Türkiye üçün artık derin soru sormayayım dedim, fakat gelişmeler mutlaka sormağı gerektiriyor.
Türkiye’nin en önemli üyelerinden olduğu NATO, İncirlikten kalkan uçaklarla Ankara’nın dışlandığı ve PYD “nin merkezinde yer aldığı İŞİD operasyonuna istihbarat desteği verecekmiş. İşte size yeni sorular:
1) Türkiye’nin veto hakkı olmasına rağmen NATO bu kararı/açıklamayı nasıl yapabiliyor?
2) Türkiye’nin profili ve sertligi giderek düşen PYD karşıtı açıklamalarının, CHP’nin bu konudaki açıklamalarını ve bir kaç istisna dışında diger siyasilerin bu konuda sessizligini ve sansürlenmesini Ankara’nın artık fiilen “PYD kabüllenme” sürecine girmesi olarak anlamak mı gerekiyor?
3)Cumhurbaşkanı Erdogan’ın ABD ve AB ziyaretlerinde Türkiye’ye Barzani’nin bağımsız devletini desteklemesi ve PYD’ni de kabullenmesi dayatması mı yapıldı ve mevcut koşullar dikkate alındığında Ankara buna boyun eğmek zorunda mı kalıyor?
4) 15 Temmuz’da darbenin ana üstlerinden biri olan, fakat hiç bir bedel ödemeyen ve şimdi de Türkiye’ye rağmen PYD’ye istihbarat desteği veren İncirlik’teki üssün bir sonraki işlevi ne olur?
5) Irak’ta Barzani’ye, Suriye’de PYD’ye devlet kurduran sürecin bir sonraki hedefi Türkiye mi İran mı olur?
6) Türkiye’nin açık hedefe konulması ABD’nin bölgeni Rus-İran itifakına bırakması anlamına gelirken, İran’ı hedefe koymak Güney Azerbaycan”da her geçen gün iyice ortaya çıkan Türk milliyetçiligini daha yükseltme ve Batı açısından kontrol edememe sonucunu dogrurmaz mı? Böyle bir milliyetçi dalga hem İran, hem Türkiye’de ve genel olarak bölgede emperyal dizaynlara1920’lerde Anadolu’dakina benzer bir meydan okuma yaratmaz mı?
7) Ayrıca İran’ın hedefe konulması Ankara’nın yeni bir Türkiye-İran kavgasına tutusdurulacağı sonucunu doğurmaz mı? Bu sürece Rusya’nın asla sessiz kalmayacağını bildiğimize göre hem Güney Azerbaycan, hem de Kuzey Azerbaycan’ın Türkiye ile İran+Rusya ittifakının kavga alanına dönşmesi sürpriz olur mu?
8) “Yeni Osmanlı” misyonunu Ortadogu’da yeni devlet kurma projesinin iki ayağını kurmak için kullananların, Bütöv Azerbaycan’ı da bu bağlamda kullanma niyetleri gözardı edilebilir mi?
Benden size nacuzane öneri: 20. Yüzyılın ilk çeyreğinin tarihini mutlaka tekrar okuyun!!!
Dr. Nazim Cefersoy