KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Türkiye – Özbekistan İlişkilerinde Bahar Ayları

Türkiye – Özbekistan İlişkilerinde Bahar Ayları

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 6 dk okuma süresi
387 0

İslam Kerimov’un 2016 yılında vefat etmesinden sonra Aralık ayında yapılan seçimlerle Özbekistan Cumhurbaşkanlığı makamına gelen Şevket Mirziyoyev başta komşu devletlerle olmak üzere, Türkiye’yle ilişkilerde de yeni bir sayfa açtı. 2016 yılının Ekim ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özbekistan ziyaretine karşılık olarak, 2017 yılının yine Ekim ayında, 20 yıl sonra Türkiye’yi cumhurbaşkanlığı sıfatıyla ilk kez ziyaret eden Mirziyoyev, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la, Özbekistan’da üçüncü kez karşılıklı resmi ziyaret kapsamında 30 Nisan tarihinde bir araya geldiler. Gün boyu devam eden görüşmeler süresince siyasi, ekonomik, ticari, askeri, kültürel, turizm, eğitim, adalet, suçlarla mücadele, enerji ve savunma sanayi alanında yapılan görüşmeler sonucunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tabiriyle, ortak bildirisiyle beraber 25 maddeden oluşan anlaşmalar imzalandı.
Görüşmeler boyunca bölgesel ortaklık kapsamında, mevcut sorunların çözümüne yönelik görüş alışverişinde bulunuldu. Türk-Özbek ilişkilerinin ‘stratejik ortaklık’ temeli üzerinde şekillendiği bir ortamda, karşılıklı ticaret hacminin 5 milyar dolara çıkarılması hedefinin altı çizilirken, TİKA tarafından 60 milyon dolarlık bütçe ile Özbekistan’da bu yıl içinde yatırımlara başlanacağı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından duyuruldu. Bilindiği gibi geçtiğimiz Şubat ayında Özbekistan, Türk vatandaşlarına yönelik vizesiz rejimi hayata geçirdi. Bu noktadan hareketle turizm, ülkeler arası ilişkilerin geliştirilmesi noktasında önemli bir alan haline geldi. Özellikle Türk vatandaşlarının Özbekistan’ı ziyaret etmeleri noktasında uçak seferlerinin artırılması da Erdoğan tarafından dile getirilen bir diğer önemli konu oldu.

Özbekistan Türk Keneşi’nde
… Özbekistan, Türkiye’yi güvenilir ve mühim ortağı olarak görüyor. Ata yurdunuz Özbekistan’ın kapıları sizler için her zaman açık. Biz Sayın Cumhurbaşkanı ile defalarca müzakere ettik. Ama Sayın Erdoğan demişlerdi ki ‘’Bir tek Özbekistan’ın bayrağı eksik’’. Biz şimdi anlaştık; Özbekistan’ın bayrağı da Türkiye’de dalgalanacaktır (İstanbul’da genel sekreterlik binasında). Bu olumlu ve büyük bir karardır. Gelecek yıl Bişkek’te yapılacak zirveye uzun bir aradan sonra Özbekistan’da katılacaktır. Beraberce bütün planlarımızı hayata geçireceğiz…
Orta Asya’nın merkezinde yer alan, en kalabalık nüfusa sahip olan ve bölgesel sorunların çözümünde kilit role sahip olan Özbekistan ve Türkiye için bugünkü görüşmelerin en önemli sonuçlarından biri şüphesiz ülkenin Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’ne (Türk Keneşi) katılma kararı oldu. Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in cümlelerinden de anlaşılacağı gibi, yeni dış politikanın önemli bir sonucu olarak değerlendirebilecek olan bu karar aynı zamanda Türkiye’nin bölgede geliştirmekte olduğu politikalara şüphesiz büyük katkılar sağlayacaktır.
Bu noktada konseyin yapısına göz atmakta fayda var. 1990’lı yılların hemen başında Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, 1992 yılından itibaren Türk Cumhuriyetleri ‘Türkçe konuşan Devletler Devlet Başkanları’ başlığı altında 2009 yılına kadar belli aralıklarla bir araya gelmişlerdir. 2009 yılında Nahcivan’da imzalanan anlaşma ve 2010 yılında yayımlanan bildiriye göre resmi olarak faaliyetlerine başlayan konseyin kurucu üyeleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye’dir. Bugünkü alınan kararla Özbekistan’da konsey çalışmalarına iştirak edecek ve Orta Asya’da yalnızca Türkmenistan konseye üye olmayan tek bölge devleti olarak kalacaktır. Her ne kadar bu ülkenin de üyeliği zaman zaman gündeme geliyor olsa da ünümüzdeki süreçte böyle bir adımın atılacağı yönünde bir izlenim bulunmamaktadır. Türkmenistan’nın mevcut dış politikasını hatırlayanlar için, ülkenin konseye katılmaması konusundaki tavrı daha anlaşılır olur. Konsey, isminden de anlaşılacağı gibi Türkçe konuşan ülkeler arasında başta siyasi, ekonomik ve kültürel konular olmak üzere, eğitim ve sağlık gibi alanlarda karşılıklı işbirliğini geliştirmeye yönelik faaliyetlerde bulunmaktadır. Örgüt şemasını devlet başkanları, dış işleri bakanları konseyleri, sekretarya ve ilişkili kurumlar -TURKPA, Türk İş Konseyi, TÜRKSOY ve Türk Kültür ve Miras Vakfı- oluşturmaktadır. Konseyin sekretaryası ise İstanbul’da faaliyetlerini sürdürmektedir.
Özbekistan’ın konseye katılım kararı, bölgede hem Özbekistan hem de Türkiye için olumlu sonuçlar doğuracaktır. Her şeyden önce stratejik ortaklık adı altında sürdürülen karşılıklı diyaloğun bölgesel problemlerin çözümünde daha somut adımların atılmasına katkı sağlayacağı gibi Türkiye’nin de Orta Asya’da daha aktif bir dış politika sürdürmesine temel oluşturacaktır. Her ne kadar Türk medyası ve akademisinde konsey yeteri düzeyde çalışmamış görünse de bölgedeki diğer dış güçler, özellikle Rusya tarafından Türk Keneşi ve faaliyetleri ve önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin bölgede artıracağı etkisini ortaya koyması bakımından yakından takip edilmektedir. Bu noktadan hareketle, bugün Özbekistan’ın konseye katılım kararı önemlidir ve bölgesel perspektiften ele alındığında ciddi bir dönüm noktasıdır.
Ali Emre SUCU kafkassam Moskova

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir