Azerbaycan ve Anadolu coğrafyasında, dilsel, kültürel ve elbette inançsal ortaklıklardan dolayı, pratik olarak ayırıt etmek mümkün deyil ve benzer işlemlere uymuşlardı. Bu konu özellikle Yedinci ve sekizinci hicri yıllarında yoğunluk ve tutarlılığa sahipti. Bu bağlamda, Hurufiye, Bektaşiye, Safeviye vs, belirli bir coğrafi veya bölgesel sınırla ilgisi olmadan bu toprakların tümünü dahil edip ve sıklıkla müritler ve Pirler birbirleriyle temas halindeydiler. “Hacı Bayram Veli, Alaiddin Erdebili’nin müritlerinden biridir ve ünlü arif Hamiteddin Bin Musa Kayseri’nin dervişlerinden biridir ve Alaiddi’nin emriyle hoy’dan Anadolu’ya göç etmiş”(gülpinarlı, s. 41). Hacı Bayram Veli’nin ölümünden sonra, Göynüklü Salahettin Tevili yerine geçti (a.e, s. 48). İlginçtir, Hacı Bayram Veli’nin babasının adı, “koyunluca Ahmet” imiş. Göynük de Ankara etrafında bir yerleşim birimidir. Fakat Anayasal Devrimle(Meşrutiyyet) ilgili belgelerde (yaklaşık 100 yıl önce), Erdebil’in eski mahallelerinden birinin adı, Zeynal’ı, “Zeynel Şah” getirmişler, Pek çok Ardabil mahallesinde olduğu gibi, son ek: Şah Bileşiminde mevcuttur. Aynı belgelerde ve Zeynel Şah’ın adının önünde, bu semtin (veya eski adı olan) diğer ismin “koyunoğlu” olduğu belirtilmektedir. Bu husus, Azarbeycan’daki ve Erdebil’deki halkın popülaritesinden de bellidir ki, bir koyunun çocuğu olarak kimsenin veya bölgenin hitap edilmesi veya böyle bir şeye rağbet olması mümkün değil.
Türk edebiyatında, “koyun eri” çoban olarak da kullanılır ancak koyun adı ve unvanı bir kişiye hitap edilmemiş ve aşağılayıcı sayılırmış. Bu bölgenin edebiyatında ve folklor kayıtlarında da böyle bir şey yoktur. Sonuçta, öyle geliyor ki, bu isim koyunun oğlu kavramında değil, belki Göynüke benzer, ve böyle bir noktayla ilişkisi olan bir pir’e bağlı ki fazla kullanım ve zamanın geçişi nedeniyle bu şekilde telaffuzu değişilmiş. Özellikle de Erdebilin mahallelerinin çoğu, her biri bir Pir’e veya Şah’a bağlı olmuş ve böyle bir zevk ve seçim, zaman yönünden tespit olup ve kentin belirgin bir özelliğine dönüştürülmüştür. Başlıca mahallelerden bazıları ki Nemeti’lere aittir, mahalle ve camilerinin ad bileşiminde Şah lafzını kullanmışlar (örneğin: MansurŞah Tekiye’si) Ve Heyderi olan diğerleri, Pir(Saffat ul Safa’da, “Pire” şeklinde kayd olub) unvanını kullanmışlar. O cümleden: Pir AbdulMelik, Pir Şemsettin, Pir Madar, Pir Zerger vs.
Hacı Bayram Veli’nin entelektüel ve tasavvuf eğilimlerini ve tabii ki halefinin, Şeyh ya da Erdebil şehri ile iletişim kurmağı, Seyahat etme ihtimalı ya da şehrin Tekiye’si ile temasa geçme imkânını ve hatta şehirdr olası bir yerleşimi güçlendirir. Tasavvuf ve irfan başkanlarının Azerbaycan ve Anadolu arasında sık sık yapılan değişimler ve değiş tokuşlarına sayısız tarihi raporlar vardır. Dolayısıyla, böyle bir ifade veya yorumlama, tuhaf bir konu değildir ve tarihsel kayıtlarla tutarlıdır. Doğal olarak, bu konuda araştırma yapmak ve incelemek önemlidir ve geçmişin irfani ve sosyal olaylarının karanlık ve belirsiz köşelerini ortaya çıkarabilir.
Riza Zergeri
Tasavvuf, irfani ve tarikat eğilimleri
370 0
Kafkassam Editör
Yeni bir dünyaya uyanmak, dünyayı yeniden okumak isteyenler için, söylenecek sözü olanlar için merkezi Ankara’da olan KAFKASSAM’ı kurduk. Erivan, Bakü, Tiflis, Tebriz, Grozni, Moskova, Mahaçkale, Nazrin, Nalçik, Saratov, Ufa ve Sochi’de ofislerimiz temsilcilerimiz var. Kafkassam genelde kafkasya çalışmak için kuruldu Kafkasya genelinde çalışır. Ermenice Rusça Gürcüce İngilizce dillerinde yayın yapan kafkassam genç akademisyen ve stratejistlerle çalışmaya özen gösterir. KAFKASSAM’ın internet sitesi 2 Ocak 2010’da yayına girdi. İnternet sitesinde Kafkasya’daki ülkeler ve Türkiye ile ilişkileri hakkında makaleler, ropörtajlar, analizler ve yorumlara yer verilmektedir.