Anadolu coğrafyasında huzur ve sükuneti sağlamak için asırlardır mücadele veren devletimiz içinde bulunduğumuz yüz yılda aynı hassasiyetle yol almaktadır. Değişen ve gelişen dünya dengelerine baktığımızda önemli bir süreçten geçtiğimizi göreceğiz.
TBMM’ de kapalı oturum ile Dışişleri Bakanı Sayın Dr. Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Sayın Yaşar Güler, TBMM İçtüzüğünün 59. maddesi kapsamında milletvekillerini, İsrail’in saldırıları, çatışmaların yayılması ve Orta Doğu’daki savaş riski konusunda bilgilendirecek olması son derece önemli bir davranış olurken olası bir savaş sürecinde yol ve yöntemler konulu TBMM kapalı oturumla bilgilendirilecek.
Bütün bu süreçlere objektif bir şekilde baktığımız zaman nitekim her açıdan tedbirli olmamız gerektiği gerçeği gün yüzüne çıkmaktadır. Bu süreçte devletimiz ve milletimiz bir bütünlük içerisinde olarak içinde bulunduğumuz veya ileride karşılaşma ihtimali olan zorlu koşullara karşı direnç göstermek zorundadır.
Bu süreçleri ele aldığımızda yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının kapsamlı bir plan ve program doğrultusunda ilerlemesi için adım atmalıyız. Dışişleri Bakanımız ve Milli Savunma Bakanımızın TBMM’ de yapacağı kapalı oturumlar ardından İçişleri Bakanlığı Sivil Toplum İlişkiler Genel Müdürlüğü ev sahipliğinde ülke genelinde aynı konu ve aynı gündem doğrultusunda sivil toplum kuruluşlarıyla ortak bir program tertip etmelidir.
Bu süreçte gelişmeleri bir bakan yardımcısı koordine ederken aynı zamanda Dışişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından bir bakan yardımcısı ve ilgili bürokratlar görevlendirilerek sivil toplum kuruluşlarının bilgilenmelerine öncülük etmelidir.
Bu konu üzerine Türkiye’nin tüm illerinde program tertip edilirken 7 bölgede 7 koordinasyon ekibi kurularak bölgesel ölçüde sivil toplum kuruluşları sürece dahil edilmelidir. Sivil toplum kuruluşları bilgilendirme için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı eşliğinde bir kitapçık hazırlanarak ücretsiz ve her hangi bir parti propagandası olmaksızın halka sivil toplum kuruluşları ile ulaşmasını sağlamalıyız.
Bu hususta ele alınacak bilgilendirme kitapçığında; Birincingündem ulusal güvenlik politikaları olacaktır. Ülkenin güvenliğini tehdit eden durumlar hakkında bilgi alışverişi açısından bu konu çok önemlidir. Aynı zamanda siber güvenlik, sınır güvenliği ve savunma sistemleri üzerine devletimizin uygulayacağı politikalara halk kitlesinin millet bütünlüğü içerisinde nasıl destek olunacağı konusu hassas bir şekilde ele alınmalıdır.
İkinci konu gündem dış politika süreçleri olmalıdır. Uluslararası ilişkiler ve diplomatik meseleler üzerine tartışmalar, düzensiz göç konusu, sınır komşularımızla sorunların çözülmesi, dost ve akraba topluluklarıyla etkili iletişim öncelik taşımalıdır. Bu konuda Türk Devletleri Teşkilatı nezdinde sivil toplum kuruluşları açısından güçlü bir program tertip edilmelidir.
Üçüncü konu önem teşkil eden iç meseleler olmalıdır. Ülke içindeki kritik sorunlar ve bunların çözüm yolları üzerine nasıl bir devlet politikası izlenecek konusu önem teşkil etmektedir. Özellikle milli sivil toplum hareketi ve STK’ların durumu bu konuda önem teşkil etmektedir. İçinde bulunduğumuz ekonomik ve finansal gelişmelerin doğru bir şekilde ilerlemesi ve ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine erişmesi için sivil toplum kuruluşlarının sürece daha verimli bir şekilde dahil edilmesi son derece hassas bir konudur.
Biz bu coğrafyada et ile kemik misali bir bütün içerisinde mücadele ederek her zorluğu aşacak azim ve kararlılıga sahibiz. Bu güzide vazifeyi milli bir sorumluluk olarak sivil toplum kuruluşları eşliğinde daha nitelikli bir sürece taşımak için gayret etmeliyiz.
SELEN HAKBİLİR
POLİTİKACI/MİMAR