KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. İran
  4. »
  5. Tarık Alhomayed: İran hançeri

Tarık Alhomayed: İran hançeri

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
291 0

İngiltere’nin Gizli İstihbarat Servisi (MI6) Başkanı Richard Moore yaptığı bir açıklamada Tahran’ı Ortadoğu ülkelerini içeriden zayıflatan ‘silahlı çeteler’ kurmakla suçlayarak Lübnan’daki Hizbullah’ın oynadığı role karşı uyarıda bulundu.

Moore açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Lübnan’da kol kanat gerdiği Hizbullah, İran’a bağlı ilk yabancı isyancı güçtü. Bu güç büyüyüp devlet içinde devlet haline gelerek devletin zayıflamasına ve Lübnan’daki siyasi kaosa doğrudan katkıda bulundu. İran aynı modeli Irak’ta da uyguladı. Kanunu korumak isteyenleri öldüren ve devleti içeriden zayıflatan silahlı çeteler kurdu. Ayrıca Suriye, Yemen ve Körfez’de bu tür politikaların izlenmesine yönelik girişimlerin olduğunu da görüyoruz. İran, rejim muhaliflerine karşı kullanılan suikast programını devam ettiriyor.”

Peki, Richard Moore’un sözlerinde yeni olan bir şey var mı? Bölgedeki ya da batıdaki herhangi bir istihbarat servisinin veya haberleri takip eden sıradan birinin bilmediği ne söyledi? İran ve Hizbullah’ın suçlarını bilmeyen mi var?

Bölgemizin modern tarihindeki ilk intihar saldırısının bir Hizbullah üyesi tarafından gerçekleştirildiğini bilmeyen mi var? Burada Hizbullah ve Husiler de dahil olmak üzere bölgemizdeki İran’a bağlı grupların suçlarını ya da İran’ın el-Kaide ve DEAŞ ile ilişkisini anlatmayacağım. Zira buna sayfalar yetmez.

Ancak İran’ın ve bölgedeki ona bağlı terörist grupların rolüne ilişkin tüm bu son açıklamaların ortasında merak edilen mühim soru şu: Batı ve istihbarat servisleri, Tahran’ın ve onun yıkıcı gruplarının rolünü yaklaşık 40 yıldır neden göz ardı etti?

Örneğin neden Hizbullah’ın bir siyasi bir de askeri kanadı olduğu söylendi? Aynı şey Hamas için de geçerli. Neden Hizbullah’ın Lübnanlı bir oluşum olduğu söylendi ve iş Lübnan Cumhurbaşkanı Avn’ın Hizbullah’ın Lübnan’ın üçte birini temsil ettiğini söylemesine vardı?

Batılı ülkeler Irak, Suriye, Lübnan, Yemen, Gazze ve bunun gibi ülkelerde şu anda bulunduğumuz noktaya gelene kadar onlarca yıl İran’ın yayılmasına ve bölgenin istikrarını sarsmasına nasıl izin verebildi? Yapılan uyarılarda neden sadece bölgede olup bitenlerin bir vekalet çatışması olduğu söylendi?

Dolayısıyla MI6 Başkanı’nın açıklamaları zaten vurgulanmış olan şeylerin ve bildiklerimizin tekrar vurgulanmasından başka bir şey değildir. İçinde yeni hiçbir şey yok. Özellikle de “İran, rejim muhaliflerine karşı kullanılan suikast programını devam ettiriyor” sözlerinde.

Sadece İran’la da kalmıyor, kendisine bağlı gruplar da bölgede aynı şeyi uyguluyorlar. İran’ın bununla ilgili bir geçmişi var. Örneğin 1862-1863 yılları arasında Arap Yarımadası’nı ziyaret eden oryantalist Gifford Palgrave’in kaleme aldığı ‘Narrative Of A Year’s Journey Through Central And Eastern Arabia’ kitabını okuyan biri, kitabın bölgenin İran’ın katilin hançerine cevaz verdiğini ve onu kullandığını çok iyi bildiğinden bahsettiğini görecektir. Şu ana kadar bölgemizde tanık olduğumuz İran hançeri dediğim şey de bu.

Yani cevaplanmayı bekleyen çok soru var. Ancak bu sorular batılı istihbarat birimlerinin ne bildiği hakkında değil, bilakis tarihten ve oryantalistlerin kitaplarından bölge hakkında hoşlarına gideni alan ancak İran’ın günümüzdeki apaçık yıkıcı rolünü görmezden gelen Batı merkezli araştırma merkezlerinin rolü ile ilgili.

Bu merkezlerin araştırma kriterleri ve değerleri nelerdir? İran ve ona bağlı grupları hala adam kaçırma, suikast ve daha fazlasını yaparken, İran’ın şu ana kadarki yıkıcı rolü karşısında bu susmanın amacı nedir?

Tarık Alhomayed
Suudi yazar. Şarku’l Avsat eski genel yayın yönetmeni

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir