21. yüzyılda gelişen ve değişen dengeler ekseninde sürece baktığımızda ABD seçimleri ardından yeni bir denge stratejisi eşliğinde ülkemizin, milletimizin ve devletimizin güvenliğini milli güvenlik politikaları doğrultusunda korumamız gerekiyor.
ABD seçimleri yeni dünya düzeninin yeni kodlarına sirayet eden emareleri servis edecek, bu yüzden erken bir adımla yol almalıyız. Ortadoğu’da süren savaş ve İsrail’in zalim bir tutum ile Filistin’e karşı orantısız güç uygulaması tüm dünyada olumsuz bir şekilde halk nezdinde tepkiye neden olurken yeni yol haritası olarak savaşın seyri Güney Asya’ ya kayabilir.
ABD’nin örtülü hedeflerinden biriside İran, Afganistan ve Pakistan ekseninde yeni bir oluşum olarak “Beluçistan” konusu ön plana çıkacak. Bu süreç ekseninde radikal gruplarla ilgili daha çok ciddi adımlar, stratejik önlemler yanı sıra kamu koordinasyon sistemi açısından en öncelikli adım istihbarat koordinasyonun olağanüstü bir şekilde güçlü tutulmasıdır.
Bu minvalde Türkiye’nin istihbarat sisteminden sorumlu en güzide kurum olan Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı çağın koşul ve şartlarına göre sürece hazır olmalıdır. Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı A Takımı olarak savaş sanatına vakıf, tüm angajman kurallarını bilen, askeri strateji, taktik, teori, istatistik, planlama, harp sanatı, espiyonaj, kontrespiyonaj, istihbarat sanatı, yabancı istihbarata karşı koyma, casuslukla mücadele, etki ajanlarına karşı mücadele, sınır güvenliği, terörle mücadele ve en önemlisi milli güvenlik politikalarına haiz olan savaş stratejisini planlayan, sahada yöneten, başarıyı temin edecek nitelikte donanım ve kabiliyete sahip olmalıdır.
Irak ve Suriye ekseninde DAİŞ ile mücadele nasıl kararlı güçlü bir adımla temin edildiyse aynı hassasiyet içinde gelecek vizyonuna odaklanmalıyız. Özellikle Afganistan’da değişen dengeler ardından İran kontrolünde seyir alan Zeynebiyyun ve Fatimiyyun Tugayı bölgede daha etkin hareket etmeye çalıştığı günümüzde sınır ötesi güvenlik tedbirleri daha hassas bir şekilde ele alınmalıdır.
Türkiye’nin sınır komşularına baktığımızda İran, Irak, Suriye, Ermenistan, Bulgaristan ve Yunanistan ekseninde çok ciddi manada yasadışı örgütlerin yoğun olduğu, bu örgütlerin yabancı gizli servislerle finans edilerek açık ve örtülü kullanıldığı gerçeği biline bir durumdur. Nitekim bu yüzden Milli İstihbarat Koordinasyonu çok önem teşkil etmektedir. Aksi takdirde istihbarat koordinasyonunda bir gecikme beklenmedik büyük badireler neden olabilir.
TUSAŞ’ a yapılan saldırı aslında bunun bir örneği olarak ele alınmalıdır.
Özellikle DAİŞ ve DAİŞ’in Horasan Kolu olarak bilinen terör oluşumuna yönelik çok ciddi mücadele gösteren devletimiz dünyanda yeni değişen dengeleri gözeterek gelecek stratejisi açısından daha istikrarlı bir şekilde ilerleyerek devlet politikaları güven içinde tutulmalıdır.
Stratejik açıdan konuyu ele aldığımız zaman satrançta kaleyi korumak için at ile fil arasında denge değişimine hız verilmelidir. Diplomasi çatışma hususu değil uzlaşı ve mütekabiliyet merkezidir.
İstihbarat sanatı da muhafaza değil müktesebat ve gelecek stratejisinin kurgulandığı merkezdir.
SERDAR BOZDOĞAN
STRATEJİST