Terörle Mücadelede Geçici Köy Koruculuk Sistemi ve Günümüz
Anadolu topraklarında köy koruculuğu sistemi Osmanlı Devletine, 1891 yılına dayanmaktadır. 1894 yılında Ermeni terör örgütlerinin Doğu’daki yöre halkının eşkıyaların tehdit ve baskısından insanları korumak ve sınır bölgesinde yine bölgede yaşayan insanları kullanarak güvenliği sağlama amacıyla Aşiret Süvari Alayları oluşturulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonraki yıllar Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaşanan özellikle PKK’nın terör faaliyetleri nedeniyle 442 sayılı Köy Kanununa istinaden “Geçici Köy Koruculuğu (GKK) Sistemi” tekrar hayata geçirilmiştir. Bu sistemin tekrardan hayata geçirilmesini nedeni hem Osmanlı zamanındaki politikanın olumlu sonuç vermesi (Kars ve Sarıkamış’ın kurtarılması sürecinde etkili rol oynamışlardır.), uygulama kolaylığı, güvenliği sağlamada önemli bir unsur olması, bölge coğrafyasını yakından tanıyan bireylerle işbirliği ve bölgesel bir güvenlik özelliği olmasıdır. Bu sistem sayesinde terör tehdidine karşı bir önlem alınmışken terörün hareket alanı kısıtlanmış, istihbarat sistemi ile sağlıklı bilgi elde edilmiş ve meskun bölgelerin güvenliği minimum maliyet ile karşılanmıştır. Terör örgütleri faaliyet alanlarını genişlettikçe GKK sistemi de daha geniş bölgelerde uygulanmaya başlanmıştır.
PKK terör örgütü, GKK nedeniyle güç kaybetme, faaliyet alanının kısıtlanma, halk ile arasında bir set çekilme ve devletin etkisini meskun bölgelerde artma ihtimali nedeniyle bu sisteme karşı çıkmış, devletten silah alan ve köy korucusu olan insanları öldürmeye başlamıştır. Lakin bölge halkı tehdit ve baskıdan dolayı pes etmemiş devlet ile terör örgütü PKK’ya karşı ortak hareket etmeye devam etmiştir. Artık ailelerde babadan oğla geçen bu sistemin devam etmesi için Türkiye Cumhuriyeti en zor dönemlerinde bile koruculara gerekli desteği vermeye özen göstermiştir. Ayrıca devletin kontrolünde olan bu yapı içinde bulunan insanların genel olarak PKK teröründen zarar gören aileler olması iki taraf arasındaki ilişkiyi daha da kuvvetlendirmiştir. Devleti ile bölge insanı arasında bulunan bu yakınlık ve samimiyet temel olarak PKK’nın Kürtlerin haklarını savunduğuna dair iddialarına karşı bir cevap olmuştur.
Sistemin hayata geçirilmesinden sonra bazı dönemlerde belli sıkıntılar yaşandığı söylenebilir. Örnek olarak köy korucularda bazıları hukuksuz yollara başvurmuş, bazılarının PKK ile yakın düşünceye sahip olduğu ortaya çıkmış veya kaçakçılık faaliyetlerine göz yumduğu anlaşılmıştır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti bu insanlara gerekli cevabı vererek PKK’nın köy korucuları arasında etkinlik kazanmasının önüne geçmiş ve diğer köy korucularını da potansiyel suçlu muamelesi yapmamıştır. Yaşanan aksaklıklar karşısında devlet ortaya çıkan sorunlara karşı çözüm yolları üretmiştir.
Peki, köy korucularının yaşadığı sorunlar nelerdir? İlk olarak köy korucuları görevde oldukları dönemlerde PKK’nın yaptığı baskınlar sonucu aileleri katledilmektedir. Özellikle bölgenin dağlık yapısı bölgede etkili güvenlik politikalarının uygulanmansın önüne geçmekte bu ise korucuların ailesine olumsuz yansımaktadır. Bunun yanı Türkiye Cumhuriyeti en azında 2007’den sonraki dönemde ekonomik açıdan köy korucularının özlük haklarında iyileştirilmeler yapmıştır. Başarılı olanlara ödül, katıldıkları operasyonlar için tazminat, şehit olanlara yardım, emekli veya malul olmalarında ise aylık bağlanmıştır. Ayrıca korucu ailelerinin sağlık giderleri Yeşil Kart ile karşılanmıştır.
İkinci olarak günümüzde korucuların en önemli sorunu şehirlerde güvenlik sorunudur. Günümüzde köy korucularının görevlerde kullandığı silahlarını (AK-47) devlet vermektedir. Ancak bu korucular operasyon süreci dışında şehirlere silahları ile girememektedir. Bu ise korucuları şehirlerde açık hedef hale getirmektedir. Devletin köy korucularının güvenliğini sağlaması için bu görevlilere beylik tabanca vermeli ve bütün masraflardan da muaf tutulmalıdır.
Üçüncü olarak koruculara Yeşil Kart yerine sigorta sistemi getirilmelidir. Dördünü olarak Geçici Köy Koruculuğu ismi değiştirilerek “Geçici” ismi kaldırılmalıdır. Beşinci olarak asgari ücret ödenen korucuların maaşlarında iyileştirilmeler yapılmalıdır. Günümüzde Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin Ankara ile arasındaki en kuvvetli bağlardan biri GKK sistemi ve bu sistemin fedakar bireylerindedir. Yaşanan gelişmeler neticesinde GKK sisteminin uygulandığı ve korucular motive edildiği zaman PKK terör örgütünün faaliyetleri azalmıştır. Bu çerçevede korucularla ilgili yapılacak iyileştirmeler en kısa zamanda olumlu etkisini gösterecektir.
Amerika Araştırmaları ve Terör Uzmanı Emrah Kaya/ Kafkassam
Facebook- Twitter: @emrhky0407