KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Türk Genelkurmay Başkanı Ürdün’den Suriye ve Suudi Arabistan’a ne mesajı gönderdi?

Türk Genelkurmay Başkanı Ürdün’den Suriye ve Suudi Arabistan’a ne mesajı gönderdi?

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 11 dk okuma süresi
914 0


Birkaç gün önce Suriye devlet televizyonu, hükümet yanlısı milislerin Afrin bölgesine girdiğini öne sürmüş ancak Türk ordusunun yoğun top atışı karşısında arkalarına bakmadan kaçmak zorunda kalmışlardı. Özellikle İran’ın Afrin operasyonundan rahatsızlığı biliniyordu ve sahadaki paramiliter güçleri aracığıyla bu tür sabotaj, sızma ve yarma harekâtına kalkışacakları, daha planlama aşamasında risk hesapları yapan Türk yetkililerce öngörülmüştü. Türk ordusunun açtığı top ateşi, hoş geldin karşılamasıydı! Afrin tenkil harekâtı sürerken Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Ürdün ziyaretini, bölgede gelişmesi muhtemel asimetrik hareketlilik öncesi bir ön alma hamlesi görmek gerekiyor. Suriye denkleminde Ürdün faktörü göz ardı edilemez çünkü adı geçen ülke; Suriye ile 375 km, Suudi Arabistan ile 744 km ve İsrail ile 238 km uzunlukta sınıra sahip. Astana görüşmelerine gözlemci statüsünde katılan Ürdün’, Suriye genelindeki tüm muhaliflerin ateşkes sürecinde kontrol edilmesinde misyon üstlendi.
Ürdün Suriye’nin güneyindeki muhalefetin ateşkese uyması konusunda rol oynuyor. Türkiye ise kuzeydeki ve İdlib bölgesindeki muhaliflerin ateşkese uymasında etkili. Suriye’nin güneyindeki Sünni Arap aşiretlerini Ürdün destekliyor. Ürdün Kralı II. Abdullah’ın, “Irak’ın doğusunda, Suriye’nin güneyinde ve komşu ülkelerde sonuna kadar Sünni aşiretleri destekleyeceğini” açıklaması, siyasi hedeflerini gösterdiği gibi, içerde ve dışarda atılacak adımları hakkında da fikir vermektedir. Arap geleneğinde ve özellikle bölgede aşiretler, iktidara sundukları güçlü desteğin yanı sıra güvenliğin ve istikrarın sağlanmasını temin eden güçlü bir sosyal kurum olmaları nedeniyle Kralın bu konuşmalarının, özellikle bedevi aşiretlerin bulunduğu ortamlarda Ürdün iktidarının siyasetinin temel direğini oluşturduğu söylenebilir. Kral bu tür destek konuşmalarını yaptığı Haziran 2015’te düzenlenen askeri merasimde dedesi Mekke Şerifi Hüseyin’den tevarüs eden Haşimi sancağını Ürdün kralından ordu komutanlığına ve Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Meşal ez Zebn’e teslim etmişti. Bu tören ikonik mesajlar içeriyor ve “-Arap Dünyasının lideri biziz” anlamına geliyordu. Sancak’ın üzerinde kırmızı ile ‘Bismillah’ ve yıldız ile beraber “Allahtan başka ilah yoktur, Muhammed onun resulüdür” yazılı. Sembolik olarak bu sancak şerif Hüseyin’in büyük Arap devrimleri sırasında taşıdığı sancağın aynısı. Haşimileri ve ehli beyti temsil etmekte.(1)
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Ürdün ziyaretinden bir gün önce Amman’a giden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ürdün ziyareti kapsamında mevkidaşı Ayman Safadi ile ortak basın toplantısı düzenlemiş ve Türkiye Ürdün ile bölgesel konularda da görüş birliğine sahip olduklarını ifade ettikten sonra. “Tamamen görüş birliğimiz var. Kudüs konusunda da, ABD’nin aldığı bu yanlış karar konusunda da, görüşlerimizin ve çabalarımızın ne kadar ortak olduğunu herkes gördü. İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz İslam Zirvesi’ne Kral 2. Abdullah’ın katılması çok anlamlıydı. Çünkü bu kutsal mekânların bekçisi Ürdün’dür, majesteleri Kral 2. Abdullah’tır” ifadesi, Türkiye’nin Suudi Arabistan’a karşı Ürdün’le ittifakının deklaresinden başka bir şey değil!(2) Çünkü Suud hanedanlığı Haşimi ailesinin Arap ve İslam dünyasının liderliği (Hilafet) hayallerini tarihe gömmüştü. Şimdiki Suud kralı da kendinden önceki kral gibi ‘Hâdimü’l-haremeyni’ş-şerîfeyn’ yani ‘İki Kutsal Caminin Hizmetkârı’ unvanını taşıyor. Türk Dışişleri Bakanının Ürdün’ü ‘kutsal mekânların bekçisi’ ilan etmesi Suudi rejimine gönderilmiş adrese teslim önemli bir mesajdır.
Haşimi Ürdün Krallığı İngiliz casusu Lawrens ve arkadaşlarının başlattığı Arap isyanıyla 11 Nisan 1921’de “Transjordan” adıyla İngiliz mandası statüsünde tarih sahnesine çıktı. Kraliçe’nin Ortadoğu’daki en has adamı Kral II. Abdullah. İngilizler bu uydu devleti ayakta tutmak için her türlü askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel desteği sunuyor. 25 Mayıs 1946’da sözde bağımsızlığına kavuştu. Haşimi Ürdün Krallığı, şeklen meşruti monarşiyle yönetiliyor. Türkiye ve Ürdün ilişkilerinin temelini 11 Ocak 1947 tarihli “Dostluk Anlaşması” oluşturuyor. Türkiye’nin Amman Büyükelçiliği 28 Nisan 1947’den günümüze faaliyette. Ürdün ile imzalanan 40’ın üzerindeki Anlaşma ve Mutabakat Muhtırasıyla ikili ilişkilerin hukuki altyapısı oluşturuldu. Askeri alanda ilişkiler kurumsallaşan askeri münasebet 1984’de imzalanan Askeri Eğitim işbirliği Anlaşması ve 2003 tarihli Askeri İşbirliği Çerçeve Anlaşması çerçevesinde gelişiyor.
Türkiye ile Ürdün arasında savunma sanayi alanında da somut işbirliği de mevcut. Aselsan ile Kral II. Abdullah Tasarım ve Geliştirme Bürosu’nun (KADDB) ortaklığında 2012 yılında kurulan “Aselsan Middle East” Şirketi’nin fabrikasının açılışını Aralık 2014’te Kral II. Abdullah yaptı. Türkiye ile Ürdün arasında emniyet güçlerinin de yakın temasları var. Güvenlik alanındaki ilişkiler ağırlıklı olarak eğitim işbirliği alanında sürdürülüyor. Ürdün Kamu Güvenliği Direktörü Tümgeneral Atef Messeideen’in 7-11 Şubat 2016’da Ankara ziyaretinde, Türkiye-Ürdün 8. Ortak Komisyon Toplantısı düzenlendi. Emniyet Genel Müdürlüğünün talebi üzerine, Ürdün Kamu Güvenliği Direktörlüğü tarafından 20 personele 21 Aralık 2014-8 Haziran 2015 tarihleri arasında Ürdün’de Arapça dil kursu verildi.(3)
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın, Ürdün Genelkurmay Başkanı Korgeneral Mahmoud Fraıhat’ın (Mahmud Abdel Halim Freihat) resmi davetlisi olarak ikili askeri ilişkiler ve bölgesel güvenlik konuları ile ilgili görüş alışverişinde bulunmak üzere Ürdün’e gerçekleştirdiği ziyaret, İran’ın Suriye üzerinden Afrin harekâtına verdiği dolaylı tepkiye denk gelmesi, bu ziyaretinin önceden planlanmış olması nedeniyle ancak tesadüf olabilir. Ancak daha önce belirttiğim gibi Afrin operasyonunun daha planlama aşamasında ortaya çıkabilecek riskleri masaya yatıran askeri kurmaylar, olası gelişmeler çerçevesinde bölgedeki diğer aktör ülkelerin silahlı kuvvetleriyle yapılması gerek temasları da programa dahil etmişti. Ziyaret kapsamında Orgeneral Akar, Ürdün Kralı II. Abdullah tarafından kabul edildi ve Ürdün Genelkurmay Başkanı Korgeneral Fraıhat’ı makamında ziyaret etti. Ayrıca ziyaret sırasında iki ülke arasında “Askeri Eğitim İşbirliği Antlaşması” da imzalandı. Akar, Türkiye’nin Amman Büyükelçisi Murat Karagöz’ü makam ziyaretinin ardından Şeria Muharebeleri’nde şehit düşen subay, astsubay, erbaş ve erler olmak üzere yaklaşık 300 askerin ebedi istirahatgahı olan “Salt Türk Şehitliği”ni ziyaret edip çelenk koydu.(4)
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Ürdün temaslarında, Suriye’ye yönelik iki ülkenin tehdit algısı çerçevesinde görüş alışverişi bulunuldu. Türkiye; Ürdün’ün nüfuzundaki Sünni Arap aşiretleri üzerinden, Suriye’yi baskılayan bir stratejiye start verdi denilebilir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afrin harekâtını, İran’ın yönlendirmesiyle engelleme çabası gösteren Şam yönetimi, Şii karşıtı Amman rejimin bu presini zor göğüsleyeceğinden kolay kolay bir daha böylesi bir harekâta kalkışmayacaktır. Ayrıca İsrail, uçağının düşülmesi nedeniyle Suriye’ye saldırmak için fırsat kolluyor. Böyle sıkışık bir durumda Esat, Ürdün ile dalaşmayı göze almayacaktır.
Daha önce Türkiye’ye gelen Ürdün Genelkurmay Başkanı Korgeneral Mahmoud Fraıhat’ın (Mahmud Abdel Halim Freihat) aynı zamanda Kralın Askeri Danışmanı. Genelkurmay Başkanı General Mashal Al Zaben’in yerine 2 Ekim 2016’da bu göreve atanmıştı. Korgeneral Mahmoud Freihat 1960 doğumlu. Freihat, bu göreve atandı. 1960 yılında Jerash’da dünyaya geldi. Jerash kenti Arap, Kürt Çerkes ve Ermeni nüfusun birlikte yaşadığı yer. Çerkesleri 1885’te Osmanlı idaresi yerleştiriyor. Ürdün’de 120.000 kadar Çerkes bulunuyor. Bunların büyük çoğunluğu da başkent Amman’da yaşıyor.(5) Çerkes muhafızlar Monarşinin kuruluşundan beri Ürdün krallarına hizmet ediyor. Freihat, 1978’de katıldığı Kraliyet Askeri Akademisi’nden 1980’de mezun oldu. 2013-2015 arasında Kuzey Ordusu Komutanı da dahil olmak üzere çeşitli görevler üstlendi. Ayrıca, farklı ülkelerle gerçekleştirilen ortak askeri operasyonların direktörlüğü, Londra’daki Ürdün elçiliğinde askeri ataşe ve nihayet stratejik planlama direktörlüğü yaptı. İngiltere’nin Kraliyet Savunma Araştırmaları Yüksek Okulu’da devam etti ve savunma çalışmalarında yüksek lisans yaptı. Yine Londra merkezli King’s College’da uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisansı var.(6)

Bakınız:
1- http://amman.be.mfa.gov.tr/Mission/ShowInfoNote/250566
2- https://turkish.aawsat.com/2018/02/article55377685/urdun-turkiye-arasinda-tam-gorus-birligi
3- https://www.evrensel.net/haber/254218/urdun-krali-bolgedeki-mezhep-atesini-korukluyor
4- http://aa.com.tr/tr/ekonomi/turkiye-ile-urdun-arasinda-askeri-is-birligi-anlasmasi/1069068 – https://www.sondakika.com/haber/haber-genelkurmay-baskani-akar-urdun-u-ziyaret-etti-10588980/
5- http://kaffed.org/bilgi-belge/diaspora/item/282-%C3%BCrd%C3%BCn-%C3%A7erkesleri.html
6- http://jordantimes.com/news/local/freihat-appointed-chairman-joint-chiefs-staff

Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir