KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Türkiye’nin İran ile ciddi bir politika oluşturması zamanı gelmiştir

Türkiye’nin İran ile ciddi bir politika oluşturması zamanı gelmiştir

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 3 dk okuma süresi
295 0

Türkiye’nin artık İran ile ciddi bir politika oluşturması zamanı gelmiştir… Barış Pınarı Harekatı sırasında en büyük tepki İran’dan yükselmiştir.. İran’ın bir çok kentinde protestolar yapılarak Türk bayrakları yakıldı. Hatta Türk bayrağı bir eşeğe bağlanarak dolaştırıldı. Unutmayın İran’da iki kişi yan yana gelip konuşamaz bile bırakın eylem yapmayı… bu eylemlerin, protestoların İran devletinin kontrolünde olduğunu herkesin bilmesi lazım… Obama sayesinde Irak ve Suriye’ye yayılan İran, Türkiye’nin Orta Asya ile bağını koparmak için Güney Azerbaycan’da dediğimiz Tebriz bölgesinde Türklerin nüfusunu azaltmak için her türlü baskıyı yapmaktadır. Çok geç olmadan Türkiye artık Güney Azerbaycan’a el atmak zorundadır. Ne yazık ki şimdiye kadar adeta İran’ın gıçını kurtarma politikası uygulanmaştır… 80’li yılların Humeyni aşığı kişilerin İran sevici davranışlarını dikkatle takip ediyoruz. Öte yandan muhalefetin başındaki kişinin de İran sevicilerden hiçbir farkı yoktur… Mezhebinin gereği doğrultusunda harekat eden bu kişi ve partisi Suriye’de açıkça Nusayri politikaları doğrultusunda tavır belirlemektedir. Bu mezhepçi lider Ülkenin Cumhurbaşkanına ‘Diktatör’ demekten çekinmezken 600 bin Sünni Müslümanın katiline ‘diktatör’ demeyi bırakın iletişime geçilmesini istemektedir…
Güney Azerbaycan bizim için önemlidir.. ayrıca İran sınırındaki illerde de ciddi bir Türkleştirme politikası yapılmalıdır.. Orta Asya’ya açılan kapıyı kapatmak isteyenlere acımasız olunmalıdır… Türkün haklarının yanında insan hakları sadece bir zırvadır…Batı’nın kendi çıkarlarını korumak için ortaya attığı saçmalıkları bir kenara bırakıp doğru dürüst politikalar üretilmelidir…

Türk Sünniliği Arap selefiliği. vehhabiliği ile aynı olmadığı gibi Türk Aleviliği’de şia ile aynı değildir.. Gerek Türk Sünniliği gerekse Türk Aleviliği kaynağını Ehli beyt sevgisinden alır… Hoca Ahmet Yesevi’den alır… Türk Sünniliği ile Türk Aleviliği arasındaki fark sadece küçük ayrıntılardır… Hacı Bektaş Veli. Yunus Emre, Mevlana sevgisi iki tarafından ortak aşkıdır… Şia ise Fars ırkının binlerce yıllık kininin dinleşmiş halidir Türk Aleviliği ne de Bektaşi geleneği ile bir ilgisi vardır..

Osmanlı tarihinde mezhep kavgası olmamıştır… Mezhep kavgası gibi gösterilen bir çok olayın arkasında şehzadeler arasındaki iktidar kavgası ve onların tarafları arasında ki kavgalar yatar… Unutmayın Şeyh Bedrettin’in desteklediği şehzade kazanmış olsaydı… Osmanlı devletinin muhtemel Şeyhülislamı olacaktı… kaybedince kafasından oldu… Şah İsmail’in de sünni olduğu bilinen bir gerçektir…
Beyazıt Cebeci

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir