Doğu Slav devletleri (Rusya, Ukrayna, Beyaz Rusya) yakın akraba olsalar da Ukrayinler artık bağımsız ve müstakil bir topluluk. Zamanla ayrışmalarında tarihî bakımdan Rusya’nın kabahati büyük. Zira “Ukrayna” adı bile Rusçada “Kenar Semt” anlamına geliyor. Yani Moskova’nın taşrası. Bir dışlanmışlık söz konusu. Halbuki Slavların en eski ve en mühim şehri tartışmasız Kiev’dir. Ayrıca Ukrayna devletinin oluşumunda Osmanlı Devleti’nin de katkısı vardır. Uzun mesele… Rusya, Ukrayna sorununda her türlü riski alarak asla taviz vermeyecektir. Bu mümkün değil. Verirse arkasından “ikinci çözülme” gelir. İlk çözülme 1991 yılında SSCB’nin dağılmasıyla gerçekleşti. İkincisi vaki olursa Ruslar uzun vadede Ural Dağları’nın doğusunu yani Türkistan’ı kaybeder. Rusya demografik açıdan sahip olduğu toprakları dolduramıyor. Arazisi geniş, nüfusu kıt. Asıl problem şu: İkinci çözülme gerçekleşirse Ruslardan boşalan geniş araziyi kim dolduracak? En güçlü aday elbette Çin. Hâl böyle iken Türkiye’de hâlâ Rusya Araştırmaları Enstitüsü ile Sinoloji Enstitüsü’nün kurulamamış olmasını gerçekten anlayamıyorum. Maalesef bu işlere yarı cahil gazeteciler ve kerametleri kendilerinden menkul herbokologlar bakıyorlar. Yarın yine hazırlıksız yakalandık denilecek. Yazık oluyor Türkiye’ye!
Serkan Acar