Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Avrupa Birliği (AB) Başkanı Charles Michel ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile Belçika’nın başkenti Brüksel’de görüşmesi gerçekleşti. Bu, tarafların bu formattaki dördüncü toplantısıydı.
Genel olarak toplantının başarılı geçtiği söylenebilir. Toplantıdan sonra Charles Michel, “Güney Kafkasya’daki son olayları ve Avrupa Birliği ile iki ülke arasındaki ilişkileri görüştük” dedi. Fikir alışverişimiz açık ve verimli geçti” dedi ve Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmat Hajiyev, “Avrupa Birliği Başkanı Charles Michel’in ekibinin Ermenistan ile Azerbaycan ve devletlerarası ikili barış anlaşması müzakerelerine yaptığı yardımları çok takdir ediyoruz” dedi. normalleştirme. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev defalarca Azerbaycan’ın bu konudaki tutumunu dile getirdi.
Genel olarak Azerbaycan tarafı Brüksel formatından memnun ve bunu defalarca dile getirdi. Çünkü format, AGİT Minsk Grubu’nun 27 yıllık “müzakereler” sürecinde elde edemediği kazanımları iki yıldan kısa bir sürede elde etti.
Bir sonraki toplantıda somut sonuçlara ulaşıldığı söylenebilir. Örneğin, Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla bir ay içinde barış anlaşması metni üzerinde çalışacak çalışma grupları oluşturulması kararlaştırıldı.
Nitekim bu konuda bir önceki Brüksel toplantısında mutabakata varılmıştı. Ancak Erivan’ın bu süreçte gerçek bir adım attığına şahit olmadık.
Charles Michel ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Erivan’ın taahhüdünü yerine getirme konusunda anlaştıkları varsayılabilir. Ermenistan’ın bu sefer farklı bir adım atıp atamayacağını zaman gösterecek.
Genel olarak, nihai barış anlaşması doğrultusunda yapılan çalışmalar, Azerbaycan’ın diplomatik başarısının bir sonraki tezahürüdür ve AB’nin ve Charles Michel’in şahsen arabuluculuğunun sonucudur. Ermenistan’a gelince, resmi Erivan’ın direnişine ve Brüksel toplantısında gerçek sonuçların elde edilmesini engelleme girişimlerine rağmen, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Charles Michel’in arabuluculuğunda somut sonuçlar elde ediliyor. Bu anlamda Bakü’nün formattan memnun olduğu anlaşılabilir.
Öte yandan Brüksel formatı, Batı’nın Ermeni-Azerbaycan çatışmasına aktif katılımı anlamına geliyor ve bu da her şeyden önce Kremlin’in süreçteki ılımlılığını dengeliyor. Diğer bir deyişle, Rusya süreci kendi çıkarlarına göre eskisi gibi yönlendiremez. Aslında Moskova ile Brüksel arasında arabuluculuk için çıkarlarımıza hizmet eden bir rekabet var. Yani birinden memnun değilseniz diğerinden faydalanmak mümkündür.
Charles Michel, toplantıdan sonra, bir sonraki toplantının Kasım ayı sonuna kadar bu formatta yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını da kaydetti.
Bu arada yeni belgenin Karabağ sorunu veya AGİT Minsk Grubu ile ilgili hiçbir şey içermediğinin altını çizmek gerekiyor. Şunu da belirtmek gerekir ki Avrupa Birliği Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine müdahildir ve burada Karabağ meselesi yoktur çünkü bu mesele Azerbaycan’ın iç meselesi olarak kabul edilmektedir.
Turan Rzayev
