KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Türkiye Vatiyyanın misillemesini mi yapıyor yoksa…

Türkiye Vatiyyanın misillemesini mi yapıyor yoksa…

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 9 dk okuma süresi
277 0

Libyada Türkiyeye ait olduğu bilinen Vatiyye hava üssüne menşei belli olmayan uçaklar ile saldırının ardından Suriye Libya ve Ermenistanda ciddi anlamda dikkat çekici olaylar gelişmeye başladı. Vatiyye üssü saldırısının kimin yaptığı basına yansımadı ama bölge uzmanları olayı Rusya ve ya Birleşik Arap Emirlikleri BAE üzerinden değerlendirmeye başladılar. Rusya Türkiye ile bir cephe savaşına girmeden krizi yönetmeye çalışırken diğer taraftan da cephelerde vesayet savaşını sürdürdüğü iddia edilmektedir. Hatta Libya’da Rusya’nın gayrı resmi desteği ile Mısır’ın Arap liği liderliği için harekete geçerek Türkiye’ye karşı ciddi bir ittifak oluşturmak üzere faaliyete geçtiği bilinmektedir. BAE ve Suudi Arabistan’ın da bu liğe destek olduğu Türkiye’ye karşı Libya’da hareket ettikleri görülmektedir. Geçenlerde BAE’nin Ermenistan ile ilişkileri geliştirmek için tıbbi yardımda bulunması Türkiye’ye karşı sembolik bir mesaj gibi algılanırken Vatiyya üssü saldırısı sonrası Türkiye’nin ne tür bir cevap vereceği merak ile bekleniyordu. BAE’nin geniş ölçekli yatırım planları ve sağlık yardımı yaptığı bir sırada Ermenistan’ın sürpriz bir şekilde ihtilaflı Karabağ cephesinden değil, bilakis savaş sebebi sayılabilecek Azerbaycan’ın Tovuz köyüne saldırması Uluslararası bir krizin çıkmasına sebep oldu. Burada maksat Türkiye’nin dikkatlerini Libya ve Suriye’den başka yerlere özellikle de Rusyanın kontrol etmeye çalıştığı Kafkaslara çekmek olabilir. Zira hem Rusya ve hem de Arap liği Türkiyeyi Suriye Libya cephesinin dışına çekmek istiyor. Ve ya yeni bir cephe açılarak odaklanmayı değiştirme ve güç merkezi dağıtma stratejisi uygulanıyor. İşte bu gergin atmosferde Suriye muhalefetinden bir kaynak, ABD öncülüğündeki DEAŞ Karşıtı Uluslararası Koalisyona ait olduğu düşünülen savaş uçaklarının Suriye’nin doğusunda bulunan İran güçlerine ait noktalara hava saldırısı düzenlediğini bildirdi. Vatiyyada üssüne saldırılan Türkiye Suriye’de Rusya ve İran’a karşı harekete geçmesi olarak algılanan bu eylemin henüz yapılış biçimi ve saldırganların kimliği hakkında net bir bilgi yok.

DPA’ya göre Suriye Demokratik Güçlerine bağlı Deyrizor Askeri Konseyinden isminin açıklanmasını istemeyen bir kaynak, söz konusu savaş uçaklarının Suriye-Irak sınırındaki Ebu Kemal şehrinin batısı ve Deyrizor’un doğu kırsalındaki Mayadin’in doğusunda yer alan Salhiya kasabasının çevresinde bulunan İran güçleri ve ona yakın gruplara yönelik 5 hava saldırısı düzenlediğini belirtti.

Kaynak, “Patlama sesleri çok güçlüydü, bölgeden 30 kilometre uzaklıktaki bir mesafeden duyuldu. Hedef alınan bölgelere giden Suriye hükümet güçlerine ait araçlar görüldü” dedi.

Deyrizor’un doğu kırsalındaki İran güçleri ve ona yakın gruplar, daha önce onlarca kez hedef alındı ve bu saldırılarda çok sayıda sivil askeri personel ölmüştü.

Diğer yandan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), şiddetli patlamaların Irak-Suriye sınırındaki İran tesislerini sarstığını duyurdu. Açıklamada, İran tesislerini hedef alan saldırı ve bombardıman hakkında çok fazla bilgili olmadığı kaydedildi. İran son zamanlarda Tahrandaki patlamalar ile uğraşırken şimdi de Suriye’de böyle bir eylem ile karşı karşıya kalması İran makamlarını tedirgin etmeye başladı.

SOHR’a göre bu ayın 12’sinde Deyrizor’un doğu kırsalındaki Ebu Kemal bölgesinde İran kuvvetlerinin etki alanlarına (Haşdi Şabi) yeni askeri ve lojistik takviyelerin girişinin yapıldığı, takviyelerde Irak’tan gelen unsular ve lojistik malzemeler bulunduğu bildirildi.

SOHR, 7 Temmuz’da Ulusal Savunma Kuvvetlerinden onlarca unsurun İran’a sadık güçlere katıldığını iddia eden bir açıklama yayınladı. Açıklamada, 43 unsurun maddi teşvikler karşılığında Ulusal Savunma Kuvvetlerinden kaçarak Şeyh Ekrem Tugayı olarak bilinen gruplara katıldığı aktarıldı.

İran Devrim Muhafızları güçleri, Irak ve Afganistanlı gruplar ve Lübnan Hizbullah’ı Deyrizor’un doğu kırsalı, Humus ve Şam’daki bazı alanlara konuşlandırıldı. İran, Suriye’de güçlerinin olduğu iddiasını reddediyor ancak bahsi geçen bu grupların Suriye’deki bayrakları İran’a bağlılıklarını gösteriyor. İran Kasım Süleymaninin öldürülmesinden sonra Suriye’de çok temkinli davranırken kontrolü de elinden bırakmamak için risk almaya başladı ve çatışma alanlarına sevkettiği değişik topluluklarda koronavirüs hastalığı taşıyan militanların varlığı artık saklanamıyor.

Yine kaynağı belli olmayan bir saldırıyı Suriyede faaliyet gösteren haber ajansı Hawar, kaynağı bilinmeyen insansız bir hava aracının (İHA) Haseke’nin kuzeybatısında yer alan Rus noktasını bombaladığını ve birkaç Rus askerinin yaralandığını iddia etti. Ajansın yaptığı açıklamada, Rus kuvvetlerine ait koordinasyon noktasının hedef alınmasıyla 6 Rus askerinin yaralandığını bildirdi.

Ajans, Rus askeri giysileri giyinmiş askerlerin ambulans ve askeri araçlara taşındığını gösteren bir video yayınladı. Haberde, Haseke yolu üzerindeki koordinasyon noktasının Perşembe günü iki kez bombalandığı vurgulandı.

Diğer yandan bölgede tutunmaya çalışan YPG/PYD güçleri, manuplatif bir haber olarak Türk uçaklarının Derbasiye’deki Rus güçlerine ait noktayı hedef aldığını iddia etti. Bu iddia, ‘hangi millete ait olduğu bilinmeyen’ savaş uçaklarının Halep kırsalındaki el-Bab şehrinin hedeflenmesinden birkaç gün sonra geldi. Böylece Türkiyeyi saldırgan göstererek Rusya ve İran ile aralarını bozmaya çalışmak bölgede sık sık görülen bir yöntem olarak gelişmeye başladı.

SOHR Suriye Milli Ordusunun, güçlerini kontrol noktalarını güçlendirip hazır olmaları adına Halep’in kuzeydoğusunda yer alan el-Bab bölgesine seferber ettiğini, bunun Türk Silahlı Kuvvetlerinin talebi üzerine olduğunu aktardı. Açıklamada, son saatlerde bölge hava sahasının savaş uçaklarının uçuşuna tanıklık ettiği bildirildi.

Yaşanan bu durum Rus savaş uçaklarının el-Bab’da birkaç noktayı hedef almasının ardından geldi. Ruslar tarafından gerçekleştirilen saldırıda bir kişi hayatını kaybederken, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 10 kişi yaralandı. Saldırı sonrası bölgede sirenler çaldı.

Saldırı, geçtiğimiz Şubat ayından bu yana Rus savaş uçaklarının el-Bab’a düzenlediği ikinci hava saldırısı oldu.
Menşei belli olmayan uçaklar ile yapılan bu tür saldırılar vesayet savaşının bir yöntemi olarak önümüzdeki günlerde sıkça baş vurulacak bir yöntem gibi gözükmektedir. Türkiye Vatiyya üssüne yapılan saldırının misillemesini mi yapıyor, yoksa Türkiye misilleme yapmadan Türkiye misilleme yapıyor görüntüsü verilerek Türkiye ile Rusya-Mısır ittifakı karşıkarşıya mı getiriliyor.
kafkassam

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir