KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Azerbaycan
  4. »
  5. TÜRK BASINI AZERBAYCAN’I HİÇ TANIMIYOR!

TÜRK BASINI AZERBAYCAN’I HİÇ TANIMIYOR!

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 6 dk okuma süresi
365 1

Türkiye büyük ülkedir. 80 milyona yakın ahalisi ile 10-15 milyon Türk de yurtdışında yaşasa, yaklaşık 100 milyonluk bir halkın ülkesidir… Ve elbette, 100 milyonluk bir halka uygun olan gazetenin istatistiği de olmalıdır. Şimdi Türkiye’de 500’e kadar televizyon kanalı, 1000’den çok gazete başka istatistik rakamlarına göre jurnaller falan da var. Büyük bir ordu misali…
Türk basını bu kadar büyük bir ordu olduğu halde Azerbaycan’ı tanımıyor! Hele bu zamana kadar Türkiye’de “ulusal gazete” nitelenen hiç bir gazetede Azerbaycan ile bağlı bir yazıya rast gelmedim ki, o yazılarda bilgiler yerli yerinde olsun. En garibi de o ki, Azerbaycan’ı öğrenmek ve tanımak isteyen de yoktur.
Türkiye’nin içiyle bağlı haberlere, köşe yazılarına, röportajlar, araştırma yazılarına da Türk basınının Azerbaycan ile ilgili haberlerinin izlenimleriyle yanaşılacak olsa, öyle anlaşılıyor ki, Türk basınında hiç bir şey tam değil, hatta yarımdır.
Öyle anlaşılıyor ki, insanlar bilmedikleri, tanımadıkları şeyleri hayallerinde süsledikleri gibi düşünüyorlar… Ama ülkelerini tanıyabilirler.
Bir kaç defa Azerbaycan’a Türk basın heyeti geldi. Adeta Mars’tan gelmiş bir heyet gibi! Ama Mars’tan gelen heyetlerin, Ankara-İzmir otobüsleri kadar sıradanlaştığı bir gerçek gibi. Yani, kimsenin umurunda olmaz, gelen gazetecilerin de bu ülke umurunda olmaz! Gelirler ve giderler! Geldikleri ile gittikleri arasındaki zamanda, «Azerbaycan gelişir, yeni binalar dikilir, “5 yıl evvel gelmiştim, o zamanlar bu sokakta asfalt yoktu ama şimdi var, bu otel çok güzel olmuş…» gibi açıklamalar vererek kebap kokusu tadında röportajları verir, bazıları…
Türk basını için başka ülkeleri diyebilmem ama Azerbaycan ile bağlı yalnız garip yalanlar önemlidir. Azerbaycan’da kimsenin okumadığı gazetelerin ruhunda, Azerbaycan hakkında bir şeyler yazarlar. Kimselerin okumadığı Azerbaycan gazetelerinin yazılarını, Azerbaycan’da okuyanlar “Bu kadar da yalan olmaz!”, diye hayret ederler. Türk gazeteciler de Azerbaycan okuyucusunu hayretlendiren bu yalanları götürüp, kendi gazetlerine veririler.
Onlar Azerbaycan’ı seviyorlarmış ve bu yalan-dolan haberler onların Azerbaycan sevgisini artırırmış.
Ben hayret ediyorum ki, bu insanlar Azerbaycan’ı ne kadar seviyorlar? Yahu insan tanımadığı birini, tanımadığı bir ülkeyi, okumadığı bir kitabı, bakmadığı bir filmi… vesaire nasıl sevebilir? Uzaktan uzağa duyduğun yalanları pışpışlayarak sevdiğin şey ülke değil, insan değil, Azerbaycan değil, başka şeydir!
Türk basını, Azerbaycan adlı ülkeyi tanımıyor! Onlar burada petrol adlı bir şeyi tanıyorlar. İlham Aliyevi tanuyorlar ve çokları da onun adını “İlham” değil, “İlhan” şeklinde yazarlar. Hatta Haydar Aliyev’i unutmuş olacak kadar absürttürler! Mutlaka ekseriyeti tam sahtekarlıkla “Ebulfeyz Elçibeyi severiz” der ama bunu da yalandan derler. Onların “Ebulfeyz Elçibey” dedikleri adama hiç bir şey bağlamıyor. Türk basını dünyanın diğer tarafındaki ingilizin adını doğum kağıdındaki gibi yazar ama Ebülfez Elçibey’in adını “Ebulfeyz” diye yazar, hatta “Abulfeyz” şeklinde yazanlar bile görüldü!
Türk gazetecileri istedikleri olay hakkında “3 kaynakdan öğrenelim” der ama Azerbaycan hakkında bir konuya “1 kaynak yeter” der. Bu kaynağın da nereden olduğunu düşünmek de ikrah doğurur.
Türk gazetecilerin çoğu Azerbaycanı yönetenlerden ya korkar, ya da bir beklentisi vardır. Orada on binlerce gazeteci var ve bu on binlerin hepsinin neyse bir beklentileri var. Bu çok komiktir. Belki bi başkasının hiç umurunda da olmaz ama bana çok komik geliyor.Türk basını adına “özgür gazetecilik” denilen o şeyin hangi prensipler üzerinde kurulduğunu fark etmiyor. Onlar için basın hürriyetinin sınırları, Türkiye’nin gerçekleri içinde şekillenen bir şeydir. O gerçekliği değişmek için teşebbüsler de görünmez oldu. Şunu anlatmak istiyorum ki, Türkiye’nin cübbeli-cübbesiz, ağlamaklı-gülen, yahut buna benzer çirkin gerçekliklerini değişmeli olan Türk basını bu yararsız gerçeklerin içinden 3 kaynaklı haberler yayıp kendi işini bitirmiş sayıyor. Bu yüzden de ülke şimdiki gerçekliğin içindedir. İnsaf edin, binlerce gazetesi, yüzlerce TV kanalı olan bir ülkede bu cübbeli-cübbesiz, ağlamaklı-gülen aptallıklar niye olmalıydı ki?!
Türk basını Azerbaycanı tanımır ve men bunun yaxşı, yoxsa pis olduğunu deye bilmirem…

Qanimat ZAHİD

İlgili Yazılar

1 Yorum

  1. Sami Gören - -

    Türk basını Azerbaycan’ı tanımıyor; çünkü Türkiye’yi de tanımıyor, kendini de tanımıyor; masa başında ısmarlama haber / yorumlarla “gazetecilik yaptığını” zannediyor; sevgisini abartıyor, tepkisini abartıyor, hepsinden önemlisi “bilmiyor, bilmek için gayret göstermiyor”; ne demişler, “bilmemek ayıp değil de öğrenmemek ayıptır” ben de diyorum ki “bilmediği halde ahkam kesmek ayıptan öte küstahlıktır, haddini bilmezliktir”….

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir