KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Rusya
  4. »
  5. Selçuk Duman: ABD VE İNGİLTERE’NİN STRATEJİK HAMLELERİNE RUSYA’NIN YAKLAŞIMLARI

Selçuk Duman: ABD VE İNGİLTERE’NİN STRATEJİK HAMLELERİNE RUSYA’NIN YAKLAŞIMLARI

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 6 dk okuma süresi
296 0

​Ukrayna gerek Avrupa coğrafyası gerekse Türk Hinterlandı için önemli bir kapı durumundadır. Jeostratejik olarak Avrupa’nın eşiği olarak tanımlanabilir.
​Bu nedenle eğer Avrupa’yı bir bütün olarak korumak niyetinde iseniz mutlaka Ukrayna’yı son savunma kalesi olarak inşa etmeniz gerekir.
​Aksi takdirde Avrupa içlerine yayılma hızlı gerçekleşir. Örneğin Bismark’ın Rusları daima kontrollü ve mesafeli tutma stratejisi bu nedenledir. Yada Hitler’in Warşova’ya ulaşan Rusları durdurması ve Baltık Denizi’nde önünü kesmesi, hatta bu nedenle iki ülke arasında ittifakın bozulmasının sebebi Avrupa’nın Ruslar tarafından istilasının önüne geçme amaçlıdır.
​Yine Osmanlının Rusların Karadeniz’e inmesini engellemek için Ukrayna ile ittifak kurmasının nedenide budur.
​İngiltere’nin Afganistan’ı kurma nedeni yada İran’ın kuzeyinde Rusya’yı durdurma nedeni bu çerçevede değerlendirilebilir.
​Tüm bu gerçekler çerçevesinde jeopolitik oyunlar oynanıyor. Buna geçmişte başka coğrafyalar için ifade edildiği gibi Büyük Oyun’da diyebiliriz.
​Bir tarafta son on yıldır jeopolitik anlamda küresel liderliğini tartışmalı hale getiren ABD, diğer tarafta Avrupa’nın sahibi ve hamisi olduğuna inanan ve ABD’ye karşı bağımsız hareket etmek isteyen Almanya-Fransa ikilisi, öteki tarafta AB’den jeopolitik üstünlüğünü kaybetme noktasına geldiği için ayrılan Birleşik Krallık yani İngiltere stratejik hamleler yapmaktalar.
​Bu stratejik hamlelere karşıda Rusya’nın çıkışları dikkatlice takip edilmekte. Elbette Rusya’nın tavrı önemli.
​Çünkü Rusya her attığı adımla kendi geleceği ile ilgili aslında karar vermiş olacak.
​Artık dünyada düz mantık stratejik hamleler için geçerli değildir. Önemli olan strateji istihbarat kuralları içerisinde stratejik akılla hamle yapabilme yeteneğidir.
​ABD ve İngiltere’nin hamlesi tamda budur. Bir taraftan Avrupa üzerinde kaybettikleri etkinliklerinin yeniden kazanmak için Avrupa’nın Akdeniz, Karadeniz ve Doğu Avrupa’dan savunmasına yönelik tedbirler almak diğer taraftan Rusya’yı kışkırtarak iki şık arasına sıkıştırarak hata yapmasını beklemek.
​Peki bu iki şık nedir?
​Birincisi Rusya’nın tün gücüyle Ukrayna ve Doğu Avrupa’ya yönelik saldırı başlatması.
​İkincisi sadece Ukrayna’nın doğusuna yönelik bir lokal saldırı ile yetinmesi.
​Her ikiside Rusya için intihar olur ve Rusya’nın hale stratejik bir akılla hareket eden devlet olma niteliğini kazanmadığını gösterir.
​Aslında bu zaten bilinen bir gerçek ve Rusya stratejik akılla hareket edemediği için küresel güç haline gelememiştir.
​Şimdi gelelim Rusya’nın iki hamlesine; eğer Rusya top yekun bir saldırı düzenlerse yani hem Ukrayna’nın doğusundan hemde Belarus üzerinden Doğu Avrupa’yıda tehdit eder hatta içine alır bir şekilde.
​Böyle bir durumda Rusya şeytanlaştırılır. ABD ve İngiltere tartışmalı hale dönüşen dünya liderliğini yeniden kazanır ve Avrupa ile birlikte bu sorunu kökünden çözeceği gibi Çin’in de orta vadede icabına bakılır.
​Eğer ikinci hamleyi yaparsa yani ırkçı bir yaklaşımla zaten Donbas’da bulunan milisleri yada paralı askerleri vasıtasıyla provakatif bir girişimle bu bölgeyi ülke sınırları içine katarsa; Bu. Senaryo aslında en çok konuşulan bir senaryo. Ruslar içerisinde de Ukrayna’da da bu senaryo çok sık telafuz edilmekte.
​Peki bu senaryo uygulanırsa Rusya itibarını, ulusal güvenliğini yada toprak bütünlüğünü hatta bölgesel liderliğini sürdürebilir mi?
​Mümkün değil.
​Çünkü Rusya’nın böyle bir hamlesi sonrası ABD ve İngiltere öncülüğündeki kuvvetler Avrupa ülkelerinden çok kolay elde edecekleri destekle Ukrayna dahil tüm doğu Avrupa’ya yerleşmiş olacaklar.
​Yani Rusya’nın sınırlarının hemen başlangıcında küresel liderliğini yeniden kazanmış olan ABD ve İngiltere ikilisi yer alacak.
​Böyle bir durumda Belarus’ta bile Rusya Federasyonunun etkinliği kalmayacak.
​Rusya’daki diğer etnik gruplarının hareketlenmesi ile Rusya Federasyonu’nun toprak bütünlüğü tartışmalı hale gelecek.
​Hatta Karadeniz’de Rusya’nın faaliyetleri önemli oranda kısıtlanacak.
​Türkiye’ye gelince; Türkiye siyasal iktidarın yönetim anlayışı ile her ne kadar otoriter yapıları kendisine daha yakın görsede, jeostratejik ve jeopolitik anlamda Türkiye Avrupa’nın bir parçası ve her iki senaryonun devreye girmesi durumunda da batı ittifakı dışında kalma ihtimali bulunmamaktadır.

Selçuk DumanKafkassam

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir