Türkiye’nin Suriye politikasındaki zikzakları bir kıyamet alameti olarak değerlendirmek doğru olur. Ziya Paşa’nın dediği gibi “Ayinesi iştir kişinin lafa bakilmaz, Şahsın görünür rutbe-i aklı eserinde.”
Baştan beri Suriye politikasındaki çelişkileri önce bir görmek lazim. Hatırlıyorum Şam’da Fenerbahçe ve Suriye milli takimları bir dostluk maçı yapmışlardı. Maç 2-2 berabere bitmişti… Tribünde kimler yoktu ki!? Heyhat!.. Muhalifler ancak, Suriye-Türkiye sınır geçişlerinin güvenlikli olması ve bölgenin tarıma açılması için mayınların temizlenmesi ihalesinin İsrailli bir şirkete verilmesin eleştiriyordu…
Bugün ise Suriye-Mardin-Nusaybin sınırında “ümmet”in arasına beton duvar örüldü… Bu bir kıyamet alameti değil de nedir? Zira bundan daha büyük bir felaket olur mu? Nereden nereye geldiğimizi bir düşünüp kendi kıyametimizi kendi ellerimizle hazırladığımızı anlamamız gerekir. Ha! Unutmadan hatırlatmek isterim ki Suriyeli sığınmacıların artık tez elden ülkelerine dönme zamanı geldi. Zira her şeye rağmen, sözde de olsa, Suriye’de bir seçim yapılmış olması bunu gerektirir. Artik seferilik bitsin. Eve dönüş başlasın…
Bünyamin Okumuş