Bu gazeteci Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’nda kaybolunca soyadı Topkapı Sarayı müzesinde sergilenen ‘Kaşıkcı Elmas’ını hatırlattı. İlginc hikayelerden birine göre; 1774’de Pigot adında bir Fransız subayı, bu elması Hindistan’ın Madaras Mihracesi’nden satın alıp Fransa’ya götürür. Bir zaman sonra tekrar satılığa çıkartılan elması Napolyon’un annesi Maria Letizia Ramolino satın alır ve uzun süre göğsünde taşır. Ne var ki, Napolyon sürgüne gönderildiği zaman, oğlunu kurtarabilmek için, annesi de elması mecburen satılığa çıkartır. İşte o sırada, Fransa’da bulunan Tepedelenli Ali Paşa’nın bir adamı, paşa adına 150 bin altın ödeyerek elması satın alır ve paşaya getirir. Sultan II. Mahmud zamanında, Tepedelenli Ali Paşa, devlete karşı ayaklandığı gerekçesiyle öldürülür, paşanın varlıklarına el konulur ve nesi var nesi yoksa Osmanlı Hazinesine gönderilir. Böylelikle, Napolyon’un annesinden satın alınan “Kaşıkçı Elması” hazineye girmiş olur.
Birde milyar dolarlık servetin sahibi, aşkları evlilikleri ve eski eşine verdiği 894 milyon dolarlık nafaka ile tarihe geçen, 6 Haziran 2017’de 82 yaşında Londra’da hayata veda eden ünlü silah tüccarı Adnan Kaşıkçı var! Babası Suud Kralı’nın saray hekimiydi. Adnan Kaşıkçı, 2004’te verdiği röportajda babasının ailesinin Kayserili olduğunu söylemişti. Adnan Kaşıkçı Suudi Arabistan uyruklu ama babasının ailesi Türk. Kayseri’de yaşayan ve müezzinler yetiştiren bir aileden geliyor. 17 yaşında ABD’de Kaliforniya Devlet Üniversitesi’ne girdi. Ardından Stanford Üniversitesi’ne geçti. 20 yaşında ülkesine döndüğünde aklı kuracağı servetteydi.1950’lilerde Suudi Arabistan’da Amerikan ve İngiliz otomobil firmasının temsilciliğini üstlendi. 1961’de 25 yaşına geldiğinde Süreyya ile evlendi. 5 çocuğu dünyaya geldi. Bu sırada silah sektörüne girdi.
Kaşıkçı, 1970 ve 80’li yıllarda yaptığı uluslararası silah anlaşmaları ile dünyanın en zengin isimleri arasındaydı. Dolce Vita (Tatlı Hayat) ifadesi tam ona göreydi. Çünkü o tarihte Kaşıkçı’nın serveti 4 milyar dolar civarındaydı. Ancak uluslararası silah ticareti 70’li yıllarda denetim altına alınınca Kaşıkçı ile ilişkisi olan politikacılar da gözlem altına alındı. İflas bayrağını çeken ünlü işadamı, çok farklı sektöre girdi. Başta turizm olmak üzere pek çok sektörde şansını denedi. Ancak eski günlerine dönemedi. Kaşıkçı’nın Ronald Reagan yönetimindeki ABD hükümetinin İran-Contra olayına bulaştığı tespit edildi. 1989’da tutuklanıp hapse gönderildi. 10 milyon dolarlık bir kefalet karşılığında tahliye edildi. Öldüğünde parkinson tedavisi görüyordu.
Adını Prenses Diana ile yaşadığı aşk ile duyuran Dodi El Fayed, Kaşıkçı’nın yeğeniydi. Dodi El Fayed, 31 Ağustos 1997 tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’te Leydi Diana ile geçirdiği meçhul bir trafik kazasında hayatını kaybetti.
İstanbul Levent’teki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na girdikten sonra ortadan kaybolan, Suudi Arabistan yönetimine eleştirileri nedeniyle tepkilerin hedefi olan ve iki yıl önce ABD’ye taşınan, Washington Post gazetesi yazarlarından Cemal Kaşıkçı’da Kayserili müteveffa Adnan Kaşıkçı’nın akrabalarından biri.Cemal Kaşıkçı Türk-Arap Medya Derneği üyesi.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a karşı muhalif yazılar yazan Kaşıkçı yaklaşık bir yıl önce ülkesini terk ederek ABD’ye yerleşmişti. Ortadoğu’nun en etkin gazetecilerinden biri olan Kaşıkçı bir dönem İngiltere’nin Suudi Arabistan Büyükelçiliği’nde basın danışmanlığı yaptı. Suudi reformcuların platformu olarak kabul edilen Al Watan gazetesine önemli katkılarda bulundu ve düzenli olarak Washington Post’a makaleler yazıyordu.
Suudi diplomatlar gazeteci Kaşıkçı’nın Konsolosluk binasından ayrıldığını, yakınları ise girdiği mekândan bir daha çıkmadığını belirtiyor. Peşine düşenlere bakılırsa Ak Parti nezdinde hatırlı birisi olmalı. Bana kalırsa Kaşıkçı’yı ABD ve Suudi Arabistan’ın arasını açmak isteyen bir odak kaçırdı. ABD / Suudi Arabistan krizine çalışan bu sözünü ettiğim odak, Türkiye / Suudi Arabistan ilişkisini de germeyi hatta koparmayı amaçlıyor. Bir bakarsınız kayıp ilanı verilen gazeteci Cemal Kaşıkçı ortaya çıkıvermiş?
Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
