İsrail ile Hamas arasındaki Gazze savaşından önce Azerbaycan, müttefik olmasa bile İsrail ile petrol ve savunma alanları da dahil olmak üzere çok yakın ortaklıklarını sürdürmeyi başardı ve aynı zamanda Türkiye’nin en yakın dostu ve müttefiki olmayı sürdürdü. Ve sadece bu değil. Azerbaycan bir dönem Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesi sürecinde arabuluculuk yapmış, hatta bu ilişkileri üçlü işbirliğine dönüştürme ihtimali de vardı. Ancak Gazze’deki savaş nedeniyle Türkiye-İsrail ilişkilerinin bozulması Azerbaycan’ın dış politikası açısından bazı sıkıntılar yaratıyor. Bu nedenle Bakü’nün Türkiye ile İsrail arasında bir tercihle karşı karşıya kalabileceği hissi var. Böylece? REX köşe yazarı Stanislav Tarasov bundan bahsetti.
“Durum belirsiz ve çelişkili. Bir yandan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze Şeridi’ndeki eylemlerinden dolayı İsrail’e ve bizzat Başbakan BinyaminNetanyahu’ya yıldırımlar yağdırıyor, hatta “İsrail’i işgal etme” tehdidinde bulunuyor. Türk lider, “Karabağ’a girdik, Libya’ya girdik, onlara (İsraillilere) de aynısını yapacağız” diyor. – Hiçbir şey imkansız değildir. Bu adımları atmak için güçlü olmamız gerekiyor.” Öte yandan İsrail tarafı, petrolün yüzde 60’ından fazlasını Türkiye üzerinden Azerbaycan’dan ithal etmeye devam ediyor. Ayrıca İsrail doğalgazını Avrupa’ya ulaştırmanın en kısa ve ucuz yolu da Türkiye’den geçiyor.Prensip olarak Ankara bu akışı engelleyebilir ama bunu yapmıyor. Doğru, Türkiye Ticaret Bakanlığı, 54 kalem sanayi ürününün Yahudi devletine ihracatına “Gazze’deki düşmanlıkların sona ermesine kadar” kısıtlama getirildiğini duyurdu, ancak bu yasakların ne kadar etkili olduğunu söylemek zor. Üstelik Türk uzmanlara göre “Erdoğan’ın İsrail’le savaşma niyeti yok” ama Azerbaycan-Türkiye-İsrail üçgeninde sorunlar var” dedi siyaset bilimci.
Ona göre Azerbaycan hâlâ dengeyi koruyor ancak İsrailli yayın Yedioth Ahronoth’a göre “Ortadoğu şoklarının uzun vadeli doğası Azerbaycan’ı yine de bir seçim yapmaya zorlayacak.”
“Bu arada, Orta Doğu ve Transkafkasya’da hızla değişen jeopolitik durumdan yararlanmayı, Azerbaycan-Türkiye-İsrail üçgenindeki çelişkilerden faydalanmayı, yeni bir çözüm sunmayı umdukları Erivan’da da böyle bir gelişme bekleniyor. Azerbaycan ve Türkiye ile müzakerelerin yeni formatta alternatif tandem versiyonu. Bakü’nün, Ankara’nın henüz kamusal alanda yer almayan Tel Aviv konusundaki tutumuyla olası anlaşmazlığının ortaya çıkabileceğine dair iddia var. Bu, güya Ankara’yı, Azerbaycan’la yapılan barış anlaşmasına ve sözde “Zangezur Koridoru”na atıfta bulunmaksızın, Ermenistan’la sınırların açılması konusunda ayrı bir anlaşma imzalamaya ikna etmelidir. Aynı zamanda, Ankara ve Bakü’nün “bölgede gelişen olaylara ilişkin konumlarını ve eylemlerini koordine etmeye devam etmeleri halinde” Orta Doğu’da büyük bir çatışmaya girebilecekleri de göz ardı edilmiyor. Ancak Filistin-İsrail sorununa ilişkin taban tabana zıt niyetler gösterseler bile Erivan bundan da fayda görüyor” diye açıkladı Tarasov.
Erivan’ın sahip olmadığı bu kadar “incelikli bir oyunu” yalnızca iyi eğitimli personele sahip deneyimli diplomasinin oynayabileceğinden emin.
Tarasov, “Ayrıca, Azerbaycan’ın Türkiye ile ittifakından elde ettiği fırsatlar, jeopolitik istikrarını sürdürmek için çok önemli ve karmaşık bir jeopolitik “çizgide dengeyi koruma şansına ve kaynaklarına sahip” dedi.
Bilal Köse kafkassam