Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak tanımlamanın yerine bilinçli olarak Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tanımını kullanmayı uygun buldum.
Çünkü Kıbrıs Türkleri 23 Ocak 2022 tarihinde çok kritik bir seçime gittiler.
Özellikle Ersin TATAR’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra yaşanan tartışmalarda; Kıbrıs Türkleri bir karar vermek zorunda kaldılar.
Bir tarafta Kıbrıs’ta BAĞIMSIZ KIBRIS TÜRK DEVLETİ’nin eşit ve egemen bir devlet olarak yaşaması gerektiğini savunanlar, diğer tarafta AB yada Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile federasyon temelinde bir araya gelmek isteyenler.
Bu tartışma işte tamda 23 Ocak 2022 tarihinde seçim sandığına yansıdı. Yani Kıbrıs Türkleri bağımsız ve hür iradeleri ile bir karar verdiler.
Kıbrıs Türklerinin kararı; Bağımsız Kıbrıs Türk Devleti’nin eşit ve egemen olarak Kıbrıs Adası’nda sonsuza kadar yaşaması kararıdır.
Bu karara başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti saygı duymalı ve Kıbrıs Türkünün bu kararının bütün dünyada tanınması için elindeki tüm imkan ve argümanları kullanmalıdır.
Elbette BM, AB ve diğer uluslararası kuruluşlar ve toplumlarda saygı göstermeli ve bu sonucun gereğine göre tavır belirlemelidir.
Kıbrıs Türkleri ve Türkiye 1945’lerden günümüze ilk kez ısmarlama olmayan bir şekilde kendi hür iradeleri ile bir karar verdiler.
Çünkü 1945’lerden 1950’lerin ortalarına kadar Türkiye “Bizim Kıbrıs Diye Bir Sorunumuz Yok Kıbrıs İngiltere’nin Bir Parçası” derken 1955’lerden sonra “Ya Taksim Ya Ölüm” sloganı atmış, Bir ara “Ya Taksim Ya Kıbrıs Türkiye’ye İade edilsine Dönülmüş” 1968’lerden sonra başlayan müzakerelerle birlikte daha çok federasyon temelinde görüşmeler gerçekleşmiştir.
Emin olun bu süreci iyi bilen biri olarak size şunu ifade edebilirimki, Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin bu süreçlerdeki tavırları daha çok İngiltere’nin tavrına paralel olarak gelişmiştir.
Yani Türkiye ve Kıbrıs Türkleri ilk kez Kıbrıs’ta Tam Bağımsız ve Egemen Bir Türk Devleti’nin varlığından söz eder konuma gelmiştir.
Elbete bu söylemimiz resmi politikalar temelindedir. Yoksa Kıbrıs’ta da Türkiye’de de yıllardır; Kıbrıs’ta Bağımsız ve Egemen Türk Devleti’nin korunması gerektiğini ifade edenler ve savunanlar vardır.
Hatta Kıbrıs’ın tamamının Türk vatanı olduğunu açık bir şekilde dile getirenler hep var olmuştur.
Bende Kıbrıs’ın Türkiye’nin deniz altındaki uzantısı olan kıta sahanlığının bir parçası olduğuna inanmaktayım ve bu nedenle Anadolu’nun ayrılmaz bir parçası olduğunu düşünenlerdenim.
Bu konuyla ilgili Rahmetli Alparslan Türkeş çok açık ve net bir tavır belirleyen siyasilerdendir. Bunu bir makale olarak ayrıntılı bir şekilde birkaç yıl önce yazmıştım.
Umarım Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu onurlu duruştan geri adım atmazlar.
Ancak yapılması gereken en acil çağrım; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin adının Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak değiştirilmesidir.
Selçuk Duman