ŞEYTANİ ÜST AKIL İLE MÜCADELE İÇİN ULUSLARARASI ARENADA TERÖRÜN GENEL BİR TANIMI OLUŞTURULMALIDIR
Terör; tarih boyunca devletler ve milletler için büyük sorun teşkil etmiştir. Yasadışı ve gizli örgütsel faaliyet yürüten gruplar gerekli finans, iktisat ve siyasi güç bulduklarında bulundukları sisteme sahip olmaya kalkarlar.
Bunu bir özgürlük, refah, direniş ile elde edilen hak veya ilahi bir vazife olarak görürler. Halbuki hiçbirisi de kendiliğinden elde ettiği bir gayret değildir. Hepsi şeytani Üst Akıl tarafından servis edilen politikaları yerine getirmek için bilerek veya bilmeyerek çalışırlar.
Bir ülke düşünün sağlam irade ve istikrarlı bir adım ile ilerlerken en büyük zararı şeytani Üst akıl vermektedir. Çünkü uluslararası evrensel denge politikası dışında kendi ülke ve milletinin çıkarları için hareket etmektedir.
Tam da bu esnada o ülkede bir terör örgütü peydahlanır. Eylemler, suikastlar, çatışmalar derken o ülke dış siyasetten uzaklaşarak iç siyasete hapsedilir.
Bununla da kalmaz ekonomik ambargolar, ihracat kısıtlaması ve ithalat dayatması ile bütün gücü kırılır ve kontrolü ele alınan bir devlet olarak işlevselliğe sevk edilir.
Bunun tanımına da bumerang çıkmazı derler.
Bugün ülkemiz doğru adımlar ile ilerleyen bir siyasi otorite ve dengeli dış politika izlerken karşılaştığı sorunlara baktığımızda FETÖ/PDY, PKK vb. örgütler başta olmak üzere bütün sıraladığımız sorunlar ile karşı karşıya kaldığımızı göreceğiz.
Bu zamana kadar Birleşmiş Milletler nezdinde kabul edilen ve üyeleri arasında geneli kapsayıcı bir terör tanımı yok. Öte yandan Birleşmiş Milletler de beş ülke tarafından kararı yok sayma hakkı da derin bir analiz ile incelenmelidir.
Örneğin terör örgütlerine yapılan operasyonlarda ele geçirilen silah, mühimmat, teçhizat, sıhhiye ve teknolojik malzemelerin çoğu genelde bu beş ülke menşeilidir.
Dolayısıyla A ülkesi için terör veya terörist olarak nitelendirilen kişi veya gruplar B ülkesi için terörizm olarak görülmüyor görüşü ortaya çıkmaktadır. Bu da ülkeler arası ikili ilişkiler arasındaki dengelerin sarsılmasına zemin hazırlıyor.
Terör gruplarının destek aldıkları gizli servisler onları kendi hedef ve emelleri için birer paravan olarak kullanıyor. Bugün dünyada suhuletin temin edilmesi için terörün bir adı ve tanımı Uluslararası siyasette kalıcı bir şekilde kurallar içerisinde konmalıdır.
Bugün bir ülke için zararlı faaliyetlerde bulunan yasadışı bir örgüt başka ülkeler için dış politikada ilham kaynağı oluyor.
Ülkeye zarar veren örgüt terör tanımı ile anılırken başka ülkeler o örgütleri kullandığı için direnişçi, cihatçı veya özgürlükçü grup olarak ele alıyor.
Bu süreçte meşrulaştırmak için gizliden gizliye adım atmış oluyor. Yalnızca işleri bittiğinde, kullanacak bir emelleri kalmadığında ve yerlerini dolduracak yeni örgütler hazır hale geldiğinde terörle mücadele diyerek girişimde bulunuyorlar.
Terörle mücadele için istikrarlı, doğru zeminde ve genel manada bir tanı konması ile şeytani Üst aklın ayakları kesilmiş ve hareket kabiliyeti kısıtlanmış hale gelmesi sağlanacaktır.
Terör gruplarına destek veren medya, sosyal medya ve dijital iletişim unsurlarına karşı da alınan tedbirler ile şeytani üst aklın elleri kesilmiş olacaktır.
Elleri ve ayakları devre dışı kalan bir beden sıhhatli bir ilerleme sarf edemez. Terörle mücadele alanında konacak tanı ülkeler için başlıca kurtuluşun ve evrensel manada şeytani Üst aklın gücünün kırılmasına vesile olacaktır.
Ülkemizde bu gayretli çalışmalara ulaşmak için Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde İnterpol/ europol dairesi bağımsız bir başkanlık olarak güçlü bir teşkilat yapısı, kararlı adımlar ile olsun uşan vizyon ve planlı bir şekilde işleyen misyon eşliğinde istikrarlı bir şekilde ilerlemelidir.
Serdar Bozdoğan
*Stratejist/ Yazar*