Tüm dünya Covid-19 salgını ile büyük bir sınavdan geçiyor.
Bu sınav evresinde Türkiye sağlık konusunda tüm gücü ile mücadele ederek başarılı bir seviyeye erişti.
Bu sürecin yanı sıra Selçuklu ve Osmanlı mirasçısı bir ülke olarak dost ve müttefik ülkelere insani ve tıbbi malzeme yardımında bulundu.
Şimdi Türkiye olarak Covid-19 ile mücadele aşamasında bir adım daha öne çıkma vakti.
Komşu ve komşu olmayan diğer ülkeler de salgın ile mücadele süreci içerisinde bulunuyor. Bu hususta yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız da bu zorlu süreçten etkileniyor.
İmkânlar dâhilinde herkes önce sağlık diyerek kendi güvenliğini temin etmek için çaba sarf ederken Türkiye ivedili bir şekilde adım atmalı.
Yurt dışında büyükelçiliğimiz ve konsolosluğumuz bulunan ülkelerde acil bir şekilde sağlık ataşeleri tayin edilmeli. Aynı zamanda TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı ve yurt dışındaki Türk sivil toplum kuruluşları ile Türk büyükelçiliği ve Türk Başkonsolosluğu öncülüğünde kriz masaları kurulmalı.
Kriz masasına da pandemi süreci ile danışmanlık hizmeti verecek olan sağlık ataşeleri öncelikle Türk vatandaşlarına yönelik Covid-19 ile mücadele aşamasında işleyişe tabi tutulmalı.
Sağlık ataşeleri ve bünyesindeki sağlık ekibi salgın ile mücadele edebilecek bilgi ve tıbbi donanıma sahip olmalı.
Aynı zamanda salgına yönelik ilaç stokları yaparak yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına Türkiye tarafından karşılık verilmeli.
Yurt dışında ağır rahatsız olan vatandaşlarımızı anayurda getirip tedavi etmeyi sağlamak büyük bir başarıdır.
Süreci daha iyi yöneterek başarıyı ileri seviyeye taşımak için adım atmalıyız. Normal bir prosedür de yurt dışında rahatsız olan vatandaşımız elçiliğimiz aracılığı ile durumu Türkiye’ye bildirilerek gerekli müdahaleler yapılmaktadır.
Bu müdahaleler Birleşmiş milletler ile anlaşmalar nezdinde vatandaşımızın bulunduğu ülkeden verilen epikriz raporu nihayetinde gerçekleşmektedir.
Epikriz raporu hastanın durumunun ciddiyetini ve gerekli tedavi yönteminin bulunamadığını belirten tıbbi bir rapordur.
Lâkin şuan Covid-19 salgını nedeni ile bir çok ülkede epikriz raporu verilmesinde zorluk yaşanmaktadır.
Bu süreci başarılı bir şekilde yönetmek için acil vaka hastalarımız ile ilgili ülkelerdeki büyükelçilik ve başkonsolosluğumuz tarafından değerlendirme raporları sonrasında Dışişleri Bakanlığı öncülüğünde, Sağlık Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı Nezdinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile işbirliği içerisinden mevcut hastaların sevkinin sağlanması gerekmektedir.
Sadece Sağlık Bakanlığı’nın ambulans uçakları yeterli kalmayabilir.
Daha sonra yurtdışında vakaların artığı ve yurttaşlarımızın bulunduğu ülkelere yönelik sağlık ataşeleri ile tıbbı yardım ve tıbbı müdahaleler ile yurttaşlarımıza sağlık hizmeti sunulması Türkiye adına doğru bir karar olacaktır.
Dışişleri bakanlığımızın büyükelçilik ve konsolosluklarımızdan ivedili bir şekilde konuya ilişkin durum raporu ile gündem belirlemesi, özellikle Orta Asya kıtasında cereyan eden gelişmelerin hassasiyetle takip edilmesi lazımdır.
Daha sonra duruma yönelik kriz masaları ile çözüm politikaları geliştirilmelidir.
Dün gelir, bu gün geçer ve yarın olduğunda bu büyük başarı her zaman akılda kalarak Türk milletinin ve Türk Devletinin bütünlüğünün ne kadar sağlam olduğu herkes tarafından görülür ve takdir edilir.
Her şey millet için diyerek çıktığımız bu yolda her şeyi millet için feda eden bir ülke muasır medeniyet seviyesindeki hak ettiği üstün yerini alacaktır.
Tarih bunun en büyük şahidi olacaktır.
Mahmut Sami MALLI Siyaset Bilimci
