​Saray Bosna bilindiği gibi Yugoslavya’nın dağılmasını takiben Avrupa’nın ortasında; katliam ve soykırımlara ev sahipliği yapan bir ülke.
​Boşnaklar aslında Osmanlı Türk İmparatorluğunun 1878 yılında Berlin Anlaşması ile geçici olarak Avusturya-Macaristan İmparatorluğuna devredilmesinden günümüze bir türlü rahat yüzü görmediler.
​Önemli bir kısmıda Türkiye’de yaşayan ve Türk Ulusal Bütünlüğünün bir parçası olan Boşnak Halkı Avrupa’da barışçıl bir ortamda, eşit haklara sahip, kendi toprakları olan Bosna Hersek’te, orada yaşayan bütün etnik ve dini gruplarla birlikte barış içerisinde yaşamak istemektedirler.
​Ancak maalesef günümüzde bağımsız bir ülke olmasına rağmen her gün tehdit edilen ve toprakları işgal edilmek istenen bir ülke.
​Bu konuda son gelişme ise Rusya’nın Saraybosna Büyükelçisi İgor Kalabuhov’un açıklamaları ile ortaya çıktı.
​Ukrayna’ya saldıran ve sivil çocuk demeden binlerce insanı katleden Rusya Federasyonu Saray Bosna Büyükelçisi yaptığı açıklamada; Saray Bosna’nın kendini korumak için NATO’ya üye olma girişimine karşı çıktı.
​Batı ittifakının Saray Bosna’yı NATO’ya alma kararı olduğu gibi Rusya’nın da bu karara karşı çıkma hakkı olduğunu dile getirerek; Ukrayna, İsveç ve Finlandiya’dan sonra çatışmayı Balkanlara da taşıma niyetinde olduğunu gösterdi.
​Kalabuhov; ”Ukrayna örneğinde beklentilerimizin ne olduğunu gösterdik.” İfadesi ile doğrudan Saray Bosna’yı tehdit etmesi ilerleyen süreçte Balkanlara yönelik yeni saldırılarında habercisi gibi.
​Aslında Rusya Devlet Başkanı Putin’in Kazakistan ve Ukrayna girişiminin ırkçı bir girişim olduğunu ve bunun devamının gelebileceğini daha önce not etmiştim.
​Saray Bosna çıkışı tam da bu iddiamı ispatlamaktadır.
​Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Boşnak Üyesi Sefik Dzaferovic, Rusya Büyükelçisinin açıklamalarının doğrudan Saray Bosna’nın topraklarını tehdit olarak nitelendirmesi ise son derece kritik bir değerlendirmedir.
​Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Hırvat Üyesi Zeljko Komsic, Rusya Büyükelçisi Kalabuhov’un açıklamalarını “kabul edilemez” olarak nitelendirmesi ise son derece değerlidir.
​ABD’nin Bosna Hersek Büyükelçiliği’de; ”Kalabuhov’un son tehditleri, sorumsuzca ve kabul edilemez” dedi ve süreci desteklemeye devam edeceklerini ekledi.
​Elbette tüm diktatörlerde olduğu gibi Putin’inde durdurulmaması durumunda duracağı noktayı bilmediğini kontrol edilemez güç olarak dünyadaki her ülkeye zarar verebileceğini, baştada dost ve komşu Rus halkına zarar vereceğini bir kez daha ifade etmek isterim.

Selçuk DumanKafkassam