Diplomasi bir bilim dalı olarak son derece dikkatli, hassas, renksiz bir davranış süreci gerektirir.
Elbette belirlenen bir siyasi hedef vardır.
Diplomat bu siyasi hedefi gerçekleştirmek için tüm ayrıntıları göz önüne alarak,
Harf
Kelime,
Kavram,
Cümle ve anlam bütünlüğü ile sonuç ve yazılı ekleri dikkate alıp, tüm bilgi, birikim ve tecrübesini kullanarak, hedefe ulaşmaya çalışır.
O yüzden diplomatın yaptığı işin bir sanat eseri formatında yapıldığı ifade edilir.
Peki diplomat kimdir?
Diplomasi bir bilim dalı olduğuna göre; diplomatta bu bilim dalında öğrenim gören ve ciddi bir tecrübe süreci yaşayan kişidir.
Yada Diplomasi bilim dalında akademik çalışmaları bulunan kişidir.
Yani Diplomat bir politikacı değildir.
Siyasal iktidari temsil eden politikacılar; siyasi hedefi belirler.
Diplomatlarda bu siyasi hedefi gerçekleştirirler.
Böylece
Duygusal,
İdeolojik,
Taraflı,
Günü kurtarmaya dayalı,
Siyasal iktidarı sürdürme amaçlı,
Şahsi yada siyasi çıkar amaçlı,
İç politikaya yönelik herhangi bir faaliyetin ortaya çıkması önlenir.
Peki siyasi hedef neye göre belirlenir?
Ulusal çıkarlara göre.
İşte diplomatta bu ulusal çıkarlara göre belirlenen siyasi hedefi gerçekleştirmek için mücadele verir.
Bu nedenle siyasi iktidarı değil tüm ulusu temsil ederler.
Gelelim Madrid Mutabakatına
Türkiye; İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olmak amacıyla başvuru yapması üzerine aslında olmaması gereken bir üslup ve metodla en üst perdeden,
İsveç ve Finlandiya’yı PKK TERÖR ÖRGÜTÜ ve uzantıları olan PYD/YPG/SDG TERÖR ÖRGÜTLERİNİ
Barındırma,
Türkiye’ye iade etmeme,
Özellikle Suriye’nin kuzeyindeki yapıya silah dahil her türlü desteği verme,
Kamusal alanı kullanmasına izin verme gibi suçlamalar yöneltmiştir.
Bu konularla ilgili
Sözlü ifadeleri anlamsız bulduğunu,
Yazılı bir şekilde gerekli teminatların verilmesi gerektiğini ve hatta somut adımlarında atılmasını beklediğini ifade etmiştir.
Elbette Uluslararası Hukuk çerçevesinde bu söylediklerinizin gerçekleşmesi için tüm tanımladığınız grupların FETÖ dahil TERÖR ÖRGÜTÜ olarak tanımlanması gerekmektedir.
Bunun uluslararası bir anlaşma metni ile yazılı hale getirilerek somutlaştırılması olamasa olmaz olmalıydı.
Bu kriterler çerçevesinde ortaya çıkarılacak metin;
Türkiye’nin
Bugün,
Orta vadede,
Uzun vadede bu ülkelerin faaliyetlerini takip etme ve uluslararası platformlarda dile getirerek, mahkum etme hakkı kazanmasını sağlardı.
Peki Madrid Mutabakatı bu hakları Türkiye’ye sağladımı?
Maalesef hayır.
Madrid Mutabakatında; sadece PKK’nın TERÖR ÖRGÜTÜ olarak tanımlandığı görüldü.
TERÖRİZMLE Mücadele vurgusu varki bu genel bir ifade olup TERÖR unsurlarının isim isim tanımlanmadığı zaman hiç bir anlam ifade etmez.
Finlandiya ve İsveç PYD/YPG ve Türkiye’de FETÖ olarak tanımlanan örgütlere dikkat edin örgütlere destek sağlamayacaklar.
Peki TERÖR ÖRGÜTÜ tanımı varmı?
Yada yarın biz zaten SDG’ye yardım ediyoruz denilirse bir şey yapabilirmisiniz?
Diğer yandan silah ambargosunun kaldırılması konusu vurgusu var.
Peki bugün Türkiye için bu konuda esas rahatsızlık konusu ABD değilmi?
ABD’de bu pazarlık içerisinde olduğuna göre,
ABD’den neden bu konuda bir talebimiz olmadı?
Sonuç olarak PYD/YPG/SDG/FETÖ gibi yapıları TERÖR ÖRGÜTÜ olarak tanımlatmadığınız sürece günü kurtarmanın dışında ulusal çıkar bağlamında hiç bir faydası olmayacaktır.
Tabi şuda var.
Zaten Finlandiya ve İsveç’in özelliklede Finlandiya’nın NATO üyeliğini engellemeniz nerede ise imkansızdı.
Burada daha önce söylediğim ve yazdığım gibi Finlandiya’nın üyeliğini kabul edip İsveç’i hedefe koysaydınız çok somut ve net sonuçlar alabilirdiniz.
Bakın bugün İsveç basınına ne demek istediğimi anlarsınız.
Selçuk Duman
Selçuk Duman: MADRİD MUTABAKATINA ELEŞTİRİSEL BİR BAKIŞ
179 0

Kafkassam Editör
Yeni bir dünyaya uyanmak, dünyayı yeniden okumak isteyenler için, söylenecek sözü olanlar için merkezi Ankara’da olan KAFKASSAM’ı kurduk. Erivan, Bakü, Tiflis, Tebriz, Grozni, Moskova, Mahaçkale, Nazrin, Nalçik, Saratov, Ufa ve Sochi’de ofislerimiz temsilcilerimiz var. Kafkassam genelde kafkasya çalışmak için kuruldu Kafkasya genelinde çalışır. Ermenice Rusça Gürcüce İngilizce dillerinde yayın yapan kafkassam genç akademisyen ve stratejistlerle çalışmaya özen gösterir. KAFKASSAM’ın internet sitesi 2 Ocak 2010’da yayına girdi. İnternet sitesinde Kafkasya’daki ülkeler ve Türkiye ile ilişkileri hakkında makaleler, ropörtajlar, analizler ve yorumlara yer verilmektedir.