KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. İran
  4. »
  5. Şii milislerin Irak siyasetindeki askeri vesayeti artıyor

Şii milislerin Irak siyasetindeki askeri vesayeti artıyor

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 7 dk okuma süresi
294 0

İran yanlısı milisler, Irak’taki ABD varlığıyla ilişkileri konusunda Irak hükümetini tehdit etti. Milislerin bu davranışı, şiddeti diğer tüm seçeneklere önceleyen ve kuralları ihlal edenleri tehdit etmekte tereddüt göstermeyen DEAŞ gibi radikal birçok örgütün davranışıyla örtüşüyor.

Bu eğilimi destekleyen en son delillerden biri, İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) tarafından kurulan ve Irak’taki en güçlü Şii milislerden biri olan Ketâibu’l Hizbullah’ın tehdidi. Irak’taki ABD güçlerine rağmen gelen söz konusu tehdit, ABD’yle ilişkide bulunan bütün tarafları kapsıyor.

İşbirliği yapanlar için açık bir tehdit

İran Devrim Muhafızlarının önde gelen generallerinden Kasım Süleymani’yi hedef alan ABD saldırısındaki ölümünden önce uzun yıllar Ketâibu’l Hizbullah’ın başkanlığını yapan Ebû Mehdi el-Mühendis, “Güvenlik Sözcüsü” olarak nitelediği Ebu Ali el-Askeri’nin dilinden “son ve geri dönüşü olmayan bir uyarı” yaptı. Uyarıda, “Kara taşımacılık şirketleri, ister lojistik veya diplomatik, ister güvenlik veya ekonomik adları ve simgeleri olsun ABD düşman kuvvetleriyle ulaşım ve güvenlik anlaşmaları yapan Irak güvenlik şirketlerinin sahipleri, yaptıkları sözleşmeleri en geç 15 Mart 2020 tarihine kadar iptal edecek. Bunun aksine hareket eden, tereddüt gösteren veya inat edenler Allah’ın ve halkın huzurunda yaptıklarının sonuçlarına katlanacak” ifadelerine yer verildi.

Ketaibu’l Hizbullah’a göre, söz konusu anlaşmaları yapan şirketlerin hükümetle bağlantılı veya bağlantısız olması, bu anlaşmaların yürürlükte olan Irak kanunları uyarınca imzalamış olması ya da devlet kurumlarının çalışma prensipleri bağlamında feshedilmesi halinde olası yaptırımlar veya para cezaları öngörüyor olması önem taşımıyor. Irak’ta birbirini takip eden hükümetlerin silahlı gruplarla ilişkilerine yönelik bu formül yeni bir şey olmayıp 2003 yılından bu yana devam etmekte. Daha önce de birçok örgüt, şiddeti tekelleştiren hükümet ve hükümet dışı sektörlere benzer uyarılar yapmıştı.

Güvenlik güçleri için talimatlar

Ketaibu’l Hizbullah, sadece nakliye ve güvenlik şirketlerini tehdit etmekle kalmadı, aynı zamanda Irak güvenlik hizmetlerindeki iki kardeş bakanlık Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlıklarının “Terörle mücadele servisine” hitap ederek, “Tarihinizi korumak ve şehitlerin kanlarını yerde koymamak için işgal güçlerinin askeri üsleriyle işbirliğinden kaçınmanız gerekiyor” ifadelerine yer verdi. Ketaibu’l Hizbullah, ABD askeri üssü ile iletişimde bulunan Iraklı bir subay ya da askere verilecek ceza hakkında herhangi bir sınırlama getirmemiş olmasına rağmen, Hizbullah’ın bu gibi ceza yaptırımlardaki sicili göz önüne alındığında, sonucun idam olması kaçınılmaz görünüyor.

Görünüşe göre, Irak kuvvetleri bu tehditler nedeniyle ciddi risklerle karşı karşıya kalacak. Zira Irak’taki ABD kuvvetleri yalnızca bir askeri üste bulunmuyor. Esasen hâlihazırda ABD’nin Irak topraklarında müstakil bir askeri üssü zaten yok. Aksine, ABD’ye ait birlikler, tamamıyla Irak ordusuna tabi bir dizi askeri üs üzerine yayılmış durumda.

Siyasi eylem kuralları

Ketaib Hizbullah, ABD ile ilişkilerinin niteliğiyle ilgili olarak Iraklı siyasilere de bazı talimatlar vermeyi de ihmal etmedi. Askerî tarafından dile getirilen siyasilere yönelik uyarıda, “Siyasi sahada çalışan kardeşler, düşman ABD’nin liderleriyle iletişim kurmaktan kaçınmalıdır. Irak halkını, topraklarını ve mukaddes değerlerini hedef alan yıkıcı projelerin bir parçası olmaktan sakının!” ifadelerine yer verildi.

Birçok siyasetçi, amacı ve ifade biçimi son derece açık olan konuşmayı, keskin nişancılık, suikast, adam kaçırma ve işkence eğitimi almış bir grup olarak tanımlanan bu gücün neler yapabileceğinin bir işaretçisi olarak görüyor. Söz konusu gücün adı, geçtiğimiz Ekim ayının başında İran yanlısı partilere karşı Irak’ta patlak veren gösterilerden sonra göstericilere yönelik gerçekleştirdiği kanlı operasyonlarda duyulmuştu. Açıkça halk hareketini vurmayı amaçlıyordu.

Ketaibu’l Hizbullah, Bağdat’taki Yeşil Bölge’de son derece güçlü bir şekilde tahkim edilmiş siyasi bir ofise sahip olmakla birlikte, İran’ın menfaatleri temelinde Irak siyasetiyle uğraşmayı alışkanlık haline getirmiş durumdadır. Zira ofisin yöneticileri İran’daki Ali Hamaney’in mukallitleri ve inananları olduğunu gizlemiyor.

Basın mensuplarına mesaj

Ketaibu’l Hizbullah’ın tehdit, tavsiye ve talimatlar listesi, “‘Allah’ın kirli olanı temiz olandan ayırması için’ (Enfal Sûresi, 8/37) medya mensupları ve kanaat önderleri ellerinden geldiği kadar bu tutumu desteklemelidir” çağrısıyla sona eriyor. Irak’taki medya mensupları, sözkonusu örgğtğn onları yıldırmak için yapabilecekleri konusunda diğerlerinden daha çok farkındalığa sahip. Zira Mühendis, son gösterileri hükümetin aksine farklı bir bakış açısıyla ele alan medyanın bütün kanatlarını kovuşturmak için istihbarat kolunu devreye koydu.

Devrim Muhafızları’nın rüyası

Ketaibu’l Hizbullah, bu yeni kampanyanın, “Kutsal değerleri işgalcilerin şerrinden korumak ve Irak ve bölgedeki uzantılarına son vermek” bağlamında geldiği açıklamasında bulundu. Gözlemciler, “Irak’ta herhangi bir otoritenin varlığını tanımayan, meseleleri doğrudan bir çatışmayla yönetmeyi tercih eden bu yeni tehditler dizisinin Ketaibu’l Hizbullah’tan ziyade büyük ölçüde İran Devrim Muhafızlarının vizyonun temsil ettiği görüşünde.

Muhammed Nâci
İstanbul/Şarku’l Avsat

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir