Tüm dünya da gelişen ve değişen dengeler toplumların dinamiksel dokusunu olumsuz şekilde etkilerken aynı zamanda iklim değişikliği ve kuraklık çağın en büyük sorunu olarak günden güne artıyor.
Nitekim bu konuda yeni stratejiler ve yol haritaları belirleyerek hızlı bir şekilde yol almalıyız.
TBMM çatısı altında bulunan Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanlığı nezdinde üniversitelerin ziraat ve tıp fakülteleriyle birlikte ortak bir şekilde akademik anlamda bölgesel saha çalışmaları tertip edilmelidir.
Sivil toplum kuruluşları ile genel ve güncel konular üzerine görüşlerin alınması ardından daha nitelikli bir proje ekseninde Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sisteminin tarım politikaları doğrultusunda başarısını artıracaktır.
Günümüzde tarım politikası her gün biraz daha önemini artırıyor. Bunun için tarım politikası aynı zamanda sağlık alanında büyük bir etki alanı oluşturduğu için bu alanda gelişmelerin Cumhurbaşkanlığı nezdinde “Milli Güvenlik Politikası” olarak ele almamız gerekiyor.
Tarım konusu sağlık, gıda, su, insan hayatının devamlılığı vb. İçin çok büyük önem teşkil etmektedir. Devlet Sistemi toplum ve milletin bugünü, yarını ve geleceğini başarılı bir şekilde temin etmek için vardır.
Dolayısıyla bu alanda tüm süreci yürüten insan kümesi içinde tarım önem teşkil etmektedir. Askerimiz, polisimiz, güvenlik güçlerimiz, kuvvet unsurlarımız, kamu yöneticileri ve siyasetçilerimiz için en öncelikli konu hayatta ve ayakta kalmaktır. İşte tarım bunu yeni dünya düzeninde temin edecek milli güç merkezidir. Bu yüzden tarım yaşadığımız çağın en öncelikli konusu haline gelmiştir.
Tarım politikasının ülkemizin ekonomik güç elde etmesi ve müreffeh seviyesini artırması için de büyük bir fırsattır. Jeopolitik alanda önem teşkil eden bir konumda olan ülkemizin zengin toprak yapısı ve dört mevsim iklim dokusu bizler için çok büyük önem teşkil etmektedir. Bu alanda çok doğru ve uzun vadeli politikalar kapsamında yol almalıyız. Çünkü bu alan gıda, sağlık, ekonomi ve dış ticaret alanında büyük başarılar sunarken aynı zamanda dış politika ekseninde büyük kazanımlar getirecektir. İçte bu başarılar milli güvenlik politikaları açısından önem teşkil etmektedir.
Kıtaların buluştuğu bir noktada yer alan Anadolu coğrafyası dünyanın tarım merkezi haline gelmelidir. Eşsiz dokusu, toprak yapısı ve iklim çeşitliliği büyük bir kazanım haline getirilmelidir. Bu alanda kamu teşvik çalışmaları artırılmalıdır. En öncelikli olarak iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle önleyici tedbirler almak adına alanında uzman ve engin deneyimleri sahip olan akademisyenler eşliğinde kuraklık döneminde tarım politikalarının nasıl geliştirileceği büyük bir araştırma ve laboratuvar ortamında masaya yatırılarak çözüm odaklı ele alınmalıdır.
Anadolu toprağını Anadolu kadınları ayağa kaldıracak. Küçük bir bahçede başlayan milli tarım politikaları ülke geneline sirayet ederek dünyaya hitap edecek ve taleplere karşılık verecek şekilde yeni dünya düzeninin en büyük sorunu olan iklim değişikliği ve kuraklığa rağmen başarılı nasıl olabiliriz konusunu hepimizin araştırması önem teşkil etmektedir.
SELEN HAKBİLİR
POLİTİKACI/MİMAR