Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yeni hükumet yapısında güçlendirme modeli sürecinde mevcut sistemde hantal bir denge unsuruna yer verilmemek adına adım atılmalıdır. Sistemin temel ihtiyaçlarını temin edecek ve kamu yönetiminde başarı performansını artıracak adımlar hızlı bir şekilde ele alınmalıdır.
Bu ihtiyaçlar hem devletimizin güvenliğini, hem kamu yönetimi hem de halkla ilişkiler ve sivil toplum kuruluşlarının gücüne güç katacak bir denge doğrultusunda ele alınmalıdır.
Özellikle Türk Devletleri Teşkilatı açısından bağlarımızı güçlendirmek adına Kültür ve Turizm Bakanlığı Yeni bir yapıya evrilmelidir. Bu minvalde Turizm ve Tanıtım Bakanlığı ile Kültür ve Medeniyet Bakanlığı iki farklı strateji ekseninde yer almalıdır.
Turizm ve Tanıtım Bakanlığı oteller, tatil bölgeleri, deniz, Sahil, kayak merkezi, tarihi ziyaret yerleri vb. ele alınarak yerel yönetimler ve belediye konusu sivil toplum kuruluşları açısından da çok önemlidir.
Kültür ve Medeniyet Bakanlığı tarih, medeniyet, kültürel değerler, müze vb. koruyucu politikalara göre seyir almalıdır. Bu alanda iki stratejik adımla hem tarihimiz canlı tutulacak hem de dost ve akraba toplulukları sosyal politikalar nezdinde güç kazanacak.
Diğer bir yandan ülkemize yönelik demografik yapımızın korunması için en öncelikli adım kültür ve medeniyet ekseninde sarf edeceğimiz gayretlerle olacaktır.
Medeniyeti koruyan güç kültürdür. Kültürü ayakta tutan denge medeniyettir. Bizler bu iki eksen arasında bir bütünlük sağlayarak gücümüze güç katabiliriz.
Teknolojinin gelişmesi, iletişim ve haberleşme ağının yaygın olması aslında doğru açıdan bakıldığında kültür ve medeniyetimizi yaşamak ve yaşatmak için büyük bir fırsattır. Bunun için öncelikli olarak Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkelerle Kültür ve Medeniyet Bakanlığı olarak işbirliği içinde olurken aynı zamanda dost ve akraba topluluklar nezdinde de işbirliği çalışmaları artacaktır.
Kültür ve Medeniyet Bakanlığı aynı zamanda ortaya koyacağı güçlü bir performans ile birlikte Turizm ve Tanıtım Bakanlığı çalışmalarına son derece büyük ölçüde katkı sunacaktır.
Kültür ve Tanıtım Bakanlığı yeni vizyonu lale sembolü ile ortaya koyarak, İstanbul’un unutulan ve yeniden canlanan sembolü üzerinden tanıtım ve turizm çalışmalarına başarı sunacaktır.
Bir taraftan kültür ve medeniyet stratejisi eşliğinde dil, sosyal uyum açısından dünyaya daha fazla açılmak ve başarılı olmak hedeflenip diğer taraftan turizm ve tanıtım politikalarının da daha güçlü olmasını sağlayacak adımlarla yol almalıyız.
Sahip olduğumuz kudret dahilinde ülkemizi her zamankinden daha çok sevmeliyiz.
En halis gayretlerle zarif bir şekilde milletimizi her zamankinden daha çok korumalıyız.
Lale sembolüyle kültür, medeniyet, tanıtım ve turizm ekseninde devletimizi daha güçlü hale getirmeliyiz.
Emellerimiz vatanımızın bölünmez bütünlüğünü Sevcan gibi gönülden ve içten sevmekle güçlü bir şekilde ayakta tutmalıyız olmalıdır.
Nesilden nesle devam eden Türk kültür ve medeniyet ekseninde serkan gibi soylu asıl ve hak bilen bir denge ekseninde 21. yüz yılın “Türkiye Yüzyılı” olması için Kültür ve Medeniyet Bakanlığı ile Turizm ve Tanıtım Bakanlığı çok önem teşkil etmektedir.
SELEN HAKBİLİR
POLİTİKACI /MİMAR