Sık sık bir gazetede yazılar yazan, 80’li yıllardan beri Türk gençlerinin zihinlerini bulandıran ve onlara; radikal, belirsiz, kozmopolit, “sosyalist ümmetçi” ve ütopik bir düşünceden başka bir şey kazandırmayan, aynı tarzdaki düşünceleri devamlı bir şekilde pişirip önümüze getiren ve arada da güya siyasal otoriteye, vülgarize din anlayışına çok ciddi (!!!!) eleştiriler getirdiğini zanneden Atasoy Müftüoğlu, son yazısında, kendisinin klişeleşmiş şu sözlerini yine sarfediyor:
“İslami bilgi, dünya görüşü ve hayat tarzından yola çıkarak gerçeklik üretememek gibi yapısal/kronik bir sorunumuz var. Aziz İslam’ın, dünya hakkında, dünyada olup bitenler hakkında, dünya olayları hakkında, dünyanın değiştirilmesi, dönüştürülmesi hakkında konuşma, çözüm üretme, önerme özgürlüğü tanınmıyor. Dünya hakkında, dünyada olup bitenler hakkında, yalnızca ‘bilim’in konuşması, çözüm üretmesi isteniyor.”…
“İslam dünyası toplumları, ortak kaderi paylaşmayı gerektiren ortak aidiyet duygusunu büyük ölçüde kaybediyor. İslami aidiyetin yerini milli aidiyetler alıyor. Etnik heterojenliği gerçek kılabilmiş çok zengin ve çok renkli bir kültürden, ulusal homojenliği savunan, çok yoksul ve renksiz bir kültüre geçiyoruz. Gerçek uzlaşmaların yerini menfaat ortaklıkları alıyor. Her ırkçılık, ‘öteki’ olarak tanımladığı, konumlandırdığı unsurlara karşı, aşılmaz zihinsel, ruhsal, fiziksel duvarlar oluşturuyor.”
Son cümlesi hariç hiçbir sözü tutarlılık arz etmeyen yazar, bununla birlikte ırk ile milleti bir tutuyor.Aslında din ile yaşanan hayatı birleştireceği yerde birbirinden tamamen ayrı görüyor, bilginin bizatihi kendisinin İslami ve insani olduğunu unutuyor. Dinin insan aklının Kutsal kitaplardan yaptığı çıkarım olduğunu asla mutlak hakikati temsil etmediğini hatırlamıyor. Milli aidiyetlerin İslami aidiyetlerin yerini aldığını iddia ediyor ki, bunu dünyadaki her toplum için söyleyebilirsiniz de tek söyleyemeyeceğiniz toplum Müslüman Türk toplumudur. Üstelik millet ve milli aidiyet hiçbir zaman İslami aidiyetin zıddı değildir ve olmamıştır. bilakis birbirinin mütemmim cüzüdür. Prof.Dr.İbrahim Maraş
Ütopik İslamcılık
476 0

EtiketlerÜtopik İslamcılık
Kafkassam Editör
Yeni bir dünyaya uyanmak, dünyayı yeniden okumak isteyenler için, söylenecek sözü olanlar için merkezi Ankara’da olan KAFKASSAM’ı kurduk. Erivan, Bakü, Tiflis, Tebriz, Grozni, Moskova, Mahaçkale, Nazrin, Nalçik, Saratov, Ufa ve Sochi’de ofislerimiz temsilcilerimiz var. Kafkassam genelde kafkasya çalışmak için kuruldu Kafkasya genelinde çalışır. Ermenice Rusça Gürcüce İngilizce dillerinde yayın yapan kafkassam genç akademisyen ve stratejistlerle çalışmaya özen gösterir. KAFKASSAM’ın internet sitesi 2 Ocak 2010’da yayına girdi. İnternet sitesinde Kafkasya’daki ülkeler ve Türkiye ile ilişkileri hakkında makaleler, ropörtajlar, analizler ve yorumlara yer verilmektedir.