Cumhurbaşkanı’nın Çin ziyaretinden 4 önemli an – Tarihi hamleler
Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Çin Halk Cumhuriyeti’ni ziyaret ediyor. Gezi 22-24 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek. Ayrıca devlet başkanının Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından davet edildiğini de belirtmeliyim.
İki ülke arasında diplomatik ilişki kurulmuş olup 33 yıldır işbirliği yapılıyor. Azerbaycan-Çin ilişkileri son yıllarda özellikle iyi bir gelişme göstermektedir. Bu durum hem Pekin’in resmi olarak Bakü’ye olan ilgisinin artmasından, hem bölgedeki jeopolitik planların örtüşmesinden, hem de Azerbaycan’ın Asya pazarına girme isteğinden kaynaklanıyor. Her iki ülkenin de birbirlerini güvenilir ve faydalı stratejik ortaklar olarak görmesi memnuniyet vericidir.
Ayrıca iki ülke arasında karşılıklı siyasi güven de bulunmaktadır. “Azerbaycan Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Arasında Kapsamlı Stratejik Ortaklığın Kurulmasına İlişkin Ortak Deklarasyon”un, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Çin’e yaptığı resmi ziyaret kapsamında 23 Nisan’da Pekin’de imzalanması tesadüf değildir.
Devlet Başkanı’nın Çin ziyareti birçok açıdan dikkat çekici:
Birincisi, Azerbaycan ile Çin arasında vize rejimi kaldırıldı. Bu, Azerbaycan’ın Asya pazarına açılması, bölgeyi daha iyi tanıması ve yeni ortaklıklar kurması açısından önem taşıyor. Özellikle Asya pazarı Bakü için geniş perspektifler vadediyor. Azerbaycan enerji sektöründe Avrupa ile yoğun işbirliği içinde olmasına rağmen, bu durum alternatif eksikliği açısından riskler de yaratıyor. Bakü’nün Çin ve Asya pazarlarına enerji ihraç etmesi, Batı ile enerji işbirliğinde gelecekte yaşanacak sorunların önünü kesebilir.
Azerbaycan’ın kendisi Çin için büyük fırsatlar sunuyor. Çin, özellikle kurtarılmış toprakların yeniden canlandırılması için yabancı yatırımları destekleyebilir. Vize rejiminin kaldırılması genel sürece ivme kazandıracaktır.
İkinci olarak, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin Nahçıvan kenti ile Urumçi kenti kardeş şehir oldu. Çin’de Uygurlara karşı etnik ayrımcılığın olduğu bir sır değil. Bu açıdan bakıldığında Bakü’nün Uygurlarla kültürel bağlar geliştirmesi mümkündür.
Üçüncüsü, Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Çin’in toprak bütünlüğünü tanıdığını bir kez daha vurguladı. Aslında bu yeni bir şey değil. Çin, bugüne kadar Azerbaycan’ın davasının yanında yer almış ve Karabağ sorununa desteğini dile getirmiştir. Azerbaycan, Tayvan ihtilafının uluslararası hukuka uygun olarak barışçıl bir şekilde çözülmesini destekledi. ABD de dahil olmak üzere birçok ülke Tayvan’ın bağımsızlığını tanımıyor.
Dördüncüsü, Şi Cinping, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i Çin’de düzenlenecek Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi’ne ve bu çerçevede düzenlenecek bir dizi törensel etkinliğe davet etti.
Çin, hem ŞİÖ hem de BRICS çerçevesinde Bakü ile işbirliğine ilgi duyuyor. Gelişmekte olan ülkelerin bu tür organizasyonlara davet edildiği açıktır. Çin, Azerbaycan’ın bölgesel, iç pazar ve enerji kaynakları bağlamındaki potansiyelinin farkında. Sanırım bu nedenle her iki kuruluş da bu bağlamda işbirliğini geliştirmekle ilgileniyor.
Turan Rzayev