“Türkiye sınır ötesine 70 üs kurdu, 30 bin asker yerleştirdi”
Bu sözler, Irak Parlamentosu Asayiş ve Güvenlik Komisyonu Üyesi Bedir el-Ziyadi’ye ait.
El Muda gazetesine konuşan Ziyadi, 30 bine yakın Türk askerinin büyük bir “operasyon” başlatma hazırlığında olduğunu ileri sürdü.
Türk güçlerinin iki ülke arasındaki huduttan Irak topraklarına 16 kilometreye kadar güneye indiğini aktaran Ziyadi, “Önümüzdeki günlerde hükümetin net bir tutumu olmazsa, Türk kuvvetlerinin büyük bir saldırısına şahit olacağız ve durum daha da karmaşık hale gelecek” dedi.
Bunun ülkenin egemenlik haklarını ihale ettiğini ve askeri kurallara aykırı olduğunu savunan Ziyadi, merkezi Bağdat hükümetinin, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası güçlere şikayet edilmesi gerektiği çağrısında bulundu.
Türkiye’nin IKB’de kaç askeri üssü ve askeri gücü var?
Ziyadi’nin açıklamaları, PKK’ya yakın medya organları tarafından da yayımlandı.
Böylece Türkiye’nin Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki (IKB) üsleri ve askeri gücü bir kez daha gündeme gelmiş oldu.
Türkiye’nin IKB’deki varlığı yeni değil. Yıllardır Irak’ta askeri üsleri bulanan Türkiye’nin, asker bulundurduğu nokta sayısının artırdığı bilinen bir gerçek.
Ancak Iraklı parlamenter Ziyadi’nin dediği sayıya ulaşmış olabileceği imkansız. Bu konuda Erbil yönetiminin bazı itirazlar var.
IKB Başkanı Neçirvan Barzani’nin ofisinden bir yetkili, Independent Türkçe’ye yaptığı açıklamada, 70 askeri üs ve 30 bin askerin bölgelerinde olmasının imkansız olduğunu söyledi.
Iraklı Milletvekili Bedir el- Ziyadi’nin Türkiye’nin IKB kontrolü altındaki bölgede üslerini ve askeri gücünü artırdığına ilişkin açıklamasında kısmen bir doğruluk payı var.
İletişim Başkanlığına göre TSK’nın 38 askeri üssü var
Ancak “70 üs ve 30 bin asker” bilgisi doğru değil. Bunu Erbil yönetimi gibi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın daha önce yayımladığı harita da yalanlıyor.
İletişim Başkanlığı tarafından daha önce yayımlanan bir haritada, Türk askerinin kontrol edebildiği noktalar tek tek işaretlenmiş vaziyette.
Amediye, Bamerni ve Başika gibi yerlerde askeri üsleri bulunan TSK’nın, SİHA’larla alanda hakimiyet elde ettiği, artık istenilen yerlere özel ekipler konuşlandırdığı bu yüzden de PKK’lıların birçok bölgeyi terk ederek güneye inerek köylülerle iç içe yaşayacak hale geldiği anlatılıyor.
Aynı haritaya göre TSK’nın bölgedeki askeri üsleri 38’e ulaşmış durumda. Haftanin, Metina, Zap, Sidekan, Avaşin, Hakurk, Basyan, Sine gibi yerlerin artık TSK’nın denetimine geçtiği iddia ediliyor.
Ama TSK’nin bölgede ne kadar asker bulundurduğuna ilişkin resmi bir rakam yok.
Eskiden 2 bin 500 civarında olduğu bilinen asker sayısının operasyonların durumuna göre 10 bin civarına çıktığı ifade ediliyor.
IKB Başkanı Barzani’nin ofisindeki yetkilinin verdiği bilgiye göre PKK, SİHA’lar nedeniyle terk etmek durumunda kaldığı noktalara tekrar geri dönemiyor.
“Örgütten boşalan kontrol noktalarına Peşmerge yerleşiyor”
PKK’lı militanların boşaltmak zorunda kaldığı kontrol noktalarına ise Peşmerge yerleşmeye çalışıyor.
Durum böyle olunca da zaman zaman PKK’lılarla Peşmergeler arasında çatışma çıkıyor.
Yetkili, “7 Peşmergemiz şehit edildi, 6 kişi de yaralandı. Ayrıca Şengal yakınlarında kaçırılan 2 Peşmergemizden de hala haber yok. Türkiye, SİHA’larla PKK’lıları vuruyor. Onlar da köylere inerek siviller gibi yaşıyor. Köylülerin itirazları oluyor. Böyle olunca Peşmerge ile PKK arasında gerginlikler yaşanıyor. Ama şu anda bir sessizlik hakim” diye konuştu.
Duhok ve Erbil illerine bağlı 700’e yakın köyün boşaltıldığını ifade eden yetkili, “Kaladze’nin köylerine doğru bir kayış sözkonusu. PKK’liler Kaladze bir köyünde kendilerine itiraz eden köylülere de ateş açtılar. Bir köylü yaralandı” ifadelerini kullandı.
Bölge insanlarına göre artık bir hat bile oluşmuş durumda. PKK’lı militanlar, kuzeyde olsalar bile çok hareket edemiyor. Ağırlıklı olarak Zaho-Amediye-Soran-Çoman-Hacı Omeran yolunun güney tarafında faaliyetlerine ağırlık veriyor.
“Türk askerini bölgeye PKK çekiyor”
Amedi Kaymakamı İsmail Mustafa ise PKK ve Türkiye arasındaki çatışmaların bölgelerine çok zarar verdiği iddiasında.
Mustafa’ya göre PKK her geçen gün daha da köylere yaklaşıyor. Sadece Amedi’ye bağlı 200 köyün boşaltıldığını kaydeden Mustafa, geçen aylarda ise Berwari Bala’nın 5 köyünün de köylüler tarafından zorunluluktan dolayı terk edildiğini söyledi.
Bölgedeki yayın kuruluşlarına konuşan Mustafa, PKK’nın faaliyetleriyle Türkiye askerini bölgeye çektiğini, bun nedenle de köylülerin şehirlere göç ettiğini söyledi.
Yeni hedef: Kandil, Şengal ve Asos mu?
Zaho, Duhok ve Erbil, Kürdistan Demokrat Parti’nin (KDP) denetimi altında. Ancak sorun sadece KDP’nin etki alanında yaşanmıyor.
PKK’nın Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ile ilişkileri yıllardır KDP ile kıyaslandığında çok daha ileri seviyede.
PKK da bu nedenle çatıştığı güçlerin Irak Kürdistan Bölgesi’nin Peşmergeleri değil, KDP’nin Peşmergeleri olduğu iddiasında.
Fakat son dönemlerde silahlı unsurların bir kısmı KYB’nin denetimi altındaki Süleymaniye bölgesine de kaymış durumda.
Özellikle Kaladze, Kalacolan, Pencüvin ve Şerbajar’a bağlı köylerde de PKK’lılara yönelik bir karşı koyuşun olduğu belirtiliyor.
Süleymaniyeli strateji ve güvenlik uzmanı, Türk Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, PKK ile mücadelenin “Kandil, Şengal ve Asos’a kaydırıldı” açıklamasını hatırlatarak, “Örgütün üst düzey yöneticilerinin şehir merkezlerine inerek burada yaşadıklarını, diğer unsurların ise köylere yakın bölgelere gelip tahkimatlar yaptığını biliyoruz. Köylüler, SİHA saldırılarından zarar görme endişesinden dolayı PKK’nın yerleşim birimlerini yeni alanları yapmasını istemiyor” diye konuştu.
“PKK olmasaydı TSK, Irak ve Suriye’de operasyon yapar mıydı?”
Hem Kürdistan bölgesinin hem de merkezi Bağdat Hükümeti’nin Türkiye ile iyi ilişkiler kurmaktan yana olduğunu ancak birilerinin bunu istemediğini vurgulayan uzman, “Irak Başbakanı Mustafa Kazımı ve Neçirvan Barzani’nin Ankara ile ilişkilerinin bozulması için 70 üs ve 30 bin asker konusu gündeme getirildi. Bence bu sözler, Türk karşıtlığını körüklemek için dile getiriliyor” ifadelerini kullandı.
Güvenlik ve stratejist, sözlerini şöyle tamamladı:
“PKK’nın varlığı ve eylemleri; İran, Suriye ve Bağdat rejiminin, Türkiye’deki barış ve çözüm karşıtı militarist güçlerin işine yarıyor. Türkiye, PKK’nın varlığını gerekçe göstererek IKB’de operasyonlar düzenliyor. Bölgeyi bir taraftan bombalıyor bir taraftan da üsler oluşturuyor. Bu istikrarsızlığa yol açıyor. Özellikle sınır bölgeleri sivil halktan boşalıyor. Şunu herkesin ciddi şekilde düşünmesi gerekiyor. Acaba PKK olmasaydı, Türkiye, Irak ve Suriye’ye yönelik operasyonlar yapar mıydı?”
Adem Demir