Nereye gidersen git karşına tek bir soru çıkıyor: Bölgede bir savaş çıkmasını bekliyor musun? Aslında biz şu anda bölgede bir süredir İran’a karşı bir savaş veriyoruz. Daha önce burada 22 Haziran 2019 tarihinde İran ile savaştayız başlıklı bir yazı yazmıştım.
Şimdi tekrar üstüne basa basa söylüyorum, evet İran’la savaş halindeyiz. Burada teori yapmıyoruz, gerçeği inceliyoruz. Gelin en son yaşanan olaylardan başlayalım. Bölgemizde yıllar önce yaşanan İran savaşına değinmeyeceğiz, sadece yakın zamanda vuku bulan olaylardan bahsedeceğiz.
Yakın bir zamanda Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi, Husiler tarafından İran silahlarıyla iki kez hedef alındı. Bunlardan birinde iki bin ABD askerinin bulunduğu Ez-Zafra Hava Üssü hedef alındı.
Bundan önce ve sonra Husiler, terörist Hizbullah grubuna mensup bazı terörist eğitmenlerle İran’ın eğitiminden geçerek İran yapımı insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler ile Suudi Arabistan topraklarını hedef aldı ve Suudi Arabistan istihbaratı bunu video ve ses kayıtları ile ortaya çıkardı.
İki gün önce ABD’ye ait Camp Victory Hava Üssü’nün yakınlarında Bağdat Uluslararası Havalimanı birkaç füze ile hedef alındı. Bu İranlı milislerin Irak’ta gerçekleştirdikleri ilk saldırı değil. Zira tüm bu yaşananlardan önce İran yapımı İHA’lar ile Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’ye suikast girişiminde bulunulmuştu.
Bununla kalsa iyi. Birkaç gün önce bir askeri sözcü, Ürdün ordusunun şafak vakti bir kar fırtınası sırasında büyük miktarlarda uyuşturucu amfetamin maddesi kaçırmak üzere Suriye sınırından sızmaya çalışan 27 uyuşturucu kaçakçısını etkisiz hale getirdiğini duyurdu.
Reuters haber ajansına göre Ürdünlü yetkililer, kaçakçılık faaliyetlerinin artmasından İran destekli terör örgütü Hizbullah’ın ve Suriye’nin güneyini kontrol eden milislerin sorumlu olduğunu söylüyorlar.
Peki bu, Körfez’deki deniz seyrüsefer güvenliğini hedef alan terör faaliyetlerini sayamasak da gerek İran topraklarının kendisi gerekse Tahran’ın bölgedeki vekilleri aracılığıyla olsun, bölgedeki İran terörizminin yakın olaylarının bilançosu. Şimdi söyler misiniz bu savaş değilse savaş nedir?
Ne yazık ki bölgemiz insan ulaşımı ve mal sevkiyatı açısından açık gökyüzüne ulaşmaya çalışırken balistik füzeler ve İHA’ları ile İran’ın bölge savaşı için açık bir gökyüzü haline geldi. Bu yüzden bölgede yeni bir savaşın eşiğinde olup olmadığımızı sorabilir miyiz?
Cevap kesin ve yeni değil. Biz bölgede İran ile açık bir savaş halindeyiz. Burada esas sorulması gereken soru şu: Bu savaş gelişip belirleyici olacak mı? Bu sorunun yanıtı, ABD’nin İran’ı bölgede daha ileri gitmeye iten müsamahakar tavrına bağlı değil. Burada cevap İsrail karar mercilerine bağlı. Nitekim İsrail, İran’la Viyana’da yapılan nükleer müzakerelerde varılan anlaşmaların kendisini bağlamadığını açıkladı. Bu, İsrail’in yanıt verme hakkını ilan etmesi demek. Aslında İsrail bir süredir İran’la savaş halinde.
Ancak yaşanan şey şu ki, İsrail sessizce İran’ın nükleer projesini hedef alırken, İran’ın tepkisi Arap ülkelerimize yönelik oluyor. Bu nedenle, sınırları çizecek belirleyici savaşı bekliyoruz. Bu savaş kesinlikle trajik olacak. Ancak bu İran’ın tercihi, bölgedeki hiç kimsenin değil.
Tarık Alhomayed
Suudi yazar. Şarku’l Avsat eski genel yayın yönetmeni