KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Türkiye rusya ilişkileri sevindiriyor mu

Türkiye rusya ilişkileri sevindiriyor mu

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 4 dk okuma süresi
318 0

Rusya ile ilişkilerin tekrar eski seviyesine ulaştırılacağı hususundaki uzlaşı sevindirici. Türkiye bir NATO üyesidir ve bundan an itibarıyla vazgeçilmesi söz konusu edilemez. Zira bu örgütün etkinliği ülkenin iliklerine işlemiştir ve bu etkinlik kolaylıkla silinip atılamaz. Ne ordudan, ne istihbarattan ne de devletin diğer kurumlarından. Üstelik NATO, halen Türkiye’nin en açık güvenlik garantisidir. Türkiye, Batı ile ciddi sorunlar yaşasa da, en yakın güvenlik riskleri halen komşularıyla ilintilidir ve bunlar içerisinde Rusya kuşkusuz önemli bir yere sahiptir. Bu bağlamda, Rusya’ya karşı olan “anlamlı”, “tek” kozu da kaybetmemek gerekmektedir. Ne var ki, bu durum Rusya ile yakın işbirliği aranmayacak manasına da gelmemelidir. Türkler ve Ruslar, Avrasya’nın en önemli halklarıdır. Üstelik siyasal kültürleri, yönetim anlayışları ve halkın devlete bakış açısı anlamında da ciddi benzerliklere sahiptirler. Bunun yanı sıra, Karadeniz, esasen bu iki ülkeden sorulur. Karadeniz deyip geçmemek lazım. Bu havza geleceğin en önemli enerji aktarım hatlarından biri olacak. Gelecek enerjiye sahip olanlar ve bu enerjiyi aktaranlar tarafından kontrol edilecek. Sahip değiliz ama aktarımı kontrol etme anlamında müthiş bir potansiyelimiz var. Türk Akımı Projesi, bu bağlamda önemli bir yere sahip ancak başta “depolama” hususu olmak üzere birçok noktada Türkiye lehine bazı adımlar atılması gerekecek. Ayrıca bu projenin sağlayacağı nispeten ucuz ve güvenli doğalgaz, sarsıntı içerisindeki AB’nin güney/güneydoğu kanadında Türkiye ve Rusya’ya olan bağımlılığı/yakınlığı da arttırabilir. Batı’nın topyekun anlamda üzerine gelmesinden endişe eden her iki ülke de bu tarz ortak projelerle ellerini kuvvetlendirip vazgeçilmezliklerini ortaya koyabilirler. Tabi bu anlamda önce kendi aralarındaki güveni tesis etmeleri gerekecektir. Bu çerçevede de, Kırım Meselesi’nin yarımadada yaşayan Tatarların diğer halklarla eşit sosyal, ekonomik ve siyasal haklar tanınarak çözümü ve Dağlık Karabağ sorununun çözülmesi anlamında esas aktör olan Rusya’nın ileri adımları çok önemli bir farkındalık yaratacaktır. Unutulmamalı ki, Türkiye, bu ülkeye enerji anlamında ciddi anlamda bağımlı olduğu gibi, stratejik bir proje olan Akkuyu Nükleer Santrali inşasını da Rosatom’a verebilmiş ve Rusya’ya önemli bir mesaj vermiştir. Moskova’nın bu mesajı aldığını gösteren sembolik adımlarını görmemiz gerekir. Suriye meselesinde PYD’ye verilen desteğin kesilmesi ve Esad ile Türkiye arasında bir iletişim kanalı açılması da bu bağlamda önemli farkındalık adımları olacaktır. Türkiye ise, Montrö’yü değiştirmeme yönündeki iradesini korumalı ve ABD savaş gemilerini süreklilik arz edecek şekilde bu denize sokmama yönünde bir eğilim benimsemelidir. Zira ABD ile Rusya arasında Karadeniz’de yaşanacak bir anlaşmazlığın faturası ne Washington’a ne de Moskova’ya ihale edilecektir. Mesele Ankara’yı benzersiz bir sıkışmışlığın içerisine sokacaktır.
Saint Petersburg’daki zirvenin işbirliği içerisinde bir geleceğin inşasında mihenk taşı olması dileğiyle..Göktürk Tüysüzoğlu

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir