KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. TÜRKİYE-RUSYA İTTİFAKI VE BATI

TÜRKİYE-RUSYA İTTİFAKI VE BATI

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
334 0

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Karlov’un 19 Aralık’ta öldürülmesi, Türkiye, Rusya ve İran’ın 20 Aralık’ta Moskova’da Suriye konusunda anlaşmaları, uluslararası ilişkilerin gündemine oturdu. Aslında bu ilginin nedeni Rusya ve İran’ın anlaşmaları değil Türkiye’nin kendi pozisyonunu ve müttefikleri Batılı ülkeleri terk edip karşı tarafa geçmesidir. Türkiye bu davranışında tamamen haklıdır. Zira, ABD, 2012 yılından bu tarafa Suriye, Irak ve Orta Doğu’da Türkiye’nin çıkarlarına ve güvenliğine karşı saygısızca davranmaktadır. Türk askerlerinin başına çuval geçirmiştir. PKK’ya yıllardan beri destek vermektedir. Son birkaç yıldır bunu saklama gereği dahi görmemektedir. PKK’nın içinden YPG terör örgütünü çıkartarak Suriye’ye yerleştirip Türkiye’yi iki cepheden kuşatma altına almıştır. Bu yetmiyormuş gibi, Irak yönetimini Türkiye’ye karşı kışkırtarak kendisinin isteği üzerine eğitim amaçlı Başika kampında bulunan Türk askerlerinin Irak’ı terk etmesini istemiştir. Musul’un IŞİD’den temizlenmesi için herkese davetiye gönderen ABD, Türkiye’nin müdahil olmasına mani olmuştur.

Yıllardan beri mülteciler için Suriye’de uçuşa yasak bölge isteyen Türkiye’ye engel olmuş ve büyük zararlar vermiştir. ABD bu davranışlarıyla Türkiye’yi karşısına almada bir beis görmemiştir. NATO müttefiki ve güvenliğini garanti ettiği bir ülkenin toprak ve millet bütünlüğünü tehlikeye atacak hareketler yapmakta ısrar etmiştir. Bütün bunlara ilave olarak Türk devletine ve milletine kasteden FETÖ örgütünün elebaşını iade etmemektedir. Kısaca, ABD, müttefiki Türkiye’yi Rusya ile anlaşmaya itmiştir. Aynen, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Stalin’in Türkiye’den toprak ve Boğazlar’da askeri üs isteyerek Türkiye’yi Batı’ya ittiği gibi. Türkiye’nin Batı blokunda yer alması, uluslararası ilişkilerde ve dünya dengesinin kurulmasında önemli faktör olmuştur. Şimdi de tersi oluyor, Batı Türkiye’yi Doğu’ya itiyor. Türkiye’nin başka seçeneği kalmadığı için Rusya ve İran ile iş birliği yapmıştır. Bu iş birliği sadece Suriye ile kalırsa çok sorun olmaz ama ABD, NATO ve Avrupalı müttefik ülkeler Türkiye’yi parçalama politikasına devam ederse Türkiye yeni yolunu seçecektir. Bu durum da dünyanın şeklini ve dengelerini değiştirecektir. Ama Türkiye dimdik ayakta kalmayı başaracaktır. Zira geçmişte olduğu gibi bugün de kendisine kurulan tuzağa düşmeyip engelleyecek güçtedir. İçten FETÖ ve benzerleri, dıştan müttefik ve dost maskeliler son beş yıldır Türkiye’nin parçalanması için ellerinden geleni arkalarına bırakmamışlardır.

***

Türk milletinin bir Batı merakı vardır, ama bu ülkeyi kaybetme pahasına değildir. Batı, Türklerin Batılı olma isteğini suistimal etmiştir, dostça ve müttefikçe davranmamıştır. Kendisini tarihin kirli dehlizlerinden ve primitif intikam duygusundan arındıramamıştır. Yoksul halkların zenginliklerini sömürme huyundan vaz geçmemiştir. Ülkeleri bölmek, parçalamak ve birbirlerine düşürmekten, hileden desiseden uzak durmamıştır. 19. Yüzyılda size medeniyet, bugün de size demokrasi getireceğim numarasıyla ülkelere müdahale etme ve iç işlerini karıştırarak zenginliklerine el koymuştur. Güçlerini barış için değil tehdit ve sömürü için kullanmıştır.

ABD’nin Büyük Ortadoğu Politikası ve Arap Baharı numarası artık görülmüştür. Suçüstü yakalanmıştır. Arap ülkeleri ve halkları da Batı’nın niyetini ve sömürü politikasını görmüştür. Rusya’nın Suriye müdahalesinin amacı kendi çıkarını korumaktır. Ama, bu müdahale ABD’nin emperyalist politikasına engel olma yolunu açmıştır. Umalım ki Rusya, şimdiye kadar Batı sömürdü biraz da ben sömüreyim yanılgısına düşmez. Haydar Çakmak

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir