesi’nde bile 11.917 kişi öğretmen “Çince eğitimini pekiştirmek” için işe alınmıştır. Kaşgar Bölgesi’ne bağlı Köhneşehir İlçesi ise özel olarak bütün Çin’den 780 kişi Çince öğretmenini işe almıştır. İşe alınmadaki kriter “Siyasi açıdan iyi olmak, anavatanı sevmek ve partinin yolunu, ilkesini ve politikasını desteklemek” idi.

Hoten Bölgesi’ne bağlı Guma İlçesi’nde bu sene 1.000 kişi öğretmen görevlendirilmiştir. Tutuklu Uygur Türklerinin çocukları için yapılan 10 tane sözde “Sevgi”kreşi ve 9 tane çocuk yuvasının olduğu Lop İlçesi 410 kişi ilkokul ve ortaokul öğretmenlerinin yanı sıra çocuk yuvası öğretmenlerini Çin’in iç kısmında topluyordu.

Doğu Türkistan’da çalışmayı kabul eden birçok öğretmenler işe başlayınca hemen kendi kararından pişman olurlar, çünkü muamele vaat edildiği gibi değil ve onlar hem devlet tarafından kandırıldığını hissederler, hem de işyerlerinde ve boş zamanlarda her zaman kontrol ve baskı altında olduğunu hissederler.

Doğu Türkistan’dan kaçan öğretmenlerden biri Bitter Winter’a kendi zor hatıralarını anlattı. Bu öğretmen Çin Komünist Partisi’nin baskısından korktuğu için adının gösterilmemesini istemiştir.

Verilmemiş Söz: Faydanın Yerine Beyin Yıkama Vardı

2017 yılında bu genç kadın öğretmeni aylık maaşın 5.000 Çin Yuanı (yaklaşık 4.036 Türk Lirası olduğunu ve 3 ay sonra bu sözleşmenin süresiz olacağını belirten hükümetin iş ilanını gördü. Hükümet gidiş-dönüş uçak biletinin ücretinin iade edilmesine de söz veriyordu. Böyle iyi şartlar gösterildiğinden dolayı bu öğretmen kendi birkaç arkadaşıyla sözleşmeye imza atıp Doğu Türkistan’a taşındı.

Doğu Türkistan’a vardıktan sonra ilçenin kaymakamı karşılama partisi düzenledi ve öğretmenlere iyi çalışıp yerleşmeyi tavsiye etti.。Yaklaşık 3 ay sonra her şey değişmeye başladı. Aylık geliri 3.000 Çin Yuanı’na (yaklaşık 2.422 Türk Lirası)düştü ve uçak biletinin ücreti de henüz geri verilmedi. Ayrıca “yoksulluğu azaltma ücreti” olarak 500 Çin Yuanı’nı (yaklaşık 437 Türk Lirası) her ay ödemek zorundaydı. Bu paranın ebeveynlerinin “eğitim yoluyla zihniyeti değiştirmek” için kampta tutuklu olduğu çocuklar için harcandığı belli oldu. Geliri çok azdı ve genç öğretmenler ancak yeme-içme için parayı harcayabilirdi.

Bu genç kadın öğretmen için en zor ve bunaltıcı şey hükümetin sıkı kontrolü ve baskısıydı. Okul her gün siyaset ile ilgili toplantıyı açıp öğretmenlere devletin politikasını ve Xi Qin-Ping’ın konuşmalarını ezberlemeye zorlardı. Bu çalışmalar genellikle denetçi ekiplerinin habersiz ziyaretine hazırlık için yapılırdı. Denetçilerin sorularına cevap veremediğinde öğretmen “ideolojik bilinci”nin yeterli olmaması bahanesiyle cezalandırılır.

Bu kadın öğretmen Doğu Türkistan’da hissettiği şey hakkında “tek yanlış kelimeyi söylemek bile tutuklanmaya sebep olabilir. Ne okul hakkında kötü şeyleri söyleyebiliriz, ne de partinin politikasının her zaman doğru olmadığını ima edebiliriz. Bizim partiye boyun eğmekten başka çaremiz yoktu. Bazı öğretmenler ancak gezmekte olan polis aracının fotoğrafını cep telefonla çektiğinden dolayı tutuklandı.” dedi. Her yer gözetim altındaydı ve her sohbet her zaman dinlenirdi. Bu yüzden onun tedirginliği gittikçe yükseliyordu. Ayrıca birinin“Xi Qinping’in ideolojisi” ile çelişen şeyi dile getirdiği belli olduğunda onun tutuklanma tehlikesi söz konusuydu.

Bu öğretmen o dönemi hatırlayarak, “Okulun idarecilerinin cep telefonlardaki konuşmaları da dinlenirdi. Doğu Türkistan’da öğretmenlik yaparken bazı okul müdürleri ve üst sınıf idarecileri sorunlu konuşma yapmış olma bahanesiyle tutuklandı. Fakat tutuklanan iş arkadaşlarına sahip çıkmaya çalışan yoktu, çünkü ‘ikiyüzlü insan olma’ bahanesiyle “zihniyeti değiştirmek” için tutuklu olmaktan korkuyorlardı. Yanlış şeyi söyleyip tutuklanmaktan korkuyordu ve hiç kimse rahat şekilde konuşamıyordu. Annemle telefonla konuşurken bile selamlaşma ve genel konular dışındaki konuları konuşmaktan çekinirdim. Her gün büyük baskıları hissederdim ve kendimi boğulmuş hissederdim.” diye konuştu.

Çocukların Ebeveynlerinin Çoğu Kamplarda Tutuklu

Mülakatta konuşan genç öğretmen kendi öğrencilerine üzülüyordu ve “çocukların çoğunun ebeveynlerin sadece bir tarafı sağdır. Annesi ya da babası, özellikle babasının tutuklandığı çocukların oranı %80 idi. Hatta her ikisi de tutuklandığı çocuklar da vardı” diye açıkladı.

Öğretmenlerin Doğu Türkistan’ı terk etmelerini engellemek için hükümet öğretmenlerin öğretmenlik kartları, sertifikalrı ve diğer belgelerini saklamıştır. Hükümet bunu “doğrulama” için yaptığını iddia etmiştir. Bu politikadan dolayı bu genç öğretmen daha da rahatsız olmuştur. Bu öğretmenin Bitter Winter’e söylediği bilgiye göre, kendi memleketlerine geri dönmek isteyip kendi sertifikalarının iadesini talep eden bazı iş arkadaşları “gericiliği benimsemiş olması” bahanesiyle tutuklanmıştır.

Mülakatta konuşan öğretmen belgeleri geri almak için birkaç defa eğitim müdürlüğüne gitmiş, ama her sefer bu talep reddedilmiştir. Fakat çeşitli hamleler yapmanın sonucu olarak, son anda Bu öğretmen belgeleri geri almayı başarmıştır. Bu öğretmen “Çok önemli öğretmen kartımı geri alamasaydım bile ve memleketime geri döndüğümde Doğu Türkistan’daki öğretmenlik tecrübem kabul edilmeseydi bile hükümetin baskısından kurtulmak için Doğu Türkistan’dan kaçmak istiyordum” dedi.

Bu makale, 30 Temmuz 2019 tarihinde Xiang Wei tarafından “Bitter Winter” sitesinde yayınlanan “Uyguruno Kodomotachiwo Kyouikusuru Kanzokuno Kyouinno Taikendan” başlıklı makalenin Türkçe çevirisidir. Site: https://jp.bitterwinter.org/educating-uyghur-children-in-xinjiang/

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir