Tüm dünya gibi ülkemiz de büyük badirelerin içerisinden geçerken kararlı adımlarla mücadele ederek ekonomi politikalarını güçlendirmek için çaba sarf ediyor.
Ukrayna ve Rusya savaşı ile başlayan; günümüzde Filistin ve İsrail arasında ortaya çıkan çatışmalarda İsrail’in masum Filistinlilere acımasızca zulmettiği süreçte büyük bir insanlık suçları dizisi meydana gelirken, aynı zamanda bölgedeki ekonomi politikaları da olumsuz bir şekilde etkileniyor.
Ülkemizde iki aşamalı tasarruf stratejisine odaklanmalıyız. Bunun birinci unsuru dış güvenlikten kaynaklanan ekonomik sorunlardır. Savaş süreçleri, etnik çatışmalar sonrasında oluşan düzensiz göç süreci ve İklim değişikliğinin oluşturduğu etkenler öncelikli konular arasında seyir almaktadır.
Bunun için dış politika refleksinin yol ve yön istikameti güçlü tutularak sonuca odaklanılmalıdır.
İkinci unsur olarak iç güvenlik konularından kaynaklı tasarruf politikalarının hız kazanması önem teşkil etmektedir.
Bunun için üç aşamalı tasarruf politikalarına hız vermeliyiz. Bu alanda öncelik enerji tasarrufudur; elektrik, su, doğal gaz, akaryakıt vb. alanlarda kurumsal olarak israfla mücadele başlatılmalıdır. Özellikle elektrik enerjisi konusunda dağıtım şirketlerinin denetlenmesi, dağıtım şirketlerini denetleyen denetim şirketleri, EPDK tarafından desteklenmelidir. Aynı zamanda GES (Güneş Enerji Sistemleri) projelerinin ülke geneline özellikle kamu kurum ve kuruluşlarına sirayet edecek şekilde teşvik edilmelidir.
Sanayi ve savunma sanayi alanında elektirik ihtiyaçlarının yüksek oranda olması depo sistemli GES ve RES projelerine yönlendirilmelidir. Bu konuda da tasarruf odaklı bir şekilde kurulumların tertip edilmesi doğru bir adım olacaktır.
Enerji politikalarında kurumsal hafızaya ve etkin bir güce sahip olan, dünya genelinde değişerek gelişen enerji politikalarını yakından takip ederek sektörün nabzını birinci dereceden tutan, aynı zamanda operasyonel kabiliyeti sahip olan ETÜDER, Enerji Tüketicileri Derneği tarafından vizyon gelişimi evresinde destek alınması önemli bir kazanım olacaktır.
ETÜDER, enerji ile ilgili sorunlara çözüm üretmek, aldığı hizmetten şikâyeti olanlar ile bu hizmeti sağlayanlar arasında bir köprü vazifesi görerek hizmet sunumlarında kaliteyi arttırmak, sektörel araştırmalar yapmak ve yayınlamak, mesleki gelişmeyi artırıcı yönde faaliyette bulunmak, konu hakkında eğitimler vermek, enerji tedarik hizmetinin dünya standartlarında yapılmasını sağlamak, enerji sektöründe etik değerleri ön plana çıkararak hizmet kalitesini üst seviyelere taşımak amacıyla kurulmuş kamu yararına faaliyette başarılar elde eden bir stratejiye sahiptir. Elektirik enerjisinin ileride tüm dünyada önem teşkil edeceği gerçeğinden yola çıkarak ne kadar hızlı ve koordinasyon içerisinde hareket edersek o derece gelecek perspektifi açısından başarılı olur.
İkinci aşama mutfakta israfla mücadele hız kazanmalıdır. Lokanta, restoran, oteller, yurtlar, kamu kurumlarının ve kuruluşlarının yemekhaneleri vb. başta olmakla birlikte israfla mücadele için tasarrufa önem verilmelidir. En önemlisi ülke genelinde ekmek alanında israfla mücadele hız kazanmalıdır.
Misal olarak işletmelerde serpme kahvaltı, açık büfe yemek sistemleri vb. başta olmakla birlikte birçok gıda politikalarında düzenlemeler yönetmelik esaslarına göre tanzim edilmelidir.
Üçüncü aşama ve en önemlisi devlet kademesinde herkesin tek bir iş alanı ile uzmanlığı dahilinde iştigal etmesi, tüm yoğunluğunu tek bir alana vermesi ve çift maaş uygulamasına düzenleme getirerek tek maaş uygulaması ile yol alınmalıdır. Kamu kurum ve kuruluşlarında görev alacak bürokratlar için yasal düzenlemeyle birlikte tek maaşlı, tek kurumsal görev ve tek kurumsal sorumluluk zorunlu hale getirilmelidir.
Nitekim Cumhur İttifakı olarak kazanılan Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin ardından başta ana muhalefet ve diğer muhalif partilerin ekonomi politikalarında en büyük eleştirisi çift hatta daha fazla maaşlı bürokratlar ve yüksek bürokratlar üzerine olmaktadır.
Bu durum halk nezdinde medya ve sosyal medya tarafından çok dile getirildiği için tepki gören ve özellikle sosyal medyada günden güne paylaşımı artan bir konu olduğu için en öncelikli çözüme kavuşması gereken mevzudur.
Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın kapsayıcı bir kararnamesi ile tüm bu alanlarda nitelikli, tüm kesimi kapsayan ve kabul görecek bir şekilde yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır.
Nitekim bu adım önce muhalif parti ve olguların daha sonra bu konuyu kara-propaganda yapan sivil toplum kuruluşları ve sosyal medya paylaşımlarının önünü keserek milletin güvenini kazanacak bir adım olacaktır.
Bizler millet ve devlet olarak israfla mücadele için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Bunu önce masada hayata geçirip sonra sahada nitelikli bir şekilde uygulamaya almalıyız. Özelikle sendikalar bu konuda çok kapsamlı bir şekilde uygulamaya dahil olmalılar.
En önemlisi israfla mücadele ve tasarruf konulu ilk ve orta okullarda zorunlu ders uygulaması ile konuyu eğitim sistemine dahil ederek toplum bilinci açısından nitelikli kalkınmaya büyük katkı sunmuş olacağız.
